Vladimir İliç, her fırsatta Müslüman şarkın
hayatını az bildiğini itiraf eden bir isimdi. Lâkin ona bu veya başka bir
halkın maişetinden (geçiminden) ve karakterinin bazı yönlerinden bahsederken o
derhal kaşlarını çatarak öyle fikirler dile getirirdi ki bu fikirler, dinleyenin
düşüncelerini son maksadımıza nail olma noktasında doğru yola sevk ederdi.
Lenin’in geri kalmış bir halkın maişetine deneyim
öncesini ve sonrasını temel alarak yaklaşması, onu dinleyeni kendisine fazlasıyla
hayran bırakan bir vasıftı. Sohbet sonrası onu dinleyen kişi, yüzleşilen
güçlükler karşısında, şu veya bu meselenin hallini doğru ele alma noktasında bu
güçlü psikologdan çok şey öğrenmek gerektiğini anlamış bir hâlde onun yanından
kalkıp giderdi.
Şark hakkında sohbet ederken Vladimir İliç, Müslüman
şarkın iktisadî ve siyasî vaziyetini bilhassa merak ederdi. Bütün Müslümanları
Avrupa’nın sömürge siyasetinden kurtarmak, onun özgürce ve bağımsız olarak
gelişmesini sağlamak, Lenin’in en büyük arzusuydu. Lenin’e göre bu, Müslüman
emekçilerin kuvvetlenip kendi bünyesindeki zalimlerden özgürleşmesi için mücadele
eden hareketin aşması gereken ilk merhale idi.
Ah!.. Eğer şarkın tüm
mazlum emekçileri, Lenin’in kalbinin kendileri için büyük bir şefkatle attığını
bilselerdi, aziz Vladimir İliç’in vefatının yol açtığı o büyük kederi onlar da
derinden hissederlerdi!
Neriman Nerimanov
İzvestiya, 25 Ocak 1924
0 Yorum:
Yorum Gönder