Ermeni
Marksizminin lideri Stepan Şaumyan bu yazısında 1906’daki durumu, 1905 Rus
Devrimi bağlamında, Ermeni Ulusal Parlamenter Meclis seçimleri üzerinden izah
ediyor (bu meclis, 1917 Şubat Devrimi sonrası kurulan tüm Rusya meclisi ile
karıştırılmamalıdır.) Burada Ulusal Kurucu Meclis’e atıfta bulunulmaktadır. Şaumyan
ve başka isimler, Taşnakları samimiyetsiz seçim taktiği ve Ermeni halk
kitlelerini devrimden uzaklaştırdıkları için eleştirmişlerdir. Diğer tüm
politik partilerin protesto edip delege göndermedikleri mecliste Taşnaklar 57
koltuğun tamamını ele geçirmişlerdir.
* * *
Ulusal Kurucu Meclis için yapılan delege ve vekil
seçimi devam ediyor. Ermeni toplumu, Ermeni partileri ve Ermeni basını, bu
seçim meselesiyle meşgul. Siyaset sahnesinde iki parti rekabet ve mücadele
ediyor: Taşnaklar ve Mshakçılar.[1]
Bu kavgada hangi fikirler, sloganlar ve yöntemler
öne çıkıyor? Bu partiler, hangi toplumsal katmanları ve sınıfları temsil
ediyorlar? Hangi idealler ve amaçlar uğruna sallıyorlar kılıçlarını?
Zavallı Ermeni toplumu! Zavallı Ermeni partileri!
Böylesi bir zamanda, Rusya’nın devrime tanıklık ettiği böylesine muhteşem
günlerde, seçimlerde ortaya konduğu biçimiyle, bu topraklarda yaşayan “aydın”
insanlar sosyo-politik açıdan böylesine bir hamlığı, fikir yoksunluğunu ve
kısırlığını nasıl gösterebilirler?
On dört-on beş yıl önce bir yandan Mshakçıların
diğer yandan Yeni Yüzyılcıların[2] katıldıkları, Katolikos[3] (patrik)
seçimlerinde bu seçime kıyasla daha fazla polemiğe daha fazla mücadeleye tanık
olunmuştu. O seçim, toplumsal açıdan ve ideolojik içerik açısından çok daha
anlamlıydı.
Kadetçi liberal Mshakçılarla sözde sosyalist
Taşnaklar arasında süren sert kavgada ülkü ve slogan namına bir şey
bulamazsınız. Mücadeleye esas olarak hizipler ve şahıslar yön veriyor. Mücadele
biçimleri açısındansa bu kavga, oldukça korkutucu ve şaşılacak cinsten.
Bu insanlar kutsal hiçbir şeyi tanımıyorlar. Durmadan
birbirlerine yumruk sallıyorlar, şiddete başvuruyorlar, hileli yollara tevessül
ediyorlar. Kavga edenler, bundan gayrı ikna edici tek bir argüman bile öne
süremiyorlar. Taşnakçılara bağlı yeniçeriler, Rus zulmünün elindeki asker ve
polisten sayıca fazlalar. Rus zulmüne bağlı bürokrasi, meclis seçimleri
esnasında bu kadar şiddet ve güç uygulamamıştır, oysa bu şiddeti ve gücü bugün bizim
ulusal Taşnak bürokrasimiz uyguluyor.
Korkunç bir durum bu!
Bu olaylar, sadece şehirlerde değil, elimizden
çıkmış köylerde, hatta Tiflis ve Bakû gibi ünlü “başkent”lerimizde cereyan
ediyorlar.
Bunca yaşanan olayın sebebi nedir peki?
Her şeyden önce Ulusal Kurucu Meclis, yukarıdan
gelen talimatla kurulmuş bir yapıdır ve bu kurum, Taşnakların yumrukları ve
hançerleri ile gasp edilmiştir. O, neticede bilinçli bir halkın iradesiyle
doğurduğu veya halkın talebi sonucu oluşmuş bir yapı değildir. Bir de buna iki karşıt
görüşe sahip olmalarına karşın mücadele içerisindeki iki partinin aynı
toplumsal katmanın, aynı sınıfın temsilcileri olduğu gerçeğini eklemek gerekir.
Neticede iki parti arasında toplumsal-ideolojik zeminde herhangi bir ciddi
mücadele cereyan edememektedir. Birbirlerine durmadan küfretseler de Mshakçılar
ve Taşnaklar aynı madalyonun iki yüzüdür, ikisi de aynı burjuvazinin evladıdır.
Aralarındaki tek fark, bir tarafın yüzünde sevecen bir gülümseme, diğerinde
yumruk ve barut olmasıdır.
On-on beş yıldır Bayrak[4], Mshakçıların başka dilde çıkarttıkları yayın organı
olarak faaliyetlerine devam etmektedir. Birbirlerine zerre zarar vermeksizin,
aynı burjuva çalışmaya hizmet sunmuş, Kafkas Ermenileri içerisinde ortaya çıkan
her bir bağımsız devrimci faaliyeti boğmak için uğraşmış, Ermeni işçilerin
ruhunu ve bilincini zehirlemiştir. Bugün iki örgüt, aynı meydanda bir araya
geldi, hizip çıkarları ve o sefil kişisel hesapları adına kavgaya tutuştu,
körelmiş, pas tutmuş kılıçlarını salladı, birbirlerini kesti.
Peki bu yaşananların Ermeni halkına ne faydası
oldu, bu insanların içinden gelen isimlerle bir kurucu meclis kurulsa ne olur,
kurulmasa ne olur? Ortaya çıkacak sonucu şimdiden tahmin etmek güç olmasa
gerek.
Taşnaklar yumruklarıyla Ermenistan’taki tüm hayata
hükmetmek, her yanda askerî diktatörlük tesis etmek, tüm ulusal kurumları ele
geçirip yardakçıları için onların göbek bağlamasını sağlayacak iş imkânları
yaratmak istiyorlar. Tüm bu işlerin üstesinden geleceklerine hiç şüphe yok, biz
onların bunu yapabileceğine inanıyoruz.
Biz okurlarımızın bir an oturup şunu düşünmelerini
istiyoruz: Ermeni gerçeği dâhilinde sosyal demokrasinin geleceği konusunda hiç
bu kadar iyimser olmamıştık, Taşnakların elde edecekleri “zaferler”e dair
korkularımız hiç bu kadar cılız olmamıştı.
Bir yandan bu seçimlerde tanık olduğumuz her şeyin,
diktatörlük döneminde Taşnak partisinin oynamak zorunda olduğu rolün, diğer
yandan da Ermeni işçi sınıfındaki artan sınıf bilinci ve onun içinde biriken o
muhteşem gücün, kibirli Taşnakların eli kulağında olan, o utanç verici
mağlubiyetlerini güvence altına alacağını düşünüyoruz.
Askerî diktatörlük, gebermekte olan bürokrasinin
ağzından dökülen son söz olacaktır: aynı askerî diktatörlük, ulusal Taşnak
bürokrasisinin de son sözü olacaktır.
Stepan
Şaumyan
1906
Kaynak
[Complete Collected
Works, H. 1 (Yerivan, Ermenistan, 1975), s. 302-305.]
Dipnotlar
[1] Taşnaklar Ermeni Devrimci Federasyonu’nu,
Mshakçılar ise 1872-1920 arası dönemde Tiflis’te yayınlanan Mshak (Emekçi) gazetesi etrafında
örgütlenmiş politik örgütü ifade ediyor.
[2] 1883-1916 arası dönemde Tiflis’te çıkan Yeni Yüzyıl («Նոր դար») dergisi etrafında
örgütlenmiş Ermeni liberal milliyetçiler.
[3] Ermeni Apostolik Kilisesi’nin dinî lideri.
[4] Taşnakların parti gazetesi.
0 Yorum:
Yorum Gönder