09 Eylül 2021

,

Mao’nun Rolü


Çin devriminin büyük lideri, Marx’ta, Engels’te, Lenin’de ve Stalin’de görülen liderlik özelliklerinin büyük bir kısmına sahip bir isimdir. Kararlı, irade sahibi ve asla bitmek bilmeyen enerjisiyle Mao, zeki bir teorisyen, eşi zor bulunan bir örgütçü, mücadelede kitlelere önderlik eden güçlü bir liderdir. Bu yaratıcı Marksist deha, tam da bu özellikleri sayesinde yarım milyar Çinliyi onca güçlüğe rağmen nihai zafere ulaştırmayı bilmiştir.

Mao’nun teorik asarı, geniş bir kapsama sahiptir. Çalışmalarında Mao, Marksizm-Leninizm’in temel ilkelerini Çin’de hâkim olan özel koşullara uyarlamış, bu ağır görevi sahip olduğu yetenekler ve bütünsellikle yerine getirmiştir. Teorik faaliyeti dâhilinde Mao, eski tip burjuva demokratik devrimle yenisi arasında ayrıma gitmiş, Çin devriminin yıllar içerisinde yaşadığı gelişim dâhilinde edindiği özelliği değerlendirmeye tabi tutmuş, yeni tip burjuva demokratik devrimin sosyalist devrimle ilişkisini kurmuş, Marksist teorik birikime önemli katkılarda bulunmuştur.

Ayrıca Mao, Çin’deki sınıfsal güçleri Marksizm açısından analiz etmiş, birleşik cephe hareketleri içerisindeki demokratik güçlerle ilişkileri ele almıştır. Bu anlamda ortaya koyduğu çalışmalar, komünist politik yazın içerisinde klasik olarak kabul edilirler.

Öte yandan Mao’nun gerilla ordusunun zamanla kitle desteğine sahip büyük bir askerî güce evrildiği, nispeten güçlü bir ordu karşısında mücadele yürüttüğü süreçte kaleme aldığı askerî strateji ve taktikle ilgili yazıları da klasikleşmiştir.

Diğer bir önemli katkısı ise köylülüğün hâkim olduğu koşullarda nispeten küçük bir yere sahip olan Çin proletaryasının öncü rolü ile ilgili teoriyi geliştirmiş olması ile ilgilidir.

Mao’nun önemli teorik katkılarından biri de kitleler arasında hayli popüler olan, Sun Yat Sen’in üç ilkesinden komünist partinin asgari programı dâhilinde istifade etmesi, böylelikle ünlü Çinli burjuva revizyoniste bağlı demokrasi geleneğini sahiplenmesidir.

Bunun dışında Mao’nun yoldan sapanlarla ve düşmanla yürüttüğü sayısız polemik de parlak bir zekânın ürünüdür. Mao’nun teorik çalışması, sadece ekonomi, politika ve askerî strateji alanlarından ibaret değildir, o aynı zamanda edebiyatı ve felsefeyi de içerir. Çelişki Üzerine isimli çalışması kapsamlı, derinlikli ama bir yandan da Marksist-Leninist bilgi teorisini halkın diliyle aktaran önemli bir eserdir.

Mao, bir yandan da olağanüstü bir kitle örgütçüsü ve yöneticidir. O, genel sloganlar atmakla yetinmez, bir yandan da kitlelere nasıl gidileceğini, onları bu sloganların somutta gerçekleştirilmesi için örgütlemeyi de bilir. Kitapları ve yazıları, komünist partisinin, halk ordusunun, sendikaların ve diğer halk örgütlerinin inşası noktasında örgütlenme çalışmalarının en karmaşık sorunlarına dair düşüncelerle yüklüdür.

Üstelik Mao, tüm bu düşünceleri alabildiğine sade bir dille kaleme alır. Bu konuda verilebilecek en güzel örneklerden biri de “Partideki Yanlış Fikirlerin Düzeltilmesi Üzerine” isimli çalışmasıdır.[1] Bu çalışmada Mao, “saf askerî bakış açısı, aşırı demokratikleşme, örgüte ait olmayan bakış açısı, mutlak eşitlikçilik, öznelcilik ve maceracılık” gibi yanlışları ele alır.

Mao 1893’te Hunan köyünde yaşayan yoksul bir aileye doğmuştur. Zor bir hayat yaşamış, işçilik yapmış, asker, öğrenci sonra da politik lider olmuştur. O, kendi hayatını yaşayan, kendi düşüncelerini ve ihtiyaçlarını bilen, kendi politik dilini konuşan Çin halkının gerçek evladıdır.

Hem birer savaşçı hem de büyük düşünür ve örgütçü olan Marx, Engels, Lenin ve Stalin’in ait olduğu geleneğin parçası olarak Mao da hem ekonomik ve politik mücadele hem de askerî savaş sahasında mükemmel bir generaldir.

Mao, Uzun Yürüyüş’ü Chu The ve diğer liderlerle birlikte gerçekleştirmiştir. Hem gerilla olarak savaşmış hem de mücadeleye taktikleriyle katkıda bulunmuş bir isimdir. O, birçok askerî harekâta bizzat katılmıştır.

Mao, en büyük politik başarılarını her türden zalime karşı farklı mücadeleler yürüten geniş halk kitlelerine doğrudan liderlik ederken elde etmiştir.

Çin halkı ülkenin lideri hâline geldiğinde kapitalist dünyada birçok isim çıkıp belirli bir güvenle, “bu gelişme belki de o kadar kötü değildir, Çin sonuçta büyük bir ülke ve orada kargaşanın sona ermesi mümkün değil. Bu sebeple komünistler, bu ülkeyi örgütleyip ve söz konusu kargaşayı yönetmeye çalıştıklarında boyunlarını kıracaklardır” demişlerdir.

Oysa bu hüsnükuruntudan başka bir şey değildir. Her zaman olduğu gibi kapitalistler, Çinli komünistlerin, bilhassa büyük liderleri Mao Zedung’un devrimci melekelerini ve becerilerini küçümsemişlerdir. Bugün aynı kapitalistler hiç böyle şeyler söylemiyorlar. Mao’nun önderliğinde Çinli komünistler, bu kadar büyük bir halkı örgütleyip ona önderlik edebileceğini açık biçimde göstermişlerdir. Çinli komünistler, o destansı özgürlük mücadeleleri dâhilinde aştıkları “imkânsızlıklar”dan birini daha aşmışlardır.

William Z. Foster
1955
Kaynak

Dipnot
[1] Mao Zedung, “Partide Yanlış Fikirlerin Düzeltilmesi Üzerine, PDF.

0 Yorum: