17 Mayıs 2020

,

Ahlakî Emperyalizm


Ahlakî Emperyalizm: Fabiusçu Sömürgeler Bürosu

1940-1958 arası dönemde faaliyet yürüten Fabiusçu Sömürgeler Bürosu, esasen Fabiusçular Derneği’ne bağlı özerk bir kurumdu. Büro, sosyalist olduğunu iddia ettiği bakış açısı üzerinden sömürgelerle ve imparatorlukla ilgili araştırmalar yürüttü, bu iki başlıkla bağlantılı çalışmalara destek sundu.

Esasen bir düşünce kuruluşu olarak faaliyet yürüten büronun önemli isimlerinden olan Creech Jones, 1945-51 arası dönemde iktidarda olan Clement Attlee hükümetinde sömürgeler bakanı olarak görev yaptı.

Tarihçilere göre ilgili dönemde büro, hükümet üzerinde ciddi bir etkiye sahipti. Süreç içerisinde İşçi Partisi hükümetinin politikalarına yön verdi.

Fabiusçu Sömürgeler Bürosu, Britanya İmparatorluğu’na karşı çıkmak şöyle dursun, imparatorluğu insanî bir çaba olarak destekliyor, sadece onu “daha ahlakî bir emperyalizm”e doğru yönlendirmek istiyordu.

Sömürge olduğu dönemde Kenya’nın ikinci büyük şehri olan Mombasa ile ilgili çalışmasında Fabiusçu Sömürgeler Bürosu’na kısaca değinen tarihçi Frederick Cooper, büronun “imparatorluğun vicdanı” olduğunu söylüyor.[1]

Son güne dek büro, imparatorlukla alakalı sorumluluklarından kaçmamayı, onu reforma tabi tutup daha asil amaçlar doğrultusunda biçimlendirmeyi” kendisine görev belledi.[2] Creech Jones sömürgeler bakanı olduğu vakit bürodan ayrılsa da büronun bu görüşü Attlee hükümetinin yaklaşımlarını biçimlendirmeye devam etti, üstelik Creech Jones, büronun yayınlarına katkısını bir biçimde sürdürdü.

Esasen büro, İşçi Partisi içerisindeki sağcılara ait bir projeydi. Bu sağ kesimin asıl muradı ise kendisine genel siyaset alanında epey geç yer bulan imparatorluk siyasetini Britanya İmparatorluğu’nun üzerindeki güneş batmadan önce biçimlendirebilmekti.

İşçi Partisi’nin sağ kanadı ve büro, sol veya liberal kimi isimlerde görülen anti-emperyalizme itiraz ediyorlar, bu insanları bilgisiz görüyorlar ve emperyalizm eleştirilerinin mesnetsiz olduğunu söylüyorlardı.

Öte yandan büro, kendi yaklaşımlarının sömürgelerdeki koşullara dair kapsamlı araştırmalara dayandığını iddia etmekteydi. Buradan da emperyalizme karşı durmak yerine ılımlı bir dizi politik reformun yapılabileceği iddiasında bulunuyor, bu temelde Britanya İmparatorluğu’nun sömürgelerini elinde tutmasına gereken kılıfı sunuyordu.

Bugün Fabiusçular Derneği, kendi tarihinin bu dönemini görmezden geliyor. Fabiusçu Sömürgeler Bürosu’ndan hiç bahsetmiyor veya bazen de amaçlarının esasen derinlikli ve detaylı bir yaklaşım üzerinden anti-emperyalist amaçlara hizmet ettiğini söylüyor.[3]

Aslında büronun aklında emperyalizmin sona ereceği güne dair bir tarih yoktu.[4] Büro, Britanya İmpratorluğu’nun yönetilmesi konusunda olgulara ve bilime dayalı gelişkin bir yaklaşım ortaya koymak için uğraşıyordu. Bu doğrultuda imparatorluğun çapaklarını almak, sivri yanlarını törpülemek, itiraz edilen kimi dayatmalarını geçersiz kılmak, buradan da imparatorluğu işbirliği üzerine kurulu, herkesi kucaklayan bir uluslararası düzene doğru yönlendirmek istiyordu. Hâsılı büro, esas olarak daha ahlakî bir emperyalizm için ter döktü.

Büro, temelde insanlık konusunda ahlakî endişeler taşıyanlarla ortak bir konumu paylaşıyor ve zaten vakıf oldukları teknokrat geleneğinin düşüncelerini benimsiyordu. Britanya İmparatorluğu ve sömürgelerdeki uygulamalarını sadece sol ve liberal anti-emperyalistler değil, ayrıca imparatorluk projesinin ahlakî açıdan sürdürülemez olduğunu gören orta yolcular ve muhafazakârlar da sonlandırmıştı.

1941’de, daha işin başında, Fabiusçu Sömürgeler Bürosu, Britanya’nın Afrika’daki sömürgelerinden Kuzey Rodezya’da madencilik geliştirilmesi konusunda detaylı ve niceliksel verilere dayanan bir rapor hazırladı. Yürütülen faaliyetlerin mali açıdan iflasa sürüklenmesi ile ilgili bir yığın çizelgeyi ve tabloyu kapsamlı değerlendirmelerle birlikte takdim ettikten sonra rapor şu cümleyle son buluyordu: “Bu süreçte halkın refahı değil, ülkenin mali açıdan sahip olduğu zenginlik arttı.”[6]

Büro, esasen belirli ölçüde sosyal demokrat emperyalizmden başka bir şey vaaz etmiyordu. Beynelmilel refah devleti olarak bir imparatorluk tesis edilmesini ve kabul edilebilir ölçülerde maliyetle birlikte “geri kalmış” halklara politik baskı uygulanmasını öneriyordu. Geleneksel emperyalizm düşüncesi ile (orta yolcu) sosyalizmi sentezlemek yerine büro İşçi Partisi’ne, kökleri John Stuart Mill’e dek uzanan liberal paternalist düşünceyi aşılamaktaydı.[7] Mill’e göre İngiliz hükümeti, medeni olmayan halkları kademeli olarak ilerlettiği için o halkları kendi iradeleri hilafına yönetmek İngilizlerin hakkıydı.[8] Büro, konum itibarıyla imparatorluğu meşrulaştıran, ekonomik planlama yoluyla sömürgelerin kalkınmasını öngören, “sosyalist” olduğunu iddia ettiği bir ajandayı esas alıyordu.

Alex Kumar
Mart 2019
Kaynak

0 Yorum: