16 Şubat 2016

,

İsrail'le Uzlaşma


Türkiye ve İsrail Uzlaşma Görüşmelerinde
Anlaşmaya Çok Yakın
Bir Türk yetkisine göre, Türkiye ve İsrail 2010 tarihinde yaşanan Mavi Marmara olayı için tazminat ödenmesi hususunda nihai anlaşmaya varmaya çok yakın.
Bu yetkilinin söylediği kadarıyla, bugünlerde İsviçre’de tartışma yürüten söz konusu iki ülke Aralık ayında başlayan uzlaşma amaçlı müzakerelerden beri dile getirilmiş “tüm meseleler” konusunda bir anlaşmaya varmak üzere.
Yetkili Salı günü İstanbul’da muhabirlere şunu söyledi: “Görüşmeler hâlen devam ediyor. İki ülke arasındaki bağların eksiksiz bir biçimde normale döndürülmesi hususunda bir anlaşmaya varmak üzereyiz ama henüz biten bir şey yok, bu yüzden daha fazla yorumda bulunmam mümkün değil.”
Yetkili, “İki taraf da sonuçlandırma konusunda belirli bir politik irade ortaya koymak zorunda” diye devam etti sözlerine.
Türkiye Filistinlilere yardım götürme ve Gazze üzerindeki ablukayı kırma konusunda belirli bir çaba ortaya koyan Mavi Marmara gemisinde 10 Türk eylemcinin katledilmesi ardından, 2010 yılında İsrail ile ilişkilerini kesmişti.
Türkiye uzun süredir iki ülke arasındaki bağların yeniden kurulabilmesi için üç şart öne sürüyor: İsrail’in açıktan özür dilemesi, olayda katledilenlerin ailelerine tazminat ödenmesi ve Gazze ablukasının kaldırılması.
Türk yetkiliye göre, ilk iki koşul karşılandı ama üçüncü koşul uzlaşmaya mani olan bir çekişmeli bir husus hâline geldi.
Bu konuda bahsi geçen Türk yetkili şunları söylüyor: “Görüşlerimizi net bir biçimde ortaya koyduk. Özür talep ettik, bu talebimiz karşılandı. Tazminat konusunda müzakereler hâlen devam ediyor. Gazze ablukasının kaldırılması ise üçüncü koşulumuz.”
Ambargo Kaldırılacak mı?
Geçen Salı günü İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu İsrail ve Türkiye’nin her türden anlaşmanın güvence altına alınması konusunda tavizde bulunması gerektiğini söyledi.
Netanyahu güneydoğu İsrail gezisi esnasında muhabirlere aktardı: “Biz tüm komşularımızla ilişkilerimizin normalleşmesini arzuluyoruz ama bu süreç esasen iki yönlü işliyor.”
Türkiye’de iktidarda olan AKP’ye yakın olduğu düşünülen Hamas ise İsrail-Türkiye arasında cereyan eden müzakereler konusunda kötümser olduğunu ifade etti.
İsmini açıklamak istemeyen üst düzey bir Hamas yetkilisi “yakın gelecekte bir anlaşmanın imzalanacağını düşünmüyorum, çünkü İsrailliler Türklere Gazze konusunda istediklerini vermeyecekler” diyor ve sözlerine şunu ekliyor: “Türkler kuşatmayı kaldırmak istiyor, İsrail bu isteklerini karşılamayacaklar.”
Ama geçen Çarşamba günü Türk Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ülkesinin İsrail’in Gazze üzerinde uyguladığı ablukayı değilse de, ambargoyu kaldırması konusunda ısrarcı olduklarını söyledi.
Teknik açıdan ambargo İsrail’e ait “limanlar ve toprak” üzerinden ticaret konusunda getirilen kısıtlamalara işaret ediyorken abluka “Gazze sahilinin askerî güç üzerinden uluslararası ticarete kapatılması”nı anlatıyor.
Ambargonun kaldırılması Türkiye’nin Gazze’ye tıbbi malzeme veya inşaat malzemesi gibi unsurların aktarılmasını mümkün kılıyor, oysa ablukanın kaldırılması malların ve malzemelerin serbestçe akmasını sağlıyor.
Kararsızlıkla Malul Müttefikler
Türkiye İsrail Devleti’ni ilk tanıyan Müslüman ülke. 1949 yılında İsrail’i tanıyan Türkiye bu ülkeyle kararsızlıkla malul bir müttefiklik ilişkisi içerisinde. Ama öte yandan Türkler sürekli İsrail’in işgal ettiği topraklardan çekilmesini de istiyor.
AKP hükümeti döneminde Tayyip Erdoğan İsrail’e karşı, bilhassa Gazze’nin 2014’te bombardımana tabi tutulması esnasında sert bir dil kullanmıştı.
Nisan 2015’te Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç İsrail’e ait Channel 2 TV’ye verdiği demeçte Türkiye ve İsrail arasındaki ilişkilerin daha da iyileşmesinin bölge için hayırlı olacağını söyledi.
Kanala Arınç “umarız Netanyahu’dan Filistin meselesi, Gazze meselesi ve Ortadoğu’daki sorunların çözümü konusunda daha olumlu ifadeler duyarız” dedi. Arınç ilişkilerin koptuğu günden beri bir İsrail televizyonuna konuşan ilk üst düzey yetkili. O demeçte şu cümleye de yer verilmişti: “İsrail hükümetinin Filistin ve İsrail arasındaki sıkıntıları sonlandırma konusunda güçlü bir irade ortaya koymasını bekliyoruz.”
Arınç ayrıca Türklerin Yahudiler konusunda herhangi bir kötü niyet barındırmadıklarını ve onların tek endişesinin sadece İsrail’in politikaları olduğunu ifade etti.
“Türkiye’de ne anti-semitizm ne de ırkçılık vardır. Bu iki husus halktan destek görmez. Bizler Avrupalıların ve diğer ülkelerin bu konuda Türkiye’nin gerisinde kalmasından dolayı gerçekten üzülüyoruz.”
Alex MacDonald
16 Şubat 2016

0 Yorum: