Türkiye ana muhalefet partisi CHP, NATO Parlamenter
Asamblesi’ne “İran tehdidi” başlıklı, 28 sayfalık bir rapor sundu.
Raporda
CHP, İran’a karşı konulması için geliştirilecek kapsamlı stratejinin parçası
olarak Suudi Arabistan, Katar ve BAE gibi Körfez ülkelerinin NATO’ya alınmasını
talep ediyor.
CHP
milletvekili Utku Çakırözer’in sunduğu rapor, İran’ı “karışıklık” veya “kargaşa
ekseni”nin ana bileşeni olarak takdim ediyor. Çakırözer, söz konusu “kargaşa
ekseni”ni Rusya, Çin ve Kuzey Kore’yi içeren koalisyon olarak tanımlıyor.
Aynı
zamanda rapor, İran’ın Avrupa’da Rusya’dan yana oluşunun NATO’nun güneyden ve
doğudan güçlüklerle yüzleşmesine neden olduğunu söylüyor.
Pratik
konusunda, Türkiye’nin NATO’nun İran’a karşı inşa edeceği mimari yapının
oluşturulmasında oynayacağı role vurgu yapan rapor, İran topraklarına sadece
500 kilometre uzaktaki, Malatya Kürecik’te bulunan AN/TPY-2 X-band radarından bahsediyor.
Rapor,
Körfez ülkeleriyle kurulan resmi güvenlik birliği anlamında İstanbul İşbirliği
İnisiyatifi’nin genişletilmesi suretiyle NATO’nun Irak’taki varlığının daha da
güçlendirilmesini talep ediyor.
Rapor,
aynı zamanda yaptırımların kapsamının genişletilmesi, Rusya’ya dronların ve
füzelerin aktarımının durdurulması ve Moskova ile Tahran arasında nükleer
konusunda kurulabilecek her türden işbirliğine mani olunması gibi adımlarla Tahran’a
yönelik baskıların azami düzeye çıkartılmasını istiyor.
Savunma
ve Güvenlik Komitesi’ne sunulan rapor, İran’ın nükleer programının, “İran’ın
terörizme verdiği desteğin”, Rusya’nın Ukrayna’ya karşı yürüttüğü savaşta İran’ın
Rusya ile kurduğu askeri işbirliğinin, Kuzey Kore ile Çin’le yakın ilişkilerinin
Avrupa-Atlantik bölgesinin güvenliğini doğrudan etkilediğini söylüyor.
NATO’nun
başkentinde CHP başkanının miting düzenlediği, Avrupa’ya selam durduğu
koşullarda sunulan rapor, diplomasi düzleminde güçlü ve yekpare bir cevap
verilmesini öneriyor. Raporda Çakırözer, şunu söylüyor:
“Müttefikler, bu revizyonist
eksene karşı dengeyi tesis edecek çabaları öne almalı, bu güçlerin arasında
kurulan işbirliğinin yıkıcı etkisi azaltılmalı, bu ülkelerin küresel sistemi
istikrarsızlığa sürüklememelerini sağlamalıdır.”
Kural
temelli uluslararası düzenin yüzleştiği bu türden güçlükler, NATO’nun
ortaklarının önemli bölgesel oyuncularla birlikte hareket etmesinin giderek
önemli hale gelmesine, güneydeki komşularında istikrarlı ortamın tesis edilmesine
ihtiyaç duyuyor.


0 Yorum:
Yorum Gönder