04 Nisan 2020

, ,

Cennetin Lanetlileri

Hristiyanlığa ve İslam’a ait sembollerle yüklü, yürek paralayan şirinde komünist Iraklı şair Sadi Yusuf, Ebu Gureyb’in yol açtığı dehşetten bahsediyor:
Üryan gideceğiz
Allah’ın huzuruna.
Kefenimiz kanımızdır bizim.
Defne ağacının gölgesindeyiz.
Köpeklerin dişleri kurt dişine dönmüş.
Aniden açıldı
Hücrenin kapalı kapısı.
Kadın asker girdi içeri
Şiş gözlerimiz seçemedi önce
Gizemli bir âlemden gelmişti belki de.
Hiçbir şey demedi.
Kardeşimin kanlı bedenini
Eski püskü bir paspas gibi
Peşinden sürükledi.[1]
Bu şiirin adı “Cennetin Lanetlileri”. Şair, burada Fanon’un Yeryüzünün Lanetlileri isimli çalışmasına atıfta bulunuyor ve Cezayir’deki zulümle Ebu Gureyb’deki zulüm arasında bağ kuruyor.
Yeryüzünün Lanetlileri’nde Fanon, “isyanın insanlığı dünyaya, dünyayı tüm insanlığa yeniden takdim edeceği vaadi”nden bahsediyor.[2]
Sadi Yusuf’un şiirinde de bu vaat yankılanıyor. Şiir, yaşanan onca şeyin ardından, günahlardan arınma ve kurtuluş ihtimalinden bahsederek sona eriyor:
Yolumuz sana doğru.
Bizi yüz üstü bıraksan da ayrılmayacağız o yoldan.
Biz senin dirilteceğin
Ölmüş evlatlarınız.
Peygamberlerine söyle, açsın cennetin kapılarını!
Söyle onlara biz geliyoruz!
Elimizi yüzümüzü pak toprakla temizledik.
Meleklerin tek tek bilir bizi.
Lale Halili
[Kaynak: Time in the Shadows: Confinement in Counterinsurgencies, Stanford University Press, 2013, s. 248-249.]
* * *
Sadi Yusuf 1934’te Irak’ın Basra kentinde dünyaya geldi. Bağdat’ta Arap edebiyatı eğitimi aldı. Şatil Taki ve Abdulvahab Bayati’nin serbest vezin üzerine kurulu şiir tarzından etkilendi. Gençlik döneminde siyasetle ilgilenmeye başladı, eylemlere katıldı. Oktay Rifat, Melih Cevdet Anday, Garcia Lorca, Yiannis Ritsos, Walt Whitman ve Constantine Cavafy gibi şairlerin şiirlerini Arapçaya çevirdi. Irak’tan sürgün edilince Cezayir, Lübnan, Fransa, Yunanistan, Kıbrıs gibi ülkelerde kaldı. Şuan Londra’da yaşıyor.

0 Yorum: