07 Nisan 2024

Cehennemden Yer “Bağışlayanlar”: Daha Beter Olsuncular

Soma ve Ermenek belediyeleri el değiştirdi. Her iki ilçede de maden ocaklarında toplu ölümler yaşandıktan sonra “halk neden oy tercihini değiştirmedi?” diyen sol liberaller ve reformistler, halkı eleştirmiş, her zamanki gibi yine o bildik kargışa sığınmışlardı: “Daha beter olun!”

Bu daha beter olsuncuların partileri Gebze’yi ve Hatay’ı nasıl alamadı? Soma ve Ermenek solun etkin olmadığı, hatta gitmediği yerler. Eğer CHP’ye oy vermekse ölçüt, her iki ilçe halkı da bu seçimde bunu gerçekleştirdi. Ama Ermenek belediyesinin yeni başkanı, seçim zaferinin hemen ardından, 2014’te ilçede yaşanan işçi katliamının sorumlusu patronla birlikte iftar düzenliyor.

İşçi havzası Gebze sanayi bölgesi ve göç yeri, İstanbul’a açılan kapı. İşçi sınıfının biricik partisi ve gazetesinin önem(!) verdiği yer. Hatta “bir dilim ekmek bir avuç zehir” minvalinde bölgedeki işçilerin uyuşturucuyla sömürülmesini göstermelik de olsa haber yapmıştı. Sizin hiç gitmediğiniz (sadece göçük sonrası gittiniz) iki ilçe sizin peşine takıldığınız partiyi seçti. Aladağ belediyesi de CHP’ye geçti. Şimdi ne değişti?

İki dönemdir solun desteklediği CHP belediyesinin İstanbul’u ne durumda? Belediyelerin aracıyı kaldırarak üreticiden alıp sebze meyve satışı yaptığı manav-marketleri yok. Mahalle aralarında bile kamyonetle satış yapılarak fiyatlar düşürülüyorsa belediyenin bunu yapmaması neredeyse imkânsız, yapmaz da. Halk Ekmek niye var öyleyse?

Kiralar asgari ücretle yarışıyor, en uygun kira da CHP’nin şimdiye kadar belediye alamadığı ilçelerde çünkü “elit” ilçeler değil. Bu konuda da belediyenin bir çalışması yok.

Bir dönem büyükşehir belediyesi henüz CHP’de değilken mahalle aralarındaki alt geçitler, bonzaiden yığılıp kalarak ölüyü andıran insanlara mekân oluyordu. Kılıçdaroğlu’nun görevlendirdiği Hacer Foggo, genel seçim öncesi Kılıçdaroğlu ile çıktığı YouTube videosunda, İstanbul’un yoksul mahallelerinde ailelerin metafetamin bağımlısı çocuklarını durdurabilmek için odaya kilitlediği, bağladığı ve çaresiz kaldıklarını anlatıyordu. Ne değişti, ne oldu?

İstanbul’da mahalle aralarında ve merkezi yerlerde karşıdan karşıya geçerken sıkça şahit olacağınız bir şey vardır: üstünden araba geçtiği için preslenerek yola yapışmış kullanılıp atılmış bali kutusu/tenekesi. İnsanlar, artık gazını çektiği çakmağı avcunda tutarak duraklarda yatıyor, onunla karşılaşanlar ambulansı arıyor.

Gezi’nin hemen ardından mahalle aralarında uyuşturucu çeteleri, uyuşturucu satışına engel olmaya çalışan gençleri katletti. Herhangi bir sol çevrenin uyuşturucuyla mücadele ve terapi merkezi kurması bile çok şeyi değiştirir, fakat yapmazlar. Aynı şekilde, belediye elindeki imkânlarla doktor, psikolog, pedagog, sanatçı, müzisyen kadrosundan oluşan terapi merkezleri kurabilir ama verilecek asıl terapi anti-kapitalist olmadığı sürece başarıya ulaşması zor.

Beyoğlu belediyesi CHP’ye geçti. Yıllardır belediyeden “muzdarip” olan Taksim’in demokrat bar-meyhane işletmecileri, artık zabıta engeline takılmadan rahatça kaldırım işgali yapıp masa sayısını artırabilir, alkol kullanmayana kaldırımda yürüme hakkı vermeyebilir, bir sorun yok, çünkü seküler yaşam biçimciliği zafer kazandı. Artık seküler burjuvaziye de gün doğdu. Büyükşehir belediyesinin meclisi “topal ördek” olma vasfından çıktı. Merkezi ilçeler de CHP’ye geçti. Sırada seküler sermayenin İstanbul “yatırımları” var.

Evsizler, kirada kalanlar, sebze meyve alamayanlar varmış, olsun, ne önemi var. Önemli olan “aydınlık” belediyecilik ve ışıl ışıl İstanbul. Gündüzünde sömürülüp gecesinde yatağa alkolsüz girilmediği sürece sol için de sorun yok. Solun peşine takıldığı gizli CHP-DEM ittifakı merkezi ilçelerin neredeyse tamamını aldı ama halen daha “1 Mayıs’ta Taksim’deyiz, son sözümüz budur” diyemiyorlar, diyemezler de. Şimdilik “Taksim” diyorlar, son hafta “yasak” gelince kendileri yer seçerler. Şimdilik ayrı bir yazının konusu olarak kalsın.

İstanbul'un gündüzü henüz gelmedi, şimdi yaşanan olsa olsa gecesidir. Birileri için de gece hayatının eğlencesidir.

Hiç mi istihdam sağlamayacak bu belediye? Evet, sağlayacak. Reformistler, sosyal demokratlar, sekülerciler, CHP için çalışan Alevi kesimler (kişi bazında), radikal demokratlar, sendika şube yöneticileri (örneği çok fazla var) belediyede ve iştiraklerinde; demokrat ve laiklik savunucusu sanatçılar konserlerde; CHP’li müteahhitler yeni imar alanlarında iş bulacaklar, müsterih olsunlar.

Ezilen sömürülen yoksul halk sınıfları olarak biz, kendi iştirakimizi kurmadığımız sürece bu masal aralıksız şekilde anlatılacak bize.

S. Adalı
7 Nisan 2024

0 Yorum: