12 Aralık 2024

, ,

Politik Derinlik



Deccal başlıklı yazımızda, Suriye’de rejimi deviren emperyalizmin çetelerinin Suriye halkı olmadığını, otuz farklı pasaporta sahip yabancı savaşçılardan oluştuklarını, sınırda insan yakıp videosunu çektiklerini yazmıştık.

Yazı yayınlandıktan sonra yazıya yöneltilen tepkiler arasında “politik sığlık” gibi anti demokratik olduğumuza yönelik ifadeler yer aldı.

Evet, sınırda insan yakanlar, yazı yayındayken Hafız Esad’ın mezarını ateşe verdiler. Sorun Hafız Esad diktatör müdür değil midir tartışması değil. Sorun şu ki ölüm, tüm hesaplaşmayı kapatan bir gerçektir.

Her kimin olursa olsun hiçbir insanın mezarı ateşe verilmez. Mezara saygı, insana, canlıya, yaşama saygının özünü oluşturur. Mezar, bir anıt gibi sembol olmasın isteniyorsa ilgili bölgenin statüsü değiştirilir ya da anıt olmayacak bir bölgeye taşınır. Mezarla hesaplaşma, faşizmin ahlakındandır.

Sivas’ta insan yaktıranla Hafız Esad’ın mezarını yaktıran el aynı eldir, emperyalizmdir.

Ülke solu, bu sahneler üzerinden laiklik tartışmasını açacaktır ama asıl sorun, emperyalizm sorunudur.

Azak Taburları ile HTŞ arasında hiçbir fark olmadığı için sorun laisizm sorunu değildir. Laisizm sorunu bugün için emperyalizmin kimlik yarıcı gerekçesidir.

Nevşin Mengü Suriye’den poz veriyor, onu Yeni Şafak haber yapıyor. Mengü, mezar yakan çetelere karşı önyargı olduğunu, sadece rejime ait figürleri temsil eden heykelleri yıktıklarını fakat heykel sanatıyla dertlerinin olmadığını söylüyor.

Liberalinden milliyetçisine, sözde muhafazakârına, özgürlükçüsüne kadar hepsi demokrat oldu. Nevşin ile Uras aynı reklâmın figüranlarıdır.

Şu an İsrail, Golan Anlaşması’nın çöktüğünü iddia edip Suriye sınırını karadan geçti. Şam’a yaklaştığı iddia ediliyor. Golan ise demokrasi havarisi diye sunulan Cevlani’nin memleketi.

İsrail, Suriye’nin bütün askeri altyapısını 300 hava saldırısı sonucunda yüzde 90 oranında çökertti. Yani bağımsız bir devlet kurulamayacağı buradan belli, çünkü devralınacak bir ordu da teçhizat da bulunmuyor.

HTŞ’ye açılan yol, Suriye diye bir yerin bırakılmaması içindir.

Cevlani, İsrail ve Batı’yla sorunlarının olmadığını, asıl sorunlarının İran ve Hizbullah olduğunu söylüyor. Yani Filistin direnişinin taraftarlarıyla dertleri var. Daha net ifade edersek sorun Alevi, Sünni, Şii, Nusayri, Hristiyan olmakla ilgili değil, sorun Filistin direnişini yalnızlaştırarak bitirmek, o yüzden laisizmi ya da Sünni karşılığını HTŞ üzerinden geliştirmek emperyalizme destek olmaktır.

Hamas, Sünni bir geleneğin temsilcisi fakat HTŞ’nin durumu ve yaklaşımı ortada. Mezar yakanlarla, ülkesini Siyonizme ve emperyalizme işgal ettirenlerle, mezhepçilikle halkları ayrıştıranlarla hiçbir Müslüman’ın, hiçbir sosyalistin, insanca yaşamı savunan hiçbir kesimin bağı olamaz. Onlara ne destek ne de selam verebilir.

HTŞ, Netenyahu’nun tedavi ettirerek savaştırdığı bir yapıdır. Yazdan beri Suriye ordusu güneye İsrail sınırına yığınak yaparken, şu an Suriye işgal ve ilhak ediliyorsa, bunun sorumlusu, emperyalizme hizmet edenlerdir.

S. Adalı
12 Aralık 2024

0 Yorum: