14 Aralık 2023

, ,

Kırmızıçizgi


Anlaşılan o ki İsrail, işgal altında tuttuğu tüm Lübnan topraklarından çekilse bile, ABD ve İsrail, Hizbullah’ın ömrü boyunca silâhsızlanma önerisini reddedeceği gerçeğini herkese hatırlatmak için elinden geleni yapacak.

Lübnan medyasında, İsrail’in kısa süre önce Hizbullah’a ABD’nin üst düzey danışmanı Amos Hochstein aracılığıyla ilettiği son teklife dair haberlere yer veriliyor.

Teklife göre İsrail, Hizbullah’ın Litani Nehri’nin kuzeyindeki hareketini sonlandırması karşılığında, Şiba ve Gacar çiftliklerinden çekilmeyi ve Lübnan’la arasındaki kara sınırlarını kaldırmayı kabul edecek.

Bu öneri, Hizbullah’ın elindeki “kozlar”ı almayı ve onu Lübnan’ın işgal altındaki topraklarını kurtarma” bahanesinden mahrum kılmayı öngören mantığı temel alıyor. Oysa İsrail, Hizbullah’ın direnişini ulusal sınırlarla tanımlı bir olgu olmaktan çıkarttığı gerçeğini ve bu yönde onlarca yıldır verdiği mücadeleyi gözden kaçırıyor.

Hizbullah’a göre İsrail’le çatışmak, varoluşsal ve sadece sınırlara indirgenemeyecek bir şey.

Hizbullah’ın genel sekreter yardımcısı Şeyh Naim Kasım, 2006’daki Temmuz Savaşı esnasında bana şunu söylemişti:

“İsrail, tüm mevcudiyeti ve varlığı ile saldırılarına devam ettiği sürece, bizim mücadelemiz bitmez.”

Hizbullah’ın diğer üst düzey yöneticileri de o dönemde bana, “sorunun İsrail Lübnan’dan çekilse bile çözüme kavuşmayacağını” söylemiş, devamında şu tespiti yapmışlardı:

“Direniş bizim kırmızıçizgimizdir, Şiba kurtulsa bile silâhlarımızı teslim etmemiz asla söz konusu olamaz.”

Hizbullah, bu konuda Hamas’tan çok daha radikal bir örgüt. Örneğin Hamas, 2017’de bildirgesini revize edip 1967 sınırları temelinde kurulacak Filistin devleti fikrini kabul ederken Şeyh Naim Kasım, örgütü iki devletli çözümü kabul ettiği, tarihî Filistin’den vazgeçtiği için eleştirmişti.

İsrail’in önerisindeki diğer bir sorun da bu önerinin ülke içerisinde Hizbullah’a yönelik olarak yapılan silâhsızlanma baskısının onu köşeye sıkıştıracağını varsayması. Oysa Nasrallah, Direniş’in (Mukavemet’in) ulusal konsensüs gibi bir beklentisinin bulunmadığını, buna ihtiyaç dahi duymadığını, zira direnişin kendileri için bir “görev” olduğunu defaatle dile getirmişti.

İsrail’in açıklaması üzerine Şeyh Naim Kasım, dün partisinin silâh gücünü azaltma veya ortadan kaldırmaya dönük her türden çabaya karşı çıktıklarını açık bir dile ifade etti. Kasım konuşmasında, İsrail’in uyguladığı “zulmün” alanını daraltmak, her sahada ona meydan okumak için caydırıcı gücün muhafazasının sahip olduğu değer üzerinde durdu.

Nasrallah ise 2011 yılında İsrail’le yapılan savaşla ilgili yaptığı konuşmada, savaşın Hizbullah için varoluşsal öneme sahip olduğunu dile getirmiş, bu öneme vurgu yapmış, devamında da şunu söylemişti:

“Yürüttüğümüz savaş sadece erkeklerin kanıyla değil, kadınların kaderi, çocukların kırık kemikleriyle ilgilidir. […] Bu savaş, bir halkın, bir milletin, bir kaderin, kutsal mekânların, tarihin ve geleceğin meselesidir.”

Emel Saad
13 Aralık 2023
Kaynak

0 Yorum: