09 Aralık 2015

,

Yeni Soğuk Savaş ve IMF


IMF Yeni Soğuk Savaş’a Giriyor
8 Aralık’ta IMF Baş Sözcüsü Gerry Rice, şunları söyledi:
“IMF Yürütme Kurulu bugün toplandı, para politikasını değiştirmesi sebebiyle resmî kredi sağlayıcılarına olan borçlara artık hoşgörü gösterilmeyecek. Birkaç gün içerisinde bu politik değişikliğin kapsamı ve gerekçesine dair detayları paylaşacağız.”
Faaliyetlerine gerçek manada başladığı 1947 yılından beri Dünya Bankası, ta ilk başkanı John J. McCloy’dan Robert McNamara, oradan Robert Zoellick ve neokon Paul Wolfowitz’e kadar ABD Savunma Bakanlığı’nın bir şubesi olarak hareket etti. Başından beri ABD ihracatını, özellikle tarım ürünlerinin ihracatını destekledi, bunu da Üçüncü Dünya ülkelerini kendi halkını beslemek yerine büyük çiftliklerde üretim yapmaya yönelterek yaptı. (Bu ülkeler, ABD hububatını ithal etmek zorundaydı.) Ama banka, ABD ihracatına dönük teşvikini ve dolar bölgesiyle ilgili desteğini enternasyonalist bir kılıfa bürüdü ve ABD için hayırlı olanın dünya için de hayırlı olacağını söyleyip durdu.
IMF, bugün ABD’nin yürüttüğü Soğuk Savaş’ın yörüngesine girmiş durumda. Salı günü son elli yıl için dünya genelindeki finans sistemini bütünleştiren mevcut koşulları ortadan kaldıracak radikal bir karar aldı. Geçmişte IMF, başını ABD, Almanya ve Japonya’nın çektiği kredi sağlayıcı ülkelerin katılımını mümkün kılmak suretiyle, hükümetler için kurtarma paketleri hazırlama konusunda öncülük etme imkânına sahipti. Eğer bir ülke, herhangi bir devlete finansal açıdan borçlu ise IMF’den kredi alamıyor, dolayısıyla diğer hükümetleri içeren paketlerden istifade edemiyordu.
Doların hâkimiyetine girmiş küresel finans sistemi, son elli yıldır bu şekilde işliyor. Bu sistemden ABD doları ile kredi sağlayanlar istifade ediyorlar.
Ama Salı günü IMF, Yeni Soğuk Savaş’a dâhil oldu. Ödeme imkânı bulunmayan ülkelere borç para vermeye mani olan kendi kurallarına karşın IMF, Ukrayna’ya borç para verdi (Bu kurala 2001’den beri “Artık Arjantinler Olmasın” kuralı deniyor). Bahar’da Ukrayna’ya kredi veren IMF Başkanı Christine Lagarde, barış umudunu yinelemeyi de ihmal etmedi. Ama Cumhurbaşkanı Poroşenko, bu açıklamadan kısa bir süre sonra aldığı parayı Doğu’daki Donbass kentinde Rusça konuşan halkla yürüttüğü iç savaşı tırmandırmak için kullanacağını söyledi.
IMF ihracatının önemli bir kısmının yapıldığı bir bölge burası. Rusya’yı da içeren bu pazar, bugün öngörülebilir bir geleceğe dek kaybedilmiş durumda. Bu, uzun bir fasılaya işaret ediyor, zira ülkenin başında 2014 kışında gerçekleşen sağcı darbenin ardından devreye sokulan ABD destekli cunta var. Ukrayna, sadece özel sektördeki tahvil sahiplerine değil, Rus hükümetine de ödeme yapmayı reddetti.
Bu husus, Ukrayna’nın IMF yardımlarından yararlanamamasına sebep olmalıydı oysa. Ukrayna’nın Yeni Soğuk Savaş dâhilinde Rusya ile girdiği savaşa para aktarmayı reddetmek, barış için önemli bir adım olabilir, ülkenin her yanına sirayet etmiş yozlaşmayı kökünden söküp atabilirdi.
Bunun yerine IMF, Ukrayna’nın siyasetine arka çıkıyor, kısa süre önce Kırım’ın elektriğini kesmeyi de içeren son saldırıların başındaki kleptokrasiyi ve sağcıları destekliyor. IMF’nin üzerinde ısrarla durduğu tek husus, ülkenin refahının muhafaza edilmesi. Ukrayna para birimi grivna, bu yıllar dâhilinde üçte bir değer kaybetti, emekli maaşları (büyük ölçüde enflasyon sebebiyle) kırpıldı, yolsuzluk ise yoğunluğunu hiç kaybetmeksizin varlığını korudu.
Tüm bunlara rağmen IMF, yolsuzluğun gerçek manada ortadan kaldırılmasına mani olmak amacıyla, meclisi ve adalet kurumlarını kontrolünde tutan oligarklara dönük ödemelere ve ülkenin bu oligarklara bağımlılığını bir biçimde finanse edecek yeni kredileri artırmaya devam edeceğini duyurdu.
Altı aydan fazla bir süredir ABD Maliye Bakanlığı ile Soğuk Savaş yanlıları arasında yarı gizli bir tartışma sürüyor. Tartışma, Ukrayna’nın Ruslara ait devlet fonuna olan üç milyar dolarlık borcunun üzerine nasıl yatılacağı ile ilgili. Bazıları, bunu “mide bulandırıcı borç” olarak nitelendiriyor ve ABD destekli diktatörler aleyhine sonuçlar doğurabileceğini söylüyor.
Neticede IMF, Ukrayna’ya gerekli parayı verdi.
IMF bunu yaparak, yeni politikasını da ilân etmiş oldu: “Biz, sadece ABD’nin müttefiklerine ABD doları cinsinden borç veririz.” Bu, Rusya’ya karşı yürütülen Soğuk Savaş derinleştikçe, dolar bloğu içinde, dünya genelinde tüm yönleriyle gelişmiş bir krizin başgösterdiği anlamına geliyor. Krizin bir tarafında dolar bloğu ve onun uydusundaki avro ile diğer ABD yanlısı para birimleri diğer tarafında ise ABD’nin finansal ve askerî yörüngesinde olmayan BRICS ve öteki ülkeler duruyor.
Rusya ne yapmalı? Bu meseleyle ilgili olarak Çin ve diğer BRICS ülkeleri ne yapmalı? IMF ve ABD’deki neokonlar, dünyaya şu mesajı gönderdiler: dolar bölgesi ve onun uydu ülkeleri dışındaki ülkelere borç vermeyeceksiniz.
O hâlde doların hükmetmediği bu ülkeler, neden IMF veya Dünya Bankası içerisinde yer alıyorlar? IMF, dünyayı BRICS ve ABD-Avrupa’nın neoliberal finans sistemi arasında ikiye bölüyor.
Rusya IMF’den çekilmeli mi? Peki ya diğer ülkeler?
Bunun ters görüntüsü şu olabilir: yeni Asya Kalkınma Bankası ruble-yuan bölgesine giren ülkelerin borçlarını ABD doları ya da avro cinsinden ödemek zorunda olmadıklarını ilân edebilir. Bu da zımnî olarak IMF’deki kopuşun başlayacağı yerdir.
Michael Hudson
9 Aralık 2015

0 Yorum: