Paul Robeson [9
Nisan 1898-23 Ocak 1976] ünlü bir futbolcu, tiyatro ve sinemada roller alan ve
şarkıcılık alanında uluslararası kariyere sahip bir şarkıcıdır. Öncelikle Zenci
ilahilerini popüler kılan Robeson sonrasında yirmiden fazla dilde şarkılar
söyleyen bir isim hâline gelir. Şöhretinin zirvesinde iken, dünyadaki en ünlü
Afrikalı-Amerikalı iken, önemli bir karar alarak politikleşir ve İspanya İç
Savaşı’nda faşizm tehdidinin durdurulmasına dönük çalışmalara katılır, ayrıca
diğer toplumsal adaletsizliklere karşı mücadele eder. Babası köle olan Robeson,
Siyahların özgürlük hareketinde, işçi hareketinde, Sovyetler’in ve sosyalist
ülkelerin, sömürgecilik karşıtı hareketlerin, ayrıca diğer ilerici hareketlerin
desteklenmesinde önemli roller oynar. Sovyetler Birliği’ne yaptığı ilk
ziyarette “Burada ömrümde ilk kez bir Zenci değil, bir insan olarak bulunuyorum.
İnsanî haysiyete tam manasıyla adım atıyorum” der. Politik görüşlerinden ötürü
Makkarticilik tarafından kara listeye alınır. Pasaportu iptal edilir, sahne
alırken kalabalığın saldırısına maruz kalır, devletten sürekli baskı görür. Son
anına dek politik duruşundan zerre pişmanlık duymadan yaşar.
Aşağıdaki sözleri sorguya çağrıldığı Senato Amerika
Karşıtı Faaliyetleri İzleme Komitesi’nin “ABD Pasaportlarının Yetki Dışı
Kullanımının Soruşturulması” Raporu’ndan alınmıştır.
* * *
“Sizin
Dışişleri Bakanlığı’nızın da ağzından döküldüğü biçimiyle benim bugün burada
bulunmamın sebebi şudur: Benim seyahat etmeme izin verilmemelidir, zira ben
yıllarca Afrika’daki sömürge halkların bağımsızlığı için mücadele ettim.
Yıllardır bu konuda hiç durmadan çalıştım, mütevazı bir ifadeyle dile
getirebilirim ki tüm Afrika’da onların bağımsızlığı için verdiğim
mücadelelerimden ötürü ismim oldukça onurlu bir yerdedir. Bu, tam da
Sukarno’nun Endonezya’da elde ettiği türden bir bağımsızlığa dönük bir taleptir.
Yuvarlak konuşmamak gerekirse, Afrika’nın çıkarına dönük tüm bu çabalar da aynı
bağlam içerisindedir. Gene Dışişleri Bakanlığı ve diğer temyiz mahkemesi
kayıtlarına göre, bugün benim burada olmamın diğer bir sebebi de yurtdışına
çıktığımda bu ülkede yaşayan Zencilere karşı uygulanan adaletsizliklerden
bahsetmiş olmamdır. Bandung Konferansı’na ve başka yerlere mesajlar gönderdim.
İşte bu yüzden buradayım. Burada olmamın temel gerekçesi budur, benim
yargılanmamın sebebi Komünist Parti üyesi olup olmamam değildir, ben Amerika
Birleşik Devletleri’nde hâlâ ikinci sınıf vatandaş olan halkımın hakları için
dövüşmem sebebiyle yargılanıyorum. Annem sizin devletinizde doğdu Bay Walter ve
annem bir Sarsıcı tarikatı üyesiydi [Quaker], atalarım George Washington’ın
askerleri Delaware’i geçerken onlar için ekmek pişirdi, benim babam bir
köleydi. Ben bu ülkede halkımın tüm haklarına sahip birer yurttaş olarak
bulunma hakkı için mücadele etmem sebebiyle burada bulunuyorum. Onlar hâlâ bu
haklardan mahrum. Onlar esasında Mississippi’de yoklar. Alabama Montgomery’de
yoklar. Washington’da da. Onlar hiçbir yerdeler, işte tam da bu sebeple ben
bugün buradayım. Sizler ayağa kalkıp halkının ve işçilerin hakları için
mücadele etme cüreti gösteren her Zenci’nin ağzını kapatmak istiyorsunuz. Ben
çelik işçilerinin grevlerine de katıldım. Bugün ben bu yüzden buradayım.”
12 Haziran 1956
Kaynak
0 Yorum:
Yorum Gönder