Mısır İhvan’ı içerisindeki iki önemli politik güç
arasında giderek açılan yarık, Pazartesi günü hareketin üyelerinin sonraki
süreçle ilgili görüşler konusunda yaşadıkları ayrışma üzerinden iyice
belirginleşti.
İhvan sözcüsü Muhammed Müntezir ve üç üyesini örgütten
atmakla ilgili bir tartışma yaşandı. Bu isimler örgütü devletin hareketi
ezmesine karşın ona yönelik “tedrici bir reform” politikasını takip etmekle
eleştiriyorlardı.
Müntezir’in yerine Türkiye’de bulunan Talat Fehmi’nin
getirilmesine diğer üyeler itiraz ettiler. Bu isimler söz konusu değişikliğin
usule aykırı olduğunu ve hiçbir şekilde uygulanamayacağını söylediler.
Kararı alansa Muhammed Abdurrahman. Bu isim, hareketin
üyelerinin eylemlerini ve diğer meseleleri inceleyen, seçimle işbaşına gelmiş
“yüksek idare komitesi”nce belirlenmiş “soruşturma komitesi”nin başında
bulunuyor.
Ancak Çarşamba günü Anadolu Ajansı’nın geçtiği habere
göre, Müntezir’in örgütten atılması kararı İhvan’ın Londra bürosunca alınmış ve
karar diğer on bir büro tarafından reddedilmiş.
Karara itiraz eden bir diğer isim de Muhammed Kemal.
İhvan Rehberlik Bürosu üyesi olan Kemal, hareketin gençlik koluna daha fazla
yetki verilmesini istiyor ve Müntezir’in atılması kararının yüksek idare
komitesince onaylanmadığını söylüyor.
Şuan hareketin iki sözcüsü ve iki ayrı “resmî” web
sitesi var. Ikhwanweb, Müntezir destekçilerinin kontrolünde. Yeni site Ikhwansite
ise yeni sözcü olarak Fehmi’yi kabul eden platforma hizmet ediyor.
Her iki taraf devlete karşı savaş verilmesine karşı
çıkıyor. Müntezir destekçileri çoğunlukla Mısır’da ve genç. Bu kesimse hükümete
karşı nispeten daha “devrimci” bir duruş sergilenmesini, karar alma noktasında
daha fazla bağımsızlık talep edip diğer protestocu gruplarla ittifak
kurulmasını istiyor.
Fehmi’nin destekçileri ise ağırlıklı olarak sürgündeki
yaşlı üyeler. Bunlar hâlâ sistemin kendi içinde reforma tabi tutulabileceğine
inanıyorlar. Devlet kurumlarında radikal bir değişime ihtiyaç duymuyorlar.
İhvan içerisindeki bu kesim aynı zamanda şiddete dayalı mücadeleye epey
mesafeli.
İki taraf da İhvan’dan ayrılıp yeni bir oluşuma gitme
eğiliminde değil. Grubun ikisi de hareketin görüşlerini kendisinin temsil
ettiği iddiasında.
İki taraf arasındaki ayrışmanın geçmişi Cumhurbaşkanı
Muhammed Mursi’nin Temmuz 2013’teki askerî darbe ile devrilmesine kadar
uzanıyor.
Yapılan haberlere göre, devrimci ve reformist kanat
arasındaki sürtüşme Şubat ayına dek uzanıyor. Tartışma genel olarak binlerce
göstericinin hapse atılması ve öldürülmesi sonrası, Abdulfettah Sisi hükümetine
nasıl cevap verileceği ile ilgiliydi.
Arva İbrahim’in yazdığına göre, “İhvan liderleri ya
hapiste ya da sürgünde. Örgütün uzun tarihinde ilk kez direnişe sahada örgütün
devrimci ruha sahip üyeleri önderlik ediyorlar.”
Haziran ayında Associated Press’te çıkan bir
haber de benzer bir görüşe yer veriyor. Maggie Michael’ın bu haberine göre:
“Grup
içerisindeki ayrışmalar polisle sokaklarda çarpışmış olan genç İhvan üyeleri
ile yaşlı liderler arasında gerçekleşiyor. Bu yaşlı üyeler ya hapishanede ya da
sürgünde. Bu isimler genelde geçmişte hayatta kalmak amacıyla Mısır’da
iktidarda olanlarla anlaşma yapmaya istekli olmuşlardı.”
Londra King Koleji Ortadoğu Çalışmaları Enstitüsü’nde
misafir araştırma görevlisi olarak çalışan Gillian Kennedy da Haziran ayında
yazdığı makalede şu uyarıyı yapmış:
“Müslüman
Kardeşler kendi içinde darmadağın olmuş durumda. Merkezsizleşen, tutuklamalar
ve liderlerinin sürgün edilmesi üzerinden büyük bir darbe almış olan İhvan
şimdilerde kararlarını Rehberlik Bürosu’ndan herhangi bir yetki almaksızın
alıyor. Yasaklanan örgütü bugün yeni seçimle işbaşına gelmiş gençlik komiteleri
yönetiyor.”
Ancak gençlerin yaşlılardan kopuşu hareket içerisinde
ilk değil. 25 Ocak 2011’de Mübarek karşıtı ayaklanma başladığında genç üyeler
hareketin liderlerinin onayını almadan Tahrir Meydanı’ndaki gösterilere
katılmışlardı.
Gençler hareketi Arap Baharı isyanının bir parçası
hâline getirdiler. Bu isyan Mübarek’i devirdi ve sonrasında İhvan üyesi bir
cumhurbaşkanının seçimlerde muzaffer olmasını sağladı. Ancak her iki tarafın 25
Ocak ayaklanmasının beşinci yıldönümüne kadar uzanan bir aylık süre zarfında
ayrışmayı giderip gideremeyecekleri hâlâ belirsizliğini koruyor.
Hareket içerisindeki ayrışmalar yanında İhvan bir de
diğer protesto hareketleri ile anlaşmazlık yaşıyor. Bu hareketler İhvan’ı
“devrim”e ihanet etmekle suçluyorlar.
Meymun Abbasi
18 Aralık 2015
Kaynak
0 Yorum:
Yorum Gönder