Bir keresinde Karl Marx, “tarih kendisini tekrar eder,
ilkinde trajedi ikincisinde komedi olarak.” demişti.
Bugün Haiti’de Cumhurbaşkanı Michel Martelly’nin
yaşadığı son günleri kuşatan sınıf dinamiğini incelerken akla bu söz geliyor.
Bundan otuz yıl önce Jean-Claude “Çocuk Doktoru” Duvalier’in diktatörlüğü
çözülürken de benzer bir süreç yaşanmıştı.
1986 Haiti’sini 2016 Haiti’si ile kıyaslarken ulusun
sınıfsal yapısını anlamak gerekiyor.
Kısa Bir Tarihçe
Haiti’nin 1804’te kurulmasından hemen sonra iki
yönetici sınıf ortaya çıktı. İlki, sermayesini yabancıların imal ettiği
malların ihracatına ve şeker, kahve ve kakao gibi tarım ürünlerinin ihracatına
yatıran, onu bu alanlarda yeniden üreten komprador burjuvaziydi. Diğer yönetici
grup arazileri elinde bulunduran, kiraya veren veya kontrol eden büyük toprak
sahipleri ya da grandonlardı. Yarı feodal yapı dâhilinde dè mwatye (iki
yarım) olarak bilinen marabalar mahsullerinin büyük bir kısmını grandonlara
veriyordu.
Haiti’nin darbelerle geçen tarihi, bu iki hasım
yönetici grup arasında devlet iktidarını, dolayısıyla ekonomik avantajı elde
etmek için yaşanan mücadelenin dışavurumudur.
1915’te ABD donanması ülkeyi işgal etti. Bu işgal 1934
yılına dek sürdü. ABD hem ırkçı hem de ekonomik sebeplerle derileri daha açık
renkte olduğu için komprador burjuvaziye arka çıktı.
Zorba, eli kanlı, ırkçı ABD rejimine ilk tepki
grandonlara dayanan Cumhurbaşkanı Dumarsais Estimé’nin 1946’da ortaya
çıkışıdır. Dumarsais Estimé’i General Magloire 1950’de darbe yaparak devirdi.
Darbe burjuvazi adına yapılmıştı. Magloire’nin yozlaşmış rejimi 1957’de Dr.
François “Doktor Baba” Duvalier’in seçilmesi ile sona erdi. Duvalier Estimé’in
Sağlık ve Çalışma Bakanı’ydı ve grandonları destekliyordu.
Burjuvazinin ve (rejimden rahatsız olmasına rağmen onu
bir biçimde tolere eden) Washington’ın saldırılarına ve politik baskılarına
direnmek amacıyla Duvalier resmi planda Ulusal Güvenlik Gönüllüleri, gayriresmi
düzlemde Tonton Macoutes (Çuvallı Amca) olarak bilinen baskıcı ve paramiliter
bir güç oluşturdu. Duvalier’in bu birlikleri on binlerce Haitiliyi öldürdü.
Katliamlar çoğunlukla “komünizmle mücadele” ve komşu Küba’dan komünizmin
yayılmasına karşı koyma adına gerçekleştiriliyordu.
Doktor Baba 1971’de öldü. Yerine oğlu Jean-Claude
geçti. Ama Çocuk Doktoru Haiti burjuvazisinin çocuklarıyla okula gitmiş
birisiydi, bu nedenle rejim melez bir hâl aldı. Yarısına generaller ve Doktor
Baba’nın “dinazorlar” olarak bilinen güçlü adamları diğer yarısına da ya
Jean-Claude’un okuldan arkadaşları ya da Washington’ın önerdiği reformcu
isimlerden müteşekkil burjuva teknokratlar hâkimdi. Teknokratlar yabancı
yatırımını ve kapitalist kalkınmayı destekledi. Doktor Baba’dan sonra Haiti
içlerine daha fazla yol yapıldı. 1980’de Jean-Claude bir burjuva prensesi olan
Michele Bennett ile evlendi. Bennett’in babası ülkeye otomobil ithal ediyor,
kahve ihraç ediyordu.
Jean-Claude döneminde Michele Bennett burjuvazinin
nüfuzuna dair bir sembol hâline geldi. Annesi, yani Doktor Baba’nın dul eşi
Simone Ovide Duvalier ise Macoute sektörünü temsil ediyordu.
Baskıcı, yozlaşmış, her iki ipte oynayan Doktor
Baba’nın rejimi 1986’da bir halk ayaklanması sonucu çöktü. Bu çöküşün bir diğer
nedeni de ABD’nin siyaset değiştirip sürekli devrim belasını çağırıp duran,
övüngen diktatörler yerine Washington’ın finansal desteğini ve politik gücünü
arkasına alan teknokratları ve neoliberalizm yanlısı siyasetçileri getirmeye
başlamasıydı.
Martelly ile Birlikte Yeni Duvelyecilik Ülkeye Geri
Dönüyor
25 yıl ileri sarıp 2011 yılına gelelim. Washington
ülkenin geçici seçim konseyi başkanı Michel Martelly’yi Amerikan Devletleri
Örgütü’nün ve o dönemin dışişleri bakanı Hillary Clinton’ın baskısıyla başa
getirdi.
Yirmi yıldır Haiti’deki politik sahnenin hâkimi eski
kurtuluş teoloğu rahip Jean-Bertrand Aristide ile onun eskiden beri müttefiki
olan burjuva tarım uzmanı/fırıncı René Préval’dı. 1991 ve 2004’teki ABD
destekli darbeler ve arka arkaya gerçekleşen yabancı güçlerin askerî işgalleri
bu iki ismin kurduğu hükümetlerin altını oydu, onları köstekledi, eğilip
büküldü.
1990’da Aristide’i iktidara taşıyan kitle hareketi
demokratik, Duvalyecilik karşıtı, anti-emperyalist bir ajandaya sahipti.
Martelly’nin Washington yardımıyla yaşadığı yükselme sayesinde yeni Duvalyeci rejimin
geri dönüşünü ifade ediyordu. Deprem sonrası Haiti’de bu yönelime Macoute
kanadı ve burjuva kanadı da destek verdi. Burada amaç halk hareketini
zayıflatıp etkisizleştirmekti.
Otuz yıl boyunca Haiti’deki geleneksel tarım ve
ihracata dayalı yarı feodal ekonomi büyük ölçüde yok edildi. Hâlen motorlu
araçlar, buzdolapları, bilgisayarlar ve parfüm ithal etse de komprador
burjuvazi büyük ölçüde ABD pazarı için kıyafet ve elektronik üreten montaj
fabrikaları inşa ediyor, bu fabrikaların başına geçip yönetiyor.
Bir vakitler grandonları destekleyen, marabaya dayalı
köylü tarımı ABD ve komşu Dominik Cumhuriyeti’nden gelen, bilhassa pirinç gibi
yabancı ürünlerin neoliberal manada ucuza akması sebebiyle paramparça olmuş
durumda. Zaman içerisinde değişime uğrayan grandon sınıfı, Macoute olduğu
günlerin mirası ile yasadışı ticarete yüzünü döndü. Uyuşturucu kaçakçılığı,
insan kaçırma, arazi hırsızlığı ve karaborsa onlardan soruluyor. Polis
teşkilatında ve 1994’te Aristide’in terhis edip dağıttığı, Martelly’nin yeniden
dirilttiği orduda da onlar var.
Martelly yönetiminde burjuvaziyi temsil eden başbakan
ve uzun süredir iş ortağı olan Laurent Lamothe. Florida’da eğitim alan Lamothe
telekomünikasyon alanında epey zengin oldu.
Duvalyeci kanadı ise Martelly’nin karısı Sophia St.
Rémy temsil ediyor. Babası ve ağabeyi uyuşturucu kaçakçısı. Duvalyeci dönemin
önde gelen isimlerinden Constantin Mayard-Paul, Claude Raymond, Mme. Max
Adolphe ve Adrien Raymond da bu işi yapıyor. Çocuk Doktoru’nun oğlu Nicolas
bile Martelly hükümetinde bir işe sahip. Jean-Claude’un eski elçileri Daniel
Supplice ve Dr. Pierre Pompée de bu hükümette.
Martelly hükümetinde belirli süre görev alan,
gösterişe düşkün uzmanı Stanley Lucas köylü katliamı gerçekleştiren grandon
Jean Rabel ailesinin bir oğlu. Bu şahıs Cumhurbaşkanı Aristide’e karşı 2004
tarihinde yapılan darbede Washington’a bağlı Uluslararası Cumhuriyetçi
Enstitüsü’nün bir ajanı olarak önemli bir rol oynadı.
Bileşimi ve programı bakımından Martelly/Lamothe
hükümeti Jean-Claude rejiminin bir fotokopisi gibiydi. Ekonomiye dair
yaklaşımlarında köşe başlarını turizm ve çalışma şartları epey kötü olan
işyerleri tutuyordu. Hatta bu hükümet Janklodcuların sloganını atıyordu:
“Haiti’nin tüm kapıları iş dünyasına açıktır.”
Ama Çocuk Doktoru gibi Martelly rejimi de aşırı israf,
iç çatışma, işlev bozukluğu, yozlaşma ve baskıdan muzdaripti. Tüm bunlar 2014
sonunda iktidarı yıkılmanın eşiğine getiren bir ayaklanmaya yol açtı.
Cumhurbaşkanlığını kurtarmak için Martelly başbakanı Lamothe’u feda etti. Oysa
Lamothe 2015’te Martelly’nin Kel Kafalı Partisi’nin muhtemel cumhurbaşkanı
adayı idi. (Anayasaya göre Haiti’de cumhurbaşkanları iki kez arka arkaya
seçilemiyorlar.)
Martelly partinin başına adı pek bilinmeyen bir
işadamını getirdi. Jovenel “Neg Banann” Moïse isimli bu kişi vergiden muaf
tutulan “Agritranlar” denilen tarım işletmeleri için alt milyon dolar
sübvansiyon alan ve esas olarak Avrupa’ya muz ihraç eden bir işadamıydı.
Bu aşamada küçük köylünün mallarına el konuluyor,
bunların üzerine ihracat güdümlü tarım işletmeleri kuruluyordu. Jovenel Moïse
Haiti’de “Macouto-burjuvazi” ittifakı denilen yapıyı temsil ediyor. Bu ittifak
da Martelly ve Çocuk Doktoru’nun rejimini karakterize eden ana unsur.
Birçoklarının tahminine göre bugün Agritan denilen
kuruluşlara kiralanan devlet arazileri ileride yabancı maden şirketlerine
peşkeş çekilecek. Bu şirketler Haiti’nin kuzeyindeki dağlarda altın madeni
arama ve çevreyi tahrip etme faaliyetleri içine girecekler.
Haiti’deki komprador burjuvazinin ve grandonların
çocukları ayrıca diğer imtiyazlı küçük burjuva katmanı genelde Avrupa, ABD veya
Kanada’da eğitim alıyorlar. Bunlar çoğunlukla doktor, avukat, mühendis
oluyorlar ve orta sınıftaki [classe mayonne] yerlerini alıyorlar.
Ekonominin soysuzlaştırılması ile birlikte orta sınıf
siyasete akın ediyor, devletten pay almak istiyor. Devletten pay almak son
yıllarda ülkedeki en canlı “endüstri”.
Mücadele Devam Ediyor
25 Ocak’ta gerçekleştirilen Haiti’deki
cumhurbaşkanlığı yarışının ilk turunda yaptığı hile ile Martelly başa Jovenel’i
geçirmek istedi. Jovenel oyların yüzde 33’ünü alarak ikinci tura kaldı (oysa
Brezilyalı anket şirketine göre aldığı oy sadece yüzde 6’ydı ve Jovenel
dördüncü sıradaydı.) İkinci tur iki kez ertelendi. Geçici Seçim Kurulu başkanı
Opont Pierre-Louis dâhil dokuz üye istifa etti.
Seçimde 54 aday yarıştı ama bunların üçü Jovenel ve
Martelly’ye rakip. Üç aday da “Sel” anlamına gelen solcu Lavalas Ailesi
partisinden.
İlk Lavalas adayı Dr. Maryse Narcisse eski
cumhurbaşkanı Jean-Bertrand Aristide’in Lavalas Aile Partisi’nden. Narcisse
yüzde 7 oy alarak dördüncü oldu. Üçüncü sırada ise eski senatör, Dessalines
Çocukları platformundan Moïse Jean-Charles vardı. Charles yüzde 14 oy aldı.
Üçüncü en önemli aday seçimi yüzde 25 oyla ikinci
bitiren Haiti’nin İlerlemesi ve Güçlendirilmesi Alternatif Birliği’nden Jude
Célestin’di. Bu hareket Préval’ın Vérité ve Inite’i içeren platformlarına
bağlıydı. 2010’da Jude Célestin bu hareketten aday olmuştu.
Washington ve Martelly iki Lavalas akımını
marjinalleştirmek ve yarış dışı bırakmak istedi. Bu partilerin liderleri ılımlı
bir pozisyon almalarına karşın halk tabanları sokağı boş bırakmadı ve
radikallikleri ile tehlikeli olduklarını gösterdi.
Bu nedenle Washington (tıpkı ABD’de olduğu gibi)
Haiti’de monolitik bir iki partili sistem istiyor. Sistemin “kabul edilir”
oyuncular arasında değişkenliği, tartışma parametrelerini ve politik
programları belirlemesi öngörülüyor. ABD’deki Cumhuriyetçi Parti’nin buradaki
muadili PHTK iken Demokrat Parti’nin muadili ise LAPEH, Vérité veya Inite’den
oluşan mevcut Préval platformu olacakmış gibi görünüyor.
Lamothe’un, şarkıcı Wyclef Jean’ın ve yönetici
elitlerin büyük bir kısmının Célestin’i desteklemesi şaşırtıcı değil. Onun
Préval’dan daha fazla ABD ile işbirliği kuracağına inanılıyor.
Célestin ve (Aile Partisi hariç) diğer önde gelen yedi
cumhurbaşkanı adayı “Sekizli Grup” içerisinde. Bunların birliği gerçek değilse
de biçimsel. Devasa gösteriler düzenleyen kitleler ise seçimin iptalini ve
Martelly’nin tutuklanmasını istiyorlar. Sekizli Grup ve Aile Partisi bu isteğe
pek sıcak bakmıyor. Onlar 25 Ekim sonuçlarının gözden geçirilmesi için
“bağımsız bir değerlendirme komisyonu”nun kurulmasında ısrar ediyorlar. Önde
gelen adayların hepsi de ilk turu kazandıkları iddiasındalar. Değerlendirme komisyonu
ne tür bir sonuca ulaşırsa ulaşsın muhalefet o güçsüz birliği büyük olasılıkla
dağılacak.
Bu esnada kitleler Martelly’ye ve onun dört yıllık
erteleme sonrası gerçekleştirdiği sıkıntılı seçimlere yönelik öfkelerini ve
hayal kırıklıklarını dışa vurmaya devam ediyorlar.
Senato ve Ulusal Meclis Başkanı Jocelerme Privert 7
Şubat’ta Martelly’nin görevi bırakması ve yeni meclisin kalması önerisinde
bulundu. Oysa birçok yeni meclis üyesinin seçilme biçimine şiddetle itiraz
ediliyor. Sekizli Grup ise hileli seçilen üyelerin meclisten çıkartılması
önerisinde bulundu.
Bu devrimci kokteylde eksik olan unsur, kitlelerin
radikal taleplerine öncülük edecek ve onları savunacak öncü, devrimci parti.
Dessalines Koordinasyonu (KOD), Demokratik Halk Hareketi (MODEP) gibi akımlar
konuşmaktan başka bir iş yapmıyorlar, işlevli olabilecek bir birliğe henüz
yönelebilmiş değiller.
Eğer tarih bir kılavuz ise Haiti’deki politik kriz ve
devrimci potansiyelin birkaç ay daha süreceğini söylemek mümkün. Çocuk
Doktoru’nun 1986’da devrilmesi ile açılan kapı dört yıl sonra, Aristide’in ilk
seçildiği 16 Aralık 1990’daki politik devrime dek süren halk hareketi ile
kapanmıştı.
Seksenleri ve doksanları görmüş birçok kişi toplumsal
devrimin daha derinden işlediğinin farkında. Artık Haiti’deki mülkiyet
ilişkilerinin, her şeyden önce toprak mülkiyetinin değiştirilmesi hayatta kalma
noktasında her ilerici veya devrimci hükümetin ilk atması gereken adım.
Bunun dışında yönetici sınıf da nasıl ileriye doğru
bir adım atacağından ve iktidarı elinde nasıl tutacağından pek emin değil,
hatta bu hususta bölünmüş durumda. Bu da Haiti’deki ayaklanma için önemli bir
fırsat.
Tüm bu faktörler sayesinde, otuz yıl önce Duvalier’i
deviren köylüler, işçiler ve kentli işsizler arasındaki anti-emperyalist
hareket, onca başarısızlığın ardından, nihayet ilerleme kaydetme imkânı
bulacak.
Kim Ives
9 Şubat 2016
Kaynak
0 Yorum:
Yorum Gönder