26 Ekim 2021

,

Halk, Vatan ve Enternasyonalizm


Vatanseverlik ve enternasyonalizm, Portekiz Komünist Partisi’nin politikasının ve faaliyetlerinin temel bileşenlerindendir.

Portekiz işçi sınıfının ve Portekiz halkının evladı olan PKP, Portekiz toplumunun ve Portekiz milletinin ayrılmaz bir parçasıdır. Parti’nin sınıfsal kökleri ekonomik ve toplumsal gerçeklikte, problemlerde, kültürde ve millî geleneklerde yatmaktadır.

Doğası gereği, politikasıyla ve eylemiyle PKP, kelimenin en geniş ve en derin anlamıyla millî bir partidir. PKP, halkın ve vatanın hizmetinde olan bir partidir.

Kapitalist gelişimin emperyalist aşaması, yabancı emperyalizmin çıkarlarıyla gitgide daha yakından bağlantılı ve çoğu zaman tamamen onlara bağımlı olan burjuvazinin millî çıkarlardan giderek daha fazla vazgeçmesini şart koşuyor.

Faşizm çağında, emperyalizmle bağlantılı tekelci gruplar ve onun temsilcisi olan faşist hükümet, millî çıkarları açıkça yabancı emperyalizmin çıkarlarına teslim etmiştir.

25 Nisan'dan[1] sonraki karşı-devrimci politika, esasen merkezine tekellerin restorasyonunu alarak ve bu hedef uğruna emperyalizme karşı boyun eğerek, ekonomik, finansal, politik, diplomatik ve askerî sahalarda emperyalizme karşı verdiği tavizlere karşılık millî çıkarları feda etmiştir.

Portekiz'de büyük yabancı bankaların yetkilendirilmesi, Portekiz ekonomisinin anahtar sektörlerinin çokuluslu şirketlere teslim edilmesi, Avrupa Ekonomik Topluluğu'na katılım ve onunla imzalanan kapitülasyon anlaşmaları, IMF'nin yıkıcı dayatmalarının kabulü, Portekiz topraklarında ABD'ye ve diğer NATO ülkelerine verilen yeni askerî tavizler, tüm bunlar Portekiz'in tekelci restorasyon politikası aracılığıyla adım adım yabancı ülkelere karşı teslimiyetinin göstergesidir.

Büyük kapitalistlerin, toprak ağalarının ve onlara hizmet eden partilerin politikası, esas olarak gayrımillî bir politikadır, vatanımızın dış güçlere olan bağımlılığını perçinleyen, millî egemenliğimize ve bağımsızlığımıza zarar veren, bunları zedeleyen bir politikadır.

Öte yandan kapitalizmin evrimi, işçi sınıfının ve emekçi kitlelerin çıkarlarının giderek millî çıkarlarla bütünleşmesine yol açıyor. İşçilerin, tekellerin ve toprak ağalarının ekonomik ve politik iktidarlarına karşı faşizm çağında vermiş oldukları mücadele, 25 Nisan Devrimi'nin yerine faşizmin ikame ettirilmesine karşı verdikleri mücadele, egemenliğimizin ve millî bağımsızlığımızın korunması adına verilen bir mücadeleye dönüştü.

Asalak sınıfların, büyük kapitalistlerin ve toprak ağalarının çıkarlarını savunan ve karşı-devrimci süreci serbest bırakan PS, PSD ve CDS[2], kendilerini millî çıkarların karşısına koydular. İşçilerin ve geniş emekçi kitlelerin yaşamsal haklarını savunan, Nisan Devrimi'nin kazanımları temelinde ekonomik, toplumsal ve politik gelişmeyi savunan PKP ise, Portekiz'in çıkarlarının en büyük savunucusu olduğunu doğrulamış oldu.

Karşı-devrimin partileri, tarih boyunca Portekiz'i sömürücü sınıfların çıkarlarına feda edenlerin mirasçılarıdır. PKP ise, tarih boyunca –işte, siyasette, toplumsal hayatta, bilimde, sanatta, silahta- Portekiz halkının ve Portekiz vatanının millî bağımsızlığını inşa edenlerin, şekillendirenlerin ve pekiştirenlerin meşru mirasçısı olarak kendini doğrulamıştır.

Vatansever bir parti olan PKP aynı zamanda enternasyonalist bir partidir. Böyle olmasının da nesnel koşulları vardır.

Portekiz'de, herhangi bir kapitalist ülkede olduğu gibi, işçi sınıfı ile burjuvazi arasında uzlaşmaz çıkarlar vardır. Diğer ülkelerin işçi sınıflarının arasında ise uzlaşmazlık değil, çıkarların özdeşliği vardır.

Bu kimlik, en yüksek ifadesini beynelmilel komünist harekette bulan tüm ülkelerin işçilerinin işbirliği, birliği ve karşılıklı dayanışmasından oluşan proleter enternasyonalizminin sağlam ve yıkılmaz temelidir.

Muzaffer sosyalist devrimler yoluyla işçi sınıfının iktidara yükselişi ve millî kurtuluş hareketinin emperyalizme karşı mücadelede birleşmesi, proleter enternasyonalizminin temelini ve somut ifade biçimlerini genişletti ve çeşitlendirdi. Fakat yalnızca onun sınıf doğasını sürdürmekle de kalmadı, onu aynı zamanda zenginleştirdi de.

Portekiz işçi sınıfının partisi olan PKP, sınıf sömürüsüne, millî baskıya ve sömürge hâkimiyetine, baskıcı rejimlere karşı, emperyalizmin evrensel olarak tasfiyesinde ve insanlığın evrensel olarak kurtuluşunda yaşanan kurtuluşçu devrimlerin yanında, diğer kapitalist ülkelerin işçileriyle ve onların öncüleriyle, sermayeye karşı verdikleri mücadelede dayanışma içindedir.

Bu dayanışma tutumu, izlenen yöntemle, onu yönlendiren siyasi güçle veya benimsenen tüm çözümlerle özdeşleşmek anlamına gelmez. Sadece aynı evrensel sürece katılımın siyasi varsayımın ve çıkarların ayrıca temel hedeflerin belirlenmesi anlamına gelir.

Millî görev ve sorumluluklar, beynelmilel görev ve sorumluluklarla tamamen uyumlu olmakla kalmayıp, birbirini tamamlayıcı ve ayrılamaz niteliktedir. Vatanseverlik ve enternasyonalizm, işçi sınıfının devrimci partisinin aynı politikasının iki yüzüdür.

Bununla birlikte, kendi güçlerinin dağılımında öncelikler veya hiyerarşi olmaksızın paralel hedefler ve görevler söz konusu değildir. Her ülkede, işçi partisinin millî görevinin yerine getirilmesi yalnızca kendi varoluş nedeni değil, aynı zamanda işçilerin ve tüm dünya halklarının kurtuluş mücadelesine yapabileceği en önemli katkıdır.

İşçi sınıfının, Portekiz halkının ve milletinin, insanın evrensel kurtuluş davasının partisinin, vatansever ve enternasyonalist PKP'nin anlayışı budur.

Kaynak

Dipnotlar
[1] 25 Nisan Devrimi: Portekiz’de milliyetçi ve sol görüşlü askerlerin, faşist, otokratik rejime karşı gerçekleştirdikleri kansız darbeyle gerçekleşen devrim. Karanfil Devrimi olarak da bilinir.

[2]: Sırasıyla; Sosyalist Parti, Sosyal-Demokrat Parti, Halkın Partisi.

0 Yorum: