24 Mart 2024

,

Fuzûlî


Leyla’yı Leyla yapan Mecnun’un aşkıdır.


Bu söz 12 yıl önce radikal demokrasi partisi sözcüsü tarafından dillendirilmişti.

Henüz çözüm süreci açık şekilde başlamamıştı. Leyla’nın Mecnun’u “yok sayarak” ya da Kays gibi kabul ederek başkasıyla yaptığı bir görüşmeden sonra ona tepki olarak meydanlarda bu söz kitleye duyurulmuştu.

Geçtiğimiz ocakta aynı Leyla, çözüm sürecinin dondurucudan çıkarılıp tekrar ısıtılmasını, çözülmesini talep etti. Bundan iki ay sonra Leyla, Diyarbakır Nevruz’unda aynı çağrıyı dile getirdi, onun deyimiyle, 8 yıllık “yas sürecinden” sonra.

Onunla aynı görüşü paylaşan da parti sözcüsü. Türk-Kürt ittifakının “güncellenmesini” talep ediyor. Bu “Güncelleme” sözcüğü, ilgili çevre tarafından sık sık dile getiriliyor. Bir çağrı da sol sosyalist dediği çevrelere yönelik.

Güncelleme değil bunun adı format atmak.

Format atılmadan önce korunması gereken veriler muhafaza edilir. TÜSİAD’da tekrar halay mı çekilecek, sendikalarda uygarlık mücadelesi mi başçelişki yapılıp güçlendirilecek, Gezi gibi demokratik kitlesel eylemlerde “halk darbesi” mi görülecek, Said Nursi etkinlikleri düzenlenerek İdris-i Bitlis-Yavuz ittifakı mı güncellenecek, okullarda manevi danışmanlar görevlendirilip MESEM ile çocuklar iş yerlerinde can verirken 4+4+4’te gösterdiğiniz tavır gibi “halkın değerleri önemli” mi diyeceksiniz, sizi eleştirenlere sert bir saldırı mı gerçekleştireceksiniz, duvarlara yazı yazan Ülkü Ocakları’nı STK mı sayacaksınız?

“O ittifaktan ayrıl bu ittifakı tekrar kuralım” demek, “sizi yanlış yönlendiriyorlar” demektir.

Son on yılda neler yaşandığını, yaşatıldığını biz unutmadık. İttifakımız da emekçi halk sınıflarıyladır, başka ittifak bilmeyiz.

Denenmiş yollar geride kaldı, tarih geriye akmıyor.

Leyla’yı Leyla yapan Mecnun’un aşkıysa Mecnun’u yazan kim?

S. Adalı
24 Mart 2024

0 Yorum: