21 Nisan 2020

,

Armando Hart’a Mektup


Bu mektup, Eylül 1997’de ICAIC [“Küba Sanat ve Sinema Endüstrisi Enstitüsü”] Kültür Bakanlığı tarafından çıkarılan Contracorriente [“Karşı Akıntı”] dergisinin 9. sayısında, Küba’da yayımlanmıştır. Mektubu yazdığı vakit Guevara, Afrika’da bulunuyordu ve mektubun yazıldığı Armando Hart ise Küba Komünist Partisi Merkez Komitesi Örgüt Sekreterliği’ne getirilmişti.

● ● ●

 

Sevgili Sekreter:

Tanrılığa erişme fırsatına sahip olduğunuz için sizi kutlarım; şimdi önünüzde 6 gün var. Selefinizin yaptığı gibi, işinizi bitirip arkanıza yaslanmadan önce sizinle öncümüzün kültürü ve genel olarak da halkımızın kültürü üzerine birtakım fikirleri paylaşmak isterim.

Bu uzun tatil sürecinde epeydir yapmayı düşündüğüm bir şeyi yaptım, burnumu felsefeye soktum. İlk karşılaştığım zorluk şu oldu: Düşünmeye imkân vermeyen, “parti zaten yapılması gerekeni yaptı, sen yapılanları özümse yeter” diyen Sovyet eserlerini bir kenara bırakacak olursak Küba’da hiçbir şey yayımlanmamış. Burada Marksizme aykırı bir yöntem söz konusu ama aynı zamanda bunlar çok kötü çalışmalar.

İlkinden daha az önemli olmayan ikinci zorluk ise, benim felsefî dildeki eksikliğimdi (Üstat Hegel ile epey boğuştuk ve ilk rauntta beni iki kez yere serdi). Ben de kendim için bir çalışma planı yaptım ve sanıyorum ki bu plan okul müfredatını oluşturmak için çalışılabilir ve geliştirilebilir; şu ana kadar zaten çok şey yaptık, fakat bir gün durup düşünmemiz de gerekecek. Bu noktada bir okuma planı oluşturmalı ve bu plan politik yayınlar kurulunun yaptığı yayınlara göre biçimlenmeli.

Politik yayınlar incelendiğinde Sovyet ve Fransız yazarların bolluğunu ilk bakışta görürsünüz.

Bunun sebebi, çevirileri elde etmedeki kolaylık ve ideolojik takipçiliktir.[*] Hâl böyleyken, Marksist fikirlerin gerekli olan yaygınlaşması iyi bir yol kat etse bile (ki mesele bu değil), Marksist kültür pek çok kişiye nüfuz edemiyor.

Benim planım şöyle:

I. Klasik filozoflar.
II. Büyük diyalektikçiler ve materyalistler.
III. Modern filozoflar.
IV. İktisat klasikleri ve onun öncüleri.
V. Marx ve Marksist düşünce.
VI. Sosyalist inşa.
VII. Heterodokslar ve kapitalistler.
VIII. Polemikler.

Her bir seri, birbirinden bağımsızdır ve şu şekilde geliştirilebilir:

I. En iyi bilinen klasikler zaten İspanyolcaya çevrilmiş, bunlara mümkünse Marksist bir filozof tarafından ciddi bir ön hazırlık çalışması eklenmeli, tabii sözcükler de olabildiğince geniş bir açıklamayla verilmeli. Aynı zamanda, felsefî terimler sözlüğü ve felsefe tarihi de yayınlanmalı. Dennyk’inki ya da Hegel’inki olabilir. Böyle bir yayın, büyük düşünürlerin bir ya da iki kitabıyla başlayarak modern zamanlara kadar uzanan belli bir kronolojik sırayı takip edebilir.

II. Burada da aynı yöntem takip edilebilir, bazı antik düşünürlerin derlemeleri yapılabilir (Arjantin’de basılmış, içinde Demokritos, Heraklitos, Leikuppos olan bir kitap okumuştum).

III. Burada önde gelen modern filozoflar yayınlanabilir. Bu yayınlara yeri geldiğinde bu filozofların idealist görüşlerine eleştiri getiren, ciddi ve titiz incelemeler eşlik etmeli (bunu illa Kübalıların yapması şart değil).

V. Marx ve Marksist düşünceye ait eserler zaten yayınlanıyor fakat bu yayın pratiğinin bir düzeni yok ayrıca Marx’ın temel çalışmaları eksik. Burada Marx ve Engels’in, Lenin’in, Stalin’in [Orijinal metinde “Stalin”in isminin altı Che tarafından çizilmiştir.] ve diğer büyük Marksistlerin eserlerini yayınlamak gerekir. Örneğin hiçbirimizin emperyalizmle ilgili sezgileri, Marx’a (Kapital’in 3. cildine), yaptığı eleştiriler hatalı olan ama süreç içerisinde katledilen Rosa Lüksemburg kadar güçlü değil. Ayrıca sonrasında yoldan çıkan, çağdaşları olan Marksistlere katkılarda bulunmuş, bütünüyle skolastik olmayan Kautsky ve Hilferding türünden Marksist düşünürler konusunda da eksiğimiz var.

VI. Sosyalist inşa. Somut sorunlarla, sadece şimdiki yöneticilerle değil, geçmişteki yöneticilerle de alakalı kitaplar yayınlanmalı, filozofların ve hepsinden de öte iktisatçıların, devlet adamlarının üzerine ciddi incelemeler yapılmalı.

VII. Burada büyük revizyonistler üzerine herkesinkinden daha derin analizler olabilir (isterseniz Kruşçev’i de buraya koyabilirsiniz). Görünüşe göre var olmuş ve yazmış olan, arkadaşın Troçki de burada olmalı.

Ek olarak, kapitalizmin Marshal, Keynes, Schumpeter vs. büyük teoristleri de, nedenleriyle birlikte yapılan analizlerle verilebilir.

VIII. Polemikler. İsminden de anlaşıldığı üzere, bunlar en tartışmalı olan eserleri içerebilir ki zaten Marksist düşünce de bu şekilde ilerlemiştir. Proudhon, Sefaletin Felsefesi’ni yazdıysa da bu kitap, Felsefenin Sefaleti’nden dolayı biliniyor. Eleştirel bir yayıncılık faaliyeti, çağımızı ve Marx’ın henüz tamama ermemiş gelişimini anlamaya yardımcı olabilir. O dönemde Robertus ve Dühring önemliyse 20. yüzyılda da SSCB’deki revizyonistler ve onlarla gerçekleştirilen polemikler önemli.

Bir tanesini atladığımı şimdi fark ettim, sırayı değiştiriyorum (tükenmez kalemle yazıyorum).

IV. seride iktisat klasikleri ve bunun Adam Smith, fizyokratlar vb. gibi öncüleri olabilir.

Bu devasa bir iş, fakat Küba bunu hak ediyor ve sanırım ben de elimi taşın altına koymalıyım. Sizi bu konuşmayla daha fazla yormak istemiyorum. Size yazıyorum çünkü benim ideolojik yönelim konularında bilgim zayıf ve başka nedenlerden dolayı da böyle bir işe girişmem pek akıllıca olmayabilir (takipçilik meselesi de var tabii ama sadece bu değil).

Size başarılar dilerim, kıymetli meslektaşım (filozof için). Umarım yedinci günde görüşebiliriz.

Kavgalı yüreğimin diğer yarısı, karşımda duran, sarılmayı hak eden insanı kucaklıyorum.

Ernesto Che Guevara
Darüsselam, Tanzanya
4 Aralık 1965
Kaynak

Dipnot:
[*] Takipçilik: Birisinin kendisini diğer insanların fikirlerine ya da davranışlarına göre yönlendirmesi.

0 Yorum: