● ● ●
Almanya’daki sözde devrimci partide görülen
gevşeklik o kadar büyük ki Fransa veya İngiltere’de fırtınalar kopartan meseleler,
Almanya’da bu tür şeylerin rağbet görmesine bile şaşırmayan kişiler nezdinde, bir yaprağı dahi yerinden oynatamıyor.
Bay Waldeck, jüri üyelerine tanıklıklarını
aktarırken bildiklerini tüm ayrıntıları ile anlatıyor, kendisinin her zaman iyi
bir anayasacı olduğunu, Berlinli demokratların zaferinin gözünü açtığını
söylüyor.
Trier’de ise Bay Grün, aptalca bir yaklaşım
dâhilinde, mahkeme salonunda devrimi inkâr ediyor, bunun üzerine salondaki
herkes, beraat etmiş olan fabrikatörü alkışlamak adına, mahkeme salonunda
kıyasıya eleştirilen proletaryaya sırtını dönüyor.[1]
Almanya’da insanların her şeyi yapabileceğine, her
şeyin mümkün olduğuna dair en taze örneği, Bay Gottfried Kinkel’in 4 Ağustos
1849’da Rastatt’taki askeri mahkeme huzurunda yaptığı savunma sunuyor. Bu konuşma
metni, bu yılın 6 ve 7 Nisan’ında Berlin’de çıkan Abend-Post gazetesinde yayımlandı.
“Tutsak” Kinkel’in yaptığı bu konuşmayı mahkûm
etmek suretiyle duygu satıp duran tüm o madrabazların ve demokrat lafebelerinin
öfkesini partimize yönelteceklerinin zaten farkında olduğumuzu belirtelim. Bu
durum, bizi hiç mi hiç ilgilendirmiyor.
Çünkü bizim görevimiz, bize açıktan düşmanlık
edenleri değil, yüzümüze dost görünenleri acımasızca eleştirmektir. Ne mutlu ki
bu sayede bir yandan aldığımız konumu muhafaza ediyor bir yandan da demokratlar
arasında görülen, bizimle alakalı o ucuz popülariteyi elimizin tersiyle
itiyoruz.
Yapacağımız saldırı, Bay Kinkel’in mevcut konumunu
asla kötüleştirmeyecek. Biz, Kinkel’in affedilişini, asıl olarak insanların
destek verdiği kişi olmadığını teyit ettiği o itirafı ve sadece affedildiği
için değil, Prusya devletinin hizmetine girdiği için kendisini kıymetli kabul
ettiğini söylediği o konuşmasına bağlı olarak eleştiriyoruz. Bunlar yetmiyormuş
gibi bu konuşma, bir de gazetede yayımlanıyor. Bu noktada tüm belgeyi partimizin
ilgisine sunuyor, burada sadece en önemli kısımları aktarıyoruz.
“Ayrıca
ben, kimsenin emrinde olmadım, dolayısıyla başkalarının eylemlerinden sorumlu
tutulamam. Burada amacım, yapıp ettiklerimin bir biçimde devrimle
ilişkilendirilen o kir pasla tanımlanmasına karşı koymak.”
Bay Kinkel, Besançon’daki ekibe kendinden mesul
biri olarak katılıp, tüm komuta merkezindeki isimleri şüpheli kılıyor,
dolayısıyla buradan şu soruyu sorabiliriz: “Bu momentte Kinkel’in görevi, bir
üstü olan Willich’i suçlardan muaf tutmak mıydı?”
“Askerlik
yapmadım, dolayısıyla bayrağa verilmiş sözü hiç çiğnemedim, vatan hizmetinde
iken elime geçen askeri bir bilgiyi vatanıma karşı kullanmadım.”
Burada yakalandıktan kısa bir süre sonra kurşuna
dizilen Prusyalı askerler, Jansen ve Bernigau’ya yönelik bir suçlama yok mu?
Kinkel, bu lafıyla idam edilmiş olan Dortu’nun idam cezasını onaylamış olmuyor
mu?
Bay Kinkel, kendi partisini askeri mahkemeye ihbar
ediyor, Ren’in sol yakasından Fransa’ya geçme planlarından bahsediyor ve bu suç
konusunda kendisinin masum olduğunu söylüyor. Bay Kinkel, Ren Eyaleti ile
Fransa’nın birleşmesi konusunda kimi sözlerin sarf edildiğini bal gibi biliyor.
Bu konuşmalarda, devrimle karşı-devrim nihai muharebeye giriştiğinde, Ren Eyaleti’nin,
başında ister Fransızlar isterse Çinliler olsun, devrimci safta dövüşeceğinden
bahsediliyor. Bu noktada Kinkel, o yabani devrimcilerin tersine, kendisinde
mevcut olduğunu övünerek belirttiği hilmiyeti, ılımlılığı pek dikkate almıyor. Oysa
Kinkel, Arndt kimi muhafazakârlarla partili değil, bir insan olarak iyi
ilişkiler kurmasını sağlayanın o yabani devrimciler olduğunu nedense unutuyor.
“Benim
suçum, sizin, daha doğrusu, tüm Alman halkının Mart ayında talep ettiği şeyi yazın
da istemeye devam etmemdir!”
Burada ise Bay Kinkel, İmparatorluk Anayasası’ndan
gayrı bir şey için dövüşmediğini beyan ediyor, böylelikle İmparatorluk
Anayasası’nı aşan herhangi bir şeyi istemediğini söylemiş oluyor. Bu beyanı buraya
not düşüyoruz.
Bay Kinkel, Mainz’daki Prusyalı askerlerin
isyanından bahsettiği makalesinden[2] dem vuruyor ve şunları söylüyor:
“Peki
bu yüzden benim başıma neler geldi? Evde olmadığım sırada eve ikinci kez
mahkeme celbi geldi, mahkeme salonunda bulunamadığım için, daha önce bana iletilen
bilgilendirmeye uygun olarak, beş yıl haklarımdan mahrum edildim. Bu karar
yüzüme okundu. Bir zamanlar vekil olma onurunu yaşamış biri olarak ben, ağır bir
biçimde cezalandırıldım!”
“Bana
o kadar çok ‘kötü bir Prusyalısın’ dendi ki, bu söz beni artık çok yaralıyor. […]
Peki ne diyelim, öyle olsun! Partim şu an için vatanımızda oynanan oyunda
kaybetti. Bugün en sonunda Prusya Krallığı, cesur ve güçlü bir politika
uygularsa, Prensimiz, Prusya Prensi, kılıçla Almanya’yı kurmayı başarırsa,
böylelikle komşularımızla ilişki konusunda harika ve saygın bir konum elde
edilecek, içteki hürriyet gerçek olup kalıcılaşacak, ticaret ve ilişkiler
yeniden tesis edilecek, ordunun tümüyle Prusya’nın sırtına binmiş olan yükü tüm
Almanya’ya eşit olarak pay edilecek, her şeyden önce içtiğim ant üzerine
temsilcisi olduğum milletin üyesi olan tüm yoksullarımıza ekmek verilecektir!
Vatanımın onuru ve ihtişamı, devlete dair ideallerimden daha yalın ve açık bir
gerçekliktir. Fransa aşkına gönüllü olarak Napolyon’un ihtişamı önünde boyun
eğen 1793’ün Fransız cumhuriyetçilerini (Fouche ve Talleyrand?) takdir
ediyorum. Bugün de halkım beni onurlandırıp gene temsilcisi kılarsa, içi kıvanç
dolu yüreğimle ‘Yaşasın Alman İmparatorluğu! Yaşasın Hohenzollern İmparatorluğu!’
diye bağıracak ilk milletvekili ben olacağım. Bu tür görüşleri olan biri, ‘kötü
bir Prusyalı’ oluyorsa varsın olsun! O vakit asla iyi bir Prusyalı olmak
istemediğimi belirtmeliyim.”
“Beyler,
kaderindeki gelgitler sebebiyle bu türden bir talihsizlik karşısında bugün
sizin huzurunuzda bulunan ve yüzüne cezası okunan adamın evinde bir çocuğu ve
bir eşi olduğunu aklınızdan hiç çıkartmayın!
Bay Kinkel, bu konuşmayı
yirmi altı yoldaşı ölüm cezasına çarptırılıp, aynı askeri mahkemelerce idam
edildiği bir dönemde yaptı. Bu yoldaşlar, Bay Kinkel’in hâkimlerin karşısında
takındığı tavırdan farklı bir tavır takınıp kurşunları göğüslediler. Öte yandan
Kinkel, kendisini alabildiğine zararsız bir kişi olarak takdim ediyor ki bu
tespitiyle tümüyle haklı. Görünüşe göre Kinkel, partisine bir yanlış anlama
üzerinden katılmış, dolayısıyla onu hapiste tutmak isteyenlere şu söylenmeli:
bu karar, zulümden gayrı bir anlama sahip değil.
Karl Marx
Frederick Engels
Nisan 1850
Dipnotlar
[1] Burada Benedikt Waldeck’in Berlin’de, Karl
Grün’ün Trier’de görülen mahkemelerine atıfta bulunuluyor. Waldeck ve Grün Prusya
Ulusal Meclisi’nin iki solcu vekilidir ve 1849’da politik faaliyetlerinden
ötürü yargılanmıştır. Savcılık makamı, bu iki ismi suçlamak için sahte delillere
başvurmuş, bu noktada Waldeck ve Grün, Prusya Hükümeti’ne sadakatlerini
ispatlamak için ellerinden geleni yapmıştır.
[2] 1848 baharında Mainz, sivil
milislerle Prusya askerleri arasında kanlı çatışmalara sahne oldu. Bu çatışmalar, Almanya genelinde ciddi sonuçlara yol açtı. Ayrıca Frankfurt Ulusal Meclisi, bu
meseleyi yoğun bir biçimde tartıştı. Sonrasında meclis, bir komiteyi
görevlendirdi. Komitenin raporunu meclise sunduğu günlerde, Prusyalı askerler
sivil milislerin silâhlarına el koydular.
0 Yorum:
Yorum Gönder