Fransız sömürgesi altında, Cezayir’de bir mahkeme.
Cemile Buhayrad, yaralı ve işkence görmüş hâlde, hâkim karşısında.
Karar: Giyotinle idam.
Salonda herkes gözyaşlarına boğulurken, idam
cezası verilen 22 yaşındaki orta boylu esmer kadın kahkahalarla gülmeye
başlıyor ve herkesi şaşkına çeviren kahkahalarının ardından tarihe geçecek şu
sözleri söylüyor: “Bizi öldürmekle Cezayir’in bağımsızlığına kavuşmasını
engelleyemeyeceksiniz.”
Bir adını biliyorum, bir de yaşını… Yüzünü
görmedim ya, sen yaşta kız kardeşim var. Mutlak ona benzersin. Başkaca
düşünemem. Sen Cezayir’den bir can’sın, ben Türkiye’den. Ayrı suların, ayrı
toprakların çocuklarıyız ama kardeşiz.
Ben, bu kahrolası yazıya oturanda, senin idâmın
için hazırlıklar yapılıyordur. Karşında Lejyon’dan bir manga… Dünyamızı,
hayatı, bir solucan kadar olsun, anlamaktan, sevmekten korkanların mangası.
Onlar, hep öyledirler. Silâhı, insan avını zulmü severler. Kim bunlar? Kimlerin
soyundan inip gelirler? Aklım duracak… Belli ki ömürlerinde bir sefer olsun,
bir çocuk, bir çiçek, bir türkü sevmemişler. Namusla, yürekle, alın akıyla,
seven bir kadının koynuna girememişler. Mertlik, can saygısı, dünya sevdası,
bir lahza bile yüreklerine konuk olmamış.
Ve hiç utanmadan da İncîl-î Şerif’i kitâb
bilirler. Oysa yaptıklarının hiçbir kitapta yeri yok! Onlar ki her iki cihanda
da yüzleri kara! Senin o Meryem’den bin daha aziz, bin daha bakir canının
değerini ne bilecekler…
Karşında bir manga. Ölüm mangası. Parayla,
yalan-dolanla, o murdar korkuyla aldatılmışlar. Bundan ötürü küstah, bundan
ötürü zalim… İncecik, tazecik çocuk kolların, arkadan bağlı. Bilirim gözlerini
bağlatmazsın sen. Namlular karşısında dimdik ve espas’sız duruşunu
hayalliyorum. Kavgandan bir marş, bir mısrâ mı son sözün? Anana kardeşlerine
selâm mı yoksa?
On dokuz yaşındasın. Sakın, gençliğime doymadım,
deme! Şimdiden ölümsüzsün. Niceleri var ki bin yıl yaşasa, sencileyin bir
haysiyet katamaz yaşamaya. Yarının Cezayir’inde, kurtarılmış Cezayir’de,
okullarda bebeler, önce senin adını belleyecekler. Sonra dünyayı!.
İnan, seninle birlik, ya da senin yerine, kurşuna
dizilmeyi çok isterdim. Ölümüne nispet, yaşamak silik ve anlamsız, Cemile.
[Kaynak: Şeyhmus Diken, Ahmed Arif: Abisi Olmak Halkının, İletişim Yayınları, Nisan 2019, s. 41-43.]
0 Yorum:
Yorum Gönder