05 Mayıs 2020

, ,

Gottfried Kinkel


Bu makale, Alman şair ve Komünist Birlik içerisinde Marx ve Engels karşıtı hizip bünyesinde yer alan Gottfried Kinkel’in Ağustos 1849’da Rastass’ta görülen askeri mahkemede yaptığı, sonrasında Abend-Post gazetesinde yayımlanan savunmasına cevaben kaleme alınmıştır. Kinkel, o dönemde Frankfurt Ulusal Meclisi’nde solun temsilcisi olarak yer alan bir isimdir. Alman İmparatorluğu Anayasası çalışmalarına katılmış, Prusyalılarca tutsak edilmiştir. Yazıda Marx ve Engels, esasen Kinkel şahsında küçük burjuva demokratların itaatkârlığını, korkaklığını ve ilkesizliklerini eleştirmektedir.

● ● ●

 

Almanya’daki sözde devrimci partide görülen gevşeklik o kadar büyük ki Fransa veya İngiltere’de fırtınalar kopartan meseleler, Almanya’da bu tür şeylerin rağbet görmesine bile şaşırmayan kişiler nezdinde, bir yaprağı dahi yerinden oynatamıyor.

Bay Waldeck, jüri üyelerine tanıklıklarını aktarırken bildiklerini tüm ayrıntıları ile anlatıyor, kendisinin her zaman iyi bir anayasacı olduğunu, Berlinli demokratların zaferinin gözünü açtığını söylüyor.

Trier’de ise Bay Grün, aptalca bir yaklaşım dâhilinde, mahkeme salonunda devrimi inkâr ediyor, bunun üzerine salondaki herkes, beraat etmiş olan fabrikatörü alkışlamak adına, mahkeme salonunda kıyasıya eleştirilen proletaryaya sırtını dönüyor.[1]

Almanya’da insanların her şeyi yapabileceğine, her şeyin mümkün olduğuna dair en taze örneği, Bay Gottfried Kinkel’in 4 Ağustos 1849’da Rastatt’taki askeri mahkeme huzurunda yaptığı savunma sunuyor. Bu konuşma metni, bu yılın 6 ve 7 Nisan’ında Berlin’de çıkan Abend-Post gazetesinde yayımlandı.

“Tutsak” Kinkel’in yaptığı bu konuşmayı mahkûm etmek suretiyle duygu satıp duran tüm o madrabazların ve demokrat lafebelerinin öfkesini partimize yönelteceklerinin zaten farkında olduğumuzu belirtelim. Bu durum, bizi hiç mi hiç ilgilendirmiyor.

Çünkü bizim görevimiz, bize açıktan düşmanlık edenleri değil, yüzümüze dost görünenleri acımasızca eleştirmektir. Ne mutlu ki bu sayede bir yandan aldığımız konumu muhafaza ediyor bir yandan da demokratlar arasında görülen, bizimle alakalı o ucuz popülariteyi elimizin tersiyle itiyoruz.

Yapacağımız saldırı, Bay Kinkel’in mevcut konumunu asla kötüleştirmeyecek. Biz, Kinkel’in affedilişini, asıl olarak insanların destek verdiği kişi olmadığını teyit ettiği o itirafı ve sadece affedildiği için değil, Prusya devletinin hizmetine girdiği için kendisini kıymetli kabul ettiğini söylediği o konuşmasına bağlı olarak eleştiriyoruz. Bunlar yetmiyormuş gibi bu konuşma, bir de gazetede yayımlanıyor. Bu noktada tüm belgeyi partimizin ilgisine sunuyor, burada sadece en önemli kısımları aktarıyoruz.

“Ayrıca ben, kimsenin emrinde olmadım, dolayısıyla başkalarının eylemlerinden sorumlu tutulamam. Burada amacım, yapıp ettiklerimin bir biçimde devrimle ilişkilendirilen o kir pasla tanımlanmasına karşı koymak.”

Bay Kinkel, Besançon’daki ekibe kendinden mesul biri olarak katılıp, tüm komuta merkezindeki isimleri şüpheli kılıyor, dolayısıyla buradan şu soruyu sorabiliriz: “Bu momentte Kinkel’in görevi, bir üstü olan Willich’i suçlardan muaf tutmak mıydı?”

“Askerlik yapmadım, dolayısıyla bayrağa verilmiş sözü hiç çiğnemedim, vatan hizmetinde iken elime geçen askeri bir bilgiyi vatanıma karşı kullanmadım.”

Burada yakalandıktan kısa bir süre sonra kurşuna dizilen Prusyalı askerler, Jansen ve Bernigau’ya yönelik bir suçlama yok mu? Kinkel, bu lafıyla idam edilmiş olan Dortu’nun idam cezasını onaylamış olmuyor mu?

Bay Kinkel, kendi partisini askeri mahkemeye ihbar ediyor, Ren’in sol yakasından Fransa’ya geçme planlarından bahsediyor ve bu suç konusunda kendisinin masum olduğunu söylüyor. Bay Kinkel, Ren Eyaleti ile Fransa’nın birleşmesi konusunda kimi sözlerin sarf edildiğini bal gibi biliyor. Bu konuşmalarda, devrimle karşı-devrim nihai muharebeye giriştiğinde, Ren Eyaleti’nin, başında ister Fransızlar isterse Çinliler olsun, devrimci safta dövüşeceğinden bahsediliyor. Bu noktada Kinkel, o yabani devrimcilerin tersine, kendisinde mevcut olduğunu övünerek belirttiği hilmiyeti, ılımlılığı pek dikkate almıyor. Oysa Kinkel, Arndt kimi muhafazakârlarla partili değil, bir insan olarak iyi ilişkiler kurmasını sağlayanın o yabani devrimciler olduğunu nedense unutuyor.

“Benim suçum, sizin, daha doğrusu, tüm Alman halkının Mart ayında talep ettiği şeyi yazın da istemeye devam etmemdir!”

Burada ise Bay Kinkel, İmparatorluk Anayasası’ndan gayrı bir şey için dövüşmediğini beyan ediyor, böylelikle İmparatorluk Anayasası’nı aşan herhangi bir şeyi istemediğini söylemiş oluyor. Bu beyanı buraya not düşüyoruz.

Bay Kinkel, Mainz’daki Prusyalı askerlerin isyanından bahsettiği makalesinden[2] dem vuruyor ve şunları söylüyor:

“Peki bu yüzden benim başıma neler geldi? Evde olmadığım sırada eve ikinci kez mahkeme celbi geldi, mahkeme salonunda bulunamadığım için, daha önce bana iletilen bilgilendirmeye uygun olarak, beş yıl haklarımdan mahrum edildim. Bu karar yüzüme okundu. Bir zamanlar vekil olma onurunu yaşamış biri olarak ben, ağır bir biçimde cezalandırıldım!”

“Bana o kadar çok ‘kötü bir Prusyalısın’ dendi ki, bu söz beni artık çok yaralıyor. […] Peki ne diyelim, öyle olsun! Partim şu an için vatanımızda oynanan oyunda kaybetti. Bugün en sonunda Prusya Krallığı, cesur ve güçlü bir politika uygularsa, Prensimiz, Prusya Prensi, kılıçla Almanya’yı kurmayı başarırsa, böylelikle komşularımızla ilişki konusunda harika ve saygın bir konum elde edilecek, içteki hürriyet gerçek olup kalıcılaşacak, ticaret ve ilişkiler yeniden tesis edilecek, ordunun tümüyle Prusya’nın sırtına binmiş olan yükü tüm Almanya’ya eşit olarak pay edilecek, her şeyden önce içtiğim ant üzerine temsilcisi olduğum milletin üyesi olan tüm yoksullarımıza ekmek verilecektir! Vatanımın onuru ve ihtişamı, devlete dair ideallerimden daha yalın ve açık bir gerçekliktir. Fransa aşkına gönüllü olarak Napolyon’un ihtişamı önünde boyun eğen 1793’ün Fransız cumhuriyetçilerini (Fouche ve Talleyrand?) takdir ediyorum. Bugün de halkım beni onurlandırıp gene temsilcisi kılarsa, içi kıvanç dolu yüreğimle ‘Yaşasın Alman İmparatorluğu! Yaşasın Hohenzollern İmparatorluğu!’ diye bağıracak ilk milletvekili ben olacağım. Bu tür görüşleri olan biri, ‘kötü bir Prusyalı’ oluyorsa varsın olsun! O vakit asla iyi bir Prusyalı olmak istemediğimi belirtmeliyim.”

“Beyler, kaderindeki gelgitler sebebiyle bu türden bir talihsizlik karşısında bugün sizin huzurunuzda bulunan ve yüzüne cezası okunan adamın evinde bir çocuğu ve bir eşi olduğunu aklınızdan hiç çıkartmayın!”

Bay Kinkel, bu konuşmayı yirmi altı yoldaşı ölüm cezasına çarptırılıp, aynı askeri mahkemelerce idam edildiği bir dönemde yaptı. Bu yoldaşlar, Bay Kinkel’in hâkimlerin karşısında takındığı tavırdan farklı bir tavır takınıp kurşunları göğüslediler. Öte yandan Kinkel, kendisini alabildiğine zararsız bir kişi olarak takdim ediyor ki bu tespitiyle tümüyle haklı. Görünüşe göre Kinkel, partisine bir yanlış anlama üzerinden katılmış, dolayısıyla onu hapiste tutmak isteyenlere şu söylenmeli: bu karar, zulümden gayrı bir anlama sahip değil.

Karl Marx
Frederick Engels
Nisan 1850
Kaynak

Dipnotlar:
[1] Burada Benedikt Waldeck’in Berlin’de, Karl Grün’ün Trier’de görülen mahkemelerine atıfta bulunuluyor. Waldeck ve Grün Prusya Ulusal Meclisi’nin iki solcu vekilidir ve 1849’da politik faaliyetlerinden ötürü yargılanmıştır. Savcılık makamı, bu iki ismi suçlamak için sahte delillere başvurmuş, bu noktada Waldeck ve Grün, Prusya Hükümeti’ne sadakatlerini ispatlamak için ellerinden geleni yapmıştır.

[2] 1848 baharında Mainz, sivil milislerle Prusya askerleri arasında kanlı çatışmalara sahne oldu. Bu çatışmalar, Almanya genelinde ciddi sonuçlara yol açtı. Ayrıca Frankfurt Ulusal Meclisi, bu meseleyi yoğun bir biçimde tartıştı. Sonrasında meclis, bir komiteyi görevlendirdi. Komitenin raporunu meclise sunduğu günlerde, Prusyalı askerler sivil milislerin silâhlarına el koydular.

0 Yorum: