01 Nisan 2025

, ,

Özgür müyüz?



Selam, baldırı çıplak, yalın ayak, yoksul, onurlu, haysiyetli, devrimci ve yaşamı bir direniş olarak sürdüren Yemen halkına olsun.

Yemen ve devrimci halkı, yaptığı eylemlerle ve Filistin davasına verdiği destekle; direnişin somut bir örneğini, “Emperyalizme karşı nasıl mücadele edinilir?”, “Nasıl devrimci olunur?” sorusunun somut bir cevabını bize sunuyor, göz önüne seriyor.

Yerinde oturup atıp tutanlar, dünyaya ahkâm kesenler, bu şanlı mücadele içerisinde, bu direnişte neredeler acaba? Yoksa kendi koltuklarında oturup, karanlık odalarında, ahbaplarıyla dünyayı cennete(!) çevirmenin programlarını mı hazırlıyorlar? Bu olsa gerek, çünkü her işbirliği içerisindeki eylemlerinde dünyayı nasıl cennete çevirdiklerinin örneğini Irak’ta, Afganistan’da, Vietnam’da ve diğer coğrafyalar örneğinde görmüş olmamız lazım.

Tabii bu cennet coğrafyasında direnen halklar da var ve onlardan biri de hiç şüphesiz Yemen ve halkıdır. Çünkü onlar, Amerika’nın ve liderlik ettiği bloğun özgürlük(!) söylemlerine ve coğrafyaya götüreceği özgürlüğe(!) karşı kendi bildikleri, kendi tanımladıkları özgürlük savaşını veriyor, emperyalizme karşı ders niteliğinde eylemlerde bulunuyor ve bize, gücün sözü değil, sözün ve sadakatin gücünün aslolduğunu tekrardan hatırlatıyor, onlar direnişleriyle, sadakatleriyle, samimiyetleriyle, gözleri pek ve cesur oluşlarıyla, düşmana korku, mazlum halklara umut veriyorlar. Var olsunlar.

Özellikle Filistin direnişindeki destekleriyle, her türlü tehditlere karşı özgürlük yeminlerinden geri adım atmıyorlar.

Her gün özellikle her Cuma namazı çıkışı sokaklara dökülen milyonların ağzından aynı cümleler dökülüyor: “Amerika’ya ölüm, Filistin’e özgürlük”... Evet özgürlük, tüm mazlum halklara hürriyet, özgürlük... Peki bu coğrafyada, bu topraklarda (Türkiye), niye direnişe bu denli ses getiren destek yok, niye? Niye mi? Bizler özgür değiliz.

Bilinen bir gerçeği burada tekrar dile getirelim. Meşhur Rıdvan Hoca’yı biliriz. Maraşlı imamdır kendisi, Kurtuluş Savaşı sırasında Bir Cuma günü, Cuma namazı için camiye gelen cemaati, “buraya gelmeyin çünkü Cuma namazının ilk şartı hür/özgür olmaktır” diyerek namaz kıldırmayıp cemaati camiden çıkarmıştır. Neden mi çünkü toprakları içerisinde, bir kalesinde Fransız bayrağı olan halk özgür değildir. Rıdvan Hoca, “Cuma’nın ilk şartı da hür olmak olduğundan, Cuma size farz değildir ta ki Fransız bayrağını o kaleden söküp atana kadar” diyerek namazı kıldırmamıştır. İşte örneklik, işte ilke...

Peki gelelim şimdiye. En basitinden bu ülke NATO’nun bir üyesi midir? Evet, İncirlik Üssü bu topraklarda mıdır? Evet. Kürecik Üssü bu topraklarda mıdır? Evet. Diğer emperyal ilişkilerden bahsetme gereksinimi dahi yok, konjonktür ve şartlar, yeni dünya sistemi/düzeni böyle işliyor, tabii buna laf edilir mi ki? Niye düzenimize çomak sokalım. Peki şimdi şu soruyu soralım hocalarımıza: “Acaba bu topraklarda Cuma’nın hükmü nedir? Özgür müyüz?”

Çok söze gerek yok.

Selam direnişçilere olsun, zafer onların olsun.

Serhat Altın
1 Nisan 2025

0 Yorum: