
Doksanların
başında Paul Buhle, şu tespiti yapmıştı: “Gelelim asıl meseleye: Altmışların
tüm o radikalleri nereye gittiler? Bu soruya verilecek en doğru cevap, şu
olmalı: Ne dinî tarikatlara ne de yuppiliğin kucağına, sınıflara gittiler.”[1]Aslında
altmışlı yılların radikallerinin önemli bir kısmı, ömrünü bir tarikatın veya
komünün içerisinde tamamladı. Mücadeleyi sürdürenlerse, onu sınıflarda
verdiler. Politik...