23 Aralık 2023

,

İsrail Orta Amerika’da

İsrail Orta Amerika’da:

Nikaragua, Honduras, El Salvador ve Kosta Rika


İsrailin Orta Amerikadaki rolü nedir ve oradaki uluslar, neden İsrailden silah ve askeri danışmanlar aldılar? Bu ilginç ilişkinin dört nedeni var gibi görünüyor.

1. Bunlardan en önemlisi, bölgedeki ana askeri hami olan ABDnin güvenilirliği ile ilgilidir. Washington, şu ya da bu noktada Somozanın Nikaraguasına, El Salvador ve Guatemala hükümetlerine yapılan silah satışlarını kesintiye uğrattı. Son zamanlarda Kongre’deki muhalefet, Managuadaki Sandinista hükümetine karşı savaşan karşı-devrimcilere (kontralar) verilen ABD askeri desteğini engelledi. Ayrıca İsrail, Kosta Rika, Guatemala ve El Salvador polis güçlerine yardım sağlıyor ki bu, Kongrenin ABDnin 1974ten bu yana yapmasını yasakladığı bir şey.

2. İsrail silâhları savaşta sınanmış hâlde geliyor. Ayrıca diğer silâh tedarikçilerinin elindeki silâhlara karşı, rekabetçi bir şekilde fiyatlandırılıyor. Yakın zamana kadar, İsrailin Lübnandan mecburen çekilmesiyle birlikte, silâh satışlarına, daha önceki İsrail askerî harekâtlarının getirdiği yenilmezlik havasının da katkısı oldu.

3. Orta Amerika hükümetleri, İsraille yakın askerî ilişkiyi Washingtonla askerî ve siyasi bağların yeniden kurulması veya sürdürülmesinde siyasi bir varlık/değer olarak görüyor. İsrail’in silâh ihracatına dair İsrailli bir yazarın elinden çıkmış olan bir araştırmada dile getirildiği biçimiyle, “silâh satın alan ülke, İsraille kurduğu bağları Amerika’daki etkili Yahudi cemaati açısından önemli görüyor, dolayısıyla, bu ilişkiyi, ABD nezdindeki konumu için olumlu bir ortam ve imaj yaratmanın bir yolu olarak değerlendiriyor.”[1]

4., Kimi Orta Amerika rejimleri, genellikle insan hakları ihlallerine ilişkin korkunç sicillerine dayanarak, kendilerini uluslararası alanda izole edilmiş ve siyasi olarak değersizleştirilmiş, siyasi bir kuşatma durumuna hapsolmuş olarak algılıyorlar. Başka bir deyişle, dost “parya devlet olarak İsrail’le politik yakınlık kurmanın önemli olduğunu düşünüyorlar.

Bu, Cheryl Rubenberg'in Middle East Report dergisinin bu sayısında yer alan başka bir makalede tartıştığı biçimiyle, Guatemalada son on yılda birbirini takip eden askerî rejimlerde en çok telaffuz edilen husus. Bu makale, İsrailin bölgedeki diğer ülkelerle (Somoza ve ondan sonra başa gelen isimlerin yönetimindeki Nikaragua’yla, Honduras’la, El Salvador’la ve Kosta Rika’yla) askerî ilişkilerinin kapsamını ele alacak.

Somozanın Nikaragua

Somoza ailesi, otuzların başından 1979a kadar Nikaraguaya hâkim oldu. Somozalar, ülkenin ekonomisini kontrol etti, siyasi ve toplumsal değişime yönelik tüm barışçıl girişimleri etkili bir şekilde engelledi. Bu konuda ABD tarafından tamamen desteklendiler. 1961de rejim muhalifleri Frente Sandinista de Liberacion Nacional'ı [Sandinist Ulusal Kurtuluş Cephesi’ni (FSLN)] kurdu.

Nikaraguanın İsraille ilişkisi, Siyonist devletin kuruluşundan önceye dayanıyor. Anastasio Somoza Garcia, İsrail ordusunun öncüsü Haganahın ajanlarına Avrupada silah satın almak için gerekli diplomatik kılıfları sağlamıştı.[2] Kuşkusuz bu iyilik, ellilerin ortalarından itibaren, İsrailin Somoza rejimine askerî teçhizat sağlamasında da rol oyna. Şubat 1957de İsraile giden bir Nikaragua heyeti, o zamanlar İsrail Savunma Bakanlığı genel müdürü olan Şimon Peres ile 1,2 milyon dolarlık bir silâh anlaşması imzaladı.[3] Yirmi yılı aşkın bir süre boyunca İsrail, Nikaragua ordusuna tanklar, hafif uçaklar, zırhlı araçlar, otomatik tüfekler ve mühimmat sattı. Stockholm Uluslararası Barış Araştırma Enstitüsüne (SIPRI) göre, yetmişli yıllara gelindiğinde, Nikaraguanın silâh ithalatının yüzde 98i İsrailden temin ediliyordu.[4]

İsrailin Nikaraguaya ve diğer Orta Amerika ülkelerine yaptığı silâh satışları, Sandinist muhalefetin 1978de güç kazanmasına dek pek tartışılmadı.[5] Eylül 1978 ayaklanmasından sonraki dönemde Somoza birliklerinin sivillere yönelik vahşeti ve devam eden ağır insan hakları ihlalleri ABDyi Ulusal Muhafızlara silâh sevkiyatını durdurmak zorunda bıraktı.[6] Kasım 1978de İsrailin başkent Managuaya gizli bir silâh teslimatı yaptığını haber yapan Newsweek, ABDli yetkililerin geçen yıl İsrailin Nikaraguanın ana silâh ve mühimmat tedarikçisi hâline geldiğini doğruladığını aktarıyordu.[7] Carter yönetiminden bir yetkili, başka bir yerde, yönetimin İsrailin Somoza rejimine hafif silâh sağlamasını engellemeye çalışmaktan vazgeçtiğini söyledi.[8] İsrail, Somoza ile kurduğu askerî tedarik ilişkisini 1948'e kadar uzanan “özel ilişki”ye işaret ederek gerekçelendirdi. Somoza, ayrıca İsraile başka iyilikler de yaptı. Köşe yazarı Smith Hempstoneun o vakitler dile getirdiği biçimiyle, Birleşmiş Milletlerde "Nikaragua İsrail lehine oy kullandı.”

İsrail ve Sandinistler

Somozalar ile İsrail arasındaki yakın ilişki ve İsrail'in Sandinistlerle savaşmak için silâh sağlaması gerçeği, Sandinistlerle Filistin Kurtuluş Örgütü arasında kurulmuş, altmışların sonlarına kadar uzanan ilişkileri açıklamaya yardımcı oluyor. Sandinistler, Somozanın müttefiklerine karşı savaşlara katılmalarını bir meşru müdafaa meselesi olarak görüyorlardı. FSLN’nin ilk üyelerinden bazıları altmışların sonu ve yetmişlerin başında FKÖde eğitim aldı. Nikaragualı Patrick Argüello 1970 yılında FKÖnün yönettiği bir uçak kaçırma eyleminde katledildi.

Ancak öte yandan, Sandinistlerin FKÖ ile ilişkisi, Nikaraguanın Ortadoğu’ya ilgisini artırmadığı gibi, İsrail ile 1982’de askıya alınan diplomatik ilişkilerin yeniden kurulmasını da mani olmadı. New Jewish Agenda dergisinin [“Yeni Yahudi Gündemi”] bir haberi durumu kısaca özetliyor: Managuada bir ofisi bulunan FKÖye geçmişte destek sunmuş, onunla işbirliği kurmuş olmasına rağmen Sandinistler, Orta Amerikayı etkilemesi sebebiyle, İsrail politikalarıyla Ortadoğu’dan çok daha fazla ilgileniyormuş gibi görünüyor.”[10]

İsrail, ABDnin Nikaraguadaki devrimci hükümeti baltalama çabalarına tam destek vermesi sebebiyle, onun zafer kazanıp iktidarı ele geçirmiş olan FSLN ile ilişkilerinin başından beri tartışmalı olması hiç de şaşırtıcı bir gelişme değil. İsrailin Sandinistlere yönelik düşmanlığı iki ana biçime büründü ki esasen her ikisi de Reagan yönetiminin karşı-devrimci kampanyası için yararlıydı:

1. Sandinist hükümetinin Nikaraguanın küçük Yahudi cemaatine yönelik Yahudi karşıtı zulme giriştiği suçlaması.

2. İsrailin CIA tarafından oluşturulan kontra gücüne doğrudan desteği.

Mayıs 1983te Bnai Brith İftira ve İnkârla Mücadele Birliği, Sandinist hükümetinin ülkedeki tüm Yahudi cemaatini sürgüne gitmeye zorladığını, Yahudilerin sahip olduğu mülklere el koyduğunu ve Managuadaki sinagogu ele geçirdiğini iddia eden bir rapor yayımladı.[11] Sandinist devrimi 1979da zafere ulaştığında, ülkede yaklaşık 200 Yahudi ikamet ediyordu. İftira ve İnkârla Mücadele Birliğinin raporu neredeyse tamamen, her ikisi de Somoza rejimiyle çalışmış olan iki Nikaragualı sürgünün, Isaac Stavisky ve babası Abraham Gornun ifadelerini temel alıyordu.

Temmuz 1983te Başkan Reagan, İftira ve İnkârla Mücadele Birliğinin Nikaraguadaki Yahudi cemaatinin neredeyse tamamının korkutularak sürgüne gönderildiği”ne[12] dair iddialarını doğruladı ve Demokrat Parti’nin Orta Amerika politikasının önde gelen sözcülerinden, Temsilciler Meclisi üyesi Michael Barnes, Sandinistleri suçladı. Hükümet antisemitizme arka çıktı.”[13]

Managuadaki ABD Büyükelçiliği, antisemitizm suçlamalarını incelediğinde, bunları destekleyecek çok az şey buldu. Dönemin ABD büyükelçisi Anthony Quainton, 1983ün sonlarında Washingtona, Nikaragua hükümetinin Yahudi karşıtı politikalarına ilişkin iddiaları destekleyecek hiçbir doğrulanabilir kanıtın bulunmadığını bildirdi.[14] Yarıküre İşleri Konseyi, Nikaraguada İsrail karşıtı bir ruh hâli olmasına rağmen, Yahudi cemaatine yönelik sistematik baskıya veya resmi olarak desteklenen Yahudi karşıtı kampanyalara dair hiçbir kanıt tespit etmediğini söyledi.[15]

Temmuz 1984te Nikaraguaya yapılan bir araştırma gezisinin ardından New Jewish Agenda, şu sonuca varan bir rapor yayımladı: Nikaragua hükümetine yönelik antisemitizm suçlamalarının desteklenecek bir yanı yok. Elde, Sandinist hükümetinin Yahudilere karşı bir ayrımcılık veya baskı politikası izlediğini veya hâlihazırda izlemekte olduğunu ya da Yahudi halkının Nikaraguada yaşamasının ve çalışmasının hoş karşılanmadığını gösteren hiçbir güvenilir kanıt yok.”[16] Rapor devamında şunu söylüyordu: “Yahudi karşıtlığı suçlamaları, açık bir kanıt olmaksızın kamuya açıklanamayacak kadar ciddi bir konudur ve ABDde partilerin oynadığı siyasi kumarda koz olarak kullanılmamalıdır.”[17]

İsrail ve Kontralar

Mart 1985te, muhafazakâr Nikaragualı Yahudilerden oluşan küçük bir grup, ABD kongresi içindeki Yahudi üyeleri ve kontraların finansmanına karşı çıkan Yahudi seçmenleri hedef almak suretiyle, bu antisemitizm suçlamasını merkeze koyan kampanyayı yeniden diriltti. Mart 1986’da Reagan, "İsrail’e ve NATOya uzanan tedarik hatlarının Karayiplerden geçtiğini söyleyerek, Amerikalı Yahudilere Nikaragua’daki kontralara 100 milyon dolarlık yardım paketini destekleme çağrısında bulundu. Birkaç gün sonra Başkan Yardımcısı Bush, Sandinist hükümetini Nazi benzeri taktikleri nedeniyle kınadı. Devamında da “Nikaraguadaki Yahudi cemaatinin kaderi, Nikaragua'ya karşı mücadelede neyin tehlikede olduğuna dair bir şeyler söylüyor” dedi. İsrail, kontralara silâh sağladı. Eldeki göstergelerin ortaya koyduğu biçimiyle, o dönemde Reagan yönetimi İsrailin kontralara daha fazla yardım yapmasını, sürece daha fazla ağırlık koymasını istemişti.

1982 sonlarında İsrail, Lübnandaki Filistin Kurtuluş Örgütünden ele geçirdiği binlerce kalaşnikofu kontralara gönderdi. Bu tüfeklerin parası nakit ve taşıma şartlarıyla CIA fonlarından ödendi.[20] Silâhların yaklaşık 500ünü İsrail, Venezuela üzerinden Sandinistlerden ayrılıp ona karşı mücadele eden Eden Pastoraya gönderdi, geri kalanı ise Nikaragua Demokratik Gücü'nden (FDN) Edgar Chamorroya iletilecekti. Temmuz 1983’te “Reagan yönetiminin üst düzey yetkililerinin aktardığı biçimiyle, İsrail, ABD’nin talebi üzerine, FKÖ’den ele geçirilen silâhları, nihai olarak Nikaragualı isyancılar tarafından kullanılmak üzere, Hondurasa göndermeyi kabul etti.”[22]

Her ne kadar bu hem ABD hem de İsrail tarafından reddedilse de, ABDnin İsraile askerî ve ekonomik yardım paketinin bir kısmının kontraları finanse etmek için kullanılmasını amaçlamış olması kuvvetle muhtemel.[23] Üçüncü tarafların kontralara yaptığı satışları endişeyle karşılayan Senatör Claiborne Pell, 1986 tarihli dış yardım yasa tasarısında kontralara üçüncü ülkeler aracılığıyla yapılan yardımı kısıtlayacak bir değişiklik getirdi. Başkan Reaganın veto tehdidi altında Pell’in önerdiği yasa değişikliği, üçüncü taraf satışlarını yasaklamayacak şekilde yeniden yazıldı.[24]

Birçok kontra lideri, İsrailin kendi hareketlerine yardımını açıktan tartıştı. Nisan 1984te, Somozanın Ulusal Muhafızlarından bir kontra lideri ve eski bir subay, NBC’ye verdiği röportajda şu tür bir iddiada bulundu: İsrail hükümetinin Lübnandaki FKÖden ele geçirdiği bazı silâhları biz aldık.” Subay yayında, isyancıların Sovyet yapımı makineli tüfekler kullandıklarının bilindiği ve İsrailin Washington’ın teşvikiyle isyancı ordusunun dörtte birini silâhlandırdığı”nı da sözlerine ekledi. Mayıs 1984te Time dergisi şu tür bir haber yaptı: İsrail, Honduras ordusu aracılığıyla kontralara silâh aktarıyor. İsrailli istihbarat uzmanları, CIAin kontraları eğitmesine yardım etti ve emekli ya da yedek İsrail ordusu komandoları, isyancılara yardım etmeleri için şaibeli özel firmalar tarafından işe alındı.”[27]

Kontra liderlerinin yardım ve destek için İsraile baktığı açık. FDNden Marco Zeledon, 1983te şu yorumu yapmıştı: Kuzey Amerikalılar yardımımızı azaltırsa, İsrail iyi bir aday olabilir.”[28] Bir diğer önde gelen FDN figürü olan Adolfo Calero, Nisan 1984te kuvvetlerinin alternatif destek kaynakları aradığını doğruladı ve İsraillilerin teknik deneyime sahip oldukları için en iyi seçenek olacağını” sözlerine ekledi.[29]

Bazı anlatımlara göre ABD, 1983 yazında ve sonbaharında ve 1984 baharında İsraile Orta Amerikada daha açık bir rol üstlenmesi için baskı yaptı.[30] Jerusalem Post o dönemde şu haberi yapıyordu: Yönetim, İsrailin Kongre’deki destekçilerini politikalara arka çıkmaları konusunda teşvik etmesini ve kontralara daha fazla destek sunmasını istiyor. […] Yönetim, İsrail yardım programlarıyla işbirliği yapmaya hazır, ancak öte yandan, ABDnin Orta Amerika politikasını destekleme konusunda İsrail’in daha güçlü bir konum almasıyla ilgili endişelere sahip.”[31]

İsrail, Reagan yönetimini, İsrail yanlısı Kongre üyeleri nezdindeki imajını iyileştirmek adına, kontraları İsrail askerî yardımını kamuoyuna duyurmaya teşvik etmekle suçladı.[32] İsrailliler, kontra tartışmasında ön plana çıkmak istemiyorlardı, çünkü bu, kontralara yardıma karşı çıkan liberalleri kızdıracaktı. İsrail, aynı zamanda Kongre’deki İsrail’in Orta Amerikada daha büyük bir rol oynamasını isteyen sağcı destekçilerini de yatıştırmak zorundaydı.[33]

İsrail, kontralara askerî teçhizat sağladığı iddiasını yalanladı. Nisan 1984’te bir İsrail Dışişleri Bakanlığı sözcüsü, normalde silâh satışlarını biz hiç tartışmayız, ancak bu iddia, o kadar temelsiz ve İsrailin imajını o denli lekeliyor ki bunu kamuoyu önünde yalanlamaya karar verdik dedi.” İsrail Dışişleri Bakanlığı’ndan bir yetkili, o günlerde, kontralara yapılan satışlarla ilgili olarak yazar Victor Perera’ya şunları söylüyordu: Resmi kimliğimle size ne evet ne de hayır diyebilirim, ama kişisel olarak bunun doğru olmadığını garanti edebilirim. Üçüncü bir ülkenin yapabilecekleri bizim kontrolümüzde değil.”[36] Aaron Kliemanın İsrail silâh ihracatına ilişkin çalışmasında işaret ettiği gibi: Diplomatik hassasiyetler gereği bazen silâhlar bazen bir ülke veya özel bir temsilci eliyle aktarılır ki sorunlar yaşanmasın ve sözcülere ‘silâhlar savaşın bir tarafına doğrudan teslim edilmedi’ deme imkânı verilsin.”[37]

İsrailin Üçüncü Dünya’daki ilişkilerini yakından takip eden Arjantinli Yahudi gazeteci Ignacio Klich, Ekim 1985te Guardianda kontralara danışmanlık yapan İsraillilerin İsrail Savunma Kuvvetleri tarafından resmi olarak görevlendirildiğini bildirdi. Klich, ayrıca kontra liderlerinin, kontraların bu yılın başlarında elde ettiği SAM-7 uçaksavar füzelerinin kaynağının İsrail olduğu yönündeki iddialarına da değiniyordu.[38]

1985in başlarında, Reagan yönetimine bağlı yetkililere ve Kongre üyelerine atıfta bulunan New York Times, İsrailin daha fazla silâh ve tavsiye sağlayarak isyancılara yardımını artırdığını bildirdi. Başkan Reagan’ın Kongrenin kontralara askerî yardımı kesmesi durumunda gizli fon sağlanmasını öngören bir planı 1985in başlarında onayladığı bildirildi. Özel Amerikan vatandaşlarının yardımına ek olarak, ABDnin üç müttefikinin de (İsrail, Güney Kore ve Tayvan) isyancılara yardım etmesi bekleniyordu.[40] Yönetimin Nikaraguayı FKÖ ve Libyaya bağlamaya yönelik mevcut kampanyası, görünüşe göre, İsrailin daha büyük bir rol oynamasını teşvik etme ve kolaylaştırma amacını güdüyordu. Jane Hunterın işaret ettiği gibi: Nikaraguayı FKÖye bağlamak, Kongrenin liberal üyelerini kontra programının arkasına itmese bile, kesinlikle İsrailin kontraları açıkça ele geçirmesi için şık bir bahane oluşturacaktır.”[41]

Yakınlaşma mı Yaşanıyor?

1984ün sonlarında, İsrail ve Nikaraguanın bir tür uzlaşmaya varmak isteyebileceğine dair işaretler alınmaya başlandı. Nikaraguanın yeni seçilen başkan yardımcısı Sergio Ramirez, Nikaraguanın İsrailin egemen bir devlet olarak var olma hakkını tanıdığını ve aynı zamanda Filistin halkının toprak sahibi olma hakkını tanıdığını açıkladı. İlişkilerin iyileştirilmesine yönelik girişimin hangi taraftan geldiği açık olmasa da Ramirez, lişkilerin iyileşmesine yol açabilecek karşılıklı girişimleri memnuniyetle karşılayacağını ifade etti.[43] 1984 sonbaharında İsrail Mapam partisinden bir heyet Nikaraguayı ziyaret etti. Üyeleri, Sandinistlerde Yahudi karşıtı bir politika algılamadıklarını belirterek, ABDnin kontralara yardımını kınayan bir bildiri yayınladılar.Sandinistler, konuklarına İsrailin kontralara silâh tedarikine verdikleri önemi anlattılar ve Nikaraguanın uluslararası forumlarda İsrail karşıtı duruşunun nedenlerinden birinin de bu olduğunu söylediler.” Ramirez, New Jewish Agenda heyetine İsrailin Orta Amerikadaki mevcut silâh satışları ve eğitim faaliyetlerinin normalleşmenin önünde önemli bir engel teşkil ettiğine dikkat çekti.[45]

Honduras

Honduras, Orta Amerika ülkeleri arasında en fakir ve en stratejik konuma sahip olanıdır; Guatemala, El Salvador ve Nikaragua ile ortak sınırları vardır. Baskı ve insan hakları ihlallerinin düzeyi hiçbir standartta kabul edilemez olsa da, bunların seviyesi, örneğin yetmişlerin sonundaki Somoza diktatörlüğünün veya El Salvador ve Guatemala'daki mevcut rejimlerin vahşetine hiçbir vakit ulaşmadı. Honduras 1954te Guatemalada Jacobo Arbenzin ilerici ve demokratik hükümetini deviren ABD darbesinin üssüydü. Son zamanlarda Honduras ordusu isyan bastırma çabalarında El Salvadorlu mevkidaşlarıyla işbirliği yaptı. Honduras, aynı zamanda Sandinist hükümetini devirmek için savaşan en büyük kontra grubunun da üssü.

Ocak 1977nin başlarında İsrailin Honduras'a 12 adet yenilenmiş Dassault Super-Mystere avcı-önleme uçağını satmak suretiyle bu ülkeye Orta Amerikadaki ilk süpersonik bombardıman uçaklarını kazandırdı.[47] İsrail, Dassaultların ABD yapımı Pratt ve Whitney motorlarıyla donatıldığı konusunda Dışişleri Bakanlığına bilgi vermeyerek, ABD askerî teçhizatının üçüncü ülkelere transferini yasaklayan ABD yasalarını ihlal etti.”[48] Sorun fazla velvele kopartılmadan çözüme kavuşturuldu. Dönemin ABD Dışişleri Bakanı Henry Kissinger, İsrailin tüm bunların dürüst bir yanlış anlama olduğu yönündeki açıklamasını kabul etti. Honduras, savaş uçaklarına ek olarak, yetmişler boyunca İsrailden üç Arava nakliye uçağı, bir Westwind jeti, Galil otomatik tüfekler, Uzi hafif makineli tüfekler, 14 RBY Mk zırhlı araç, 106 mm havan topları ve beş hızlı devriye botu satın aldı.[50]

Savunma sahasını analiz eden isimlerin “komşu ülkeler karşısında hava gücü konusunda belirgin bir üstünlüğe sahip” olduğunu söylediği[51] Honduras, daha modern uçaklar aradığı dönemde ülkenin silâhlı kuvvetlerinin başındaki komutan General Gustavo Alvarez, 1982 sonlarında İsrail’i gizlice ziyaret etti ve ABD Kongresi’nin satmaması durumunda alternatif uçak arayışı içine girdi. Kısa bir süre sonra, Aralık 1982de İsrail Savunma Bakanı Ariel Şaron Tegucigalpa'yı ziyaret etti ve Hondurasa başka bir silâh satışının yakın olduğuna dair tahminlerin daha sık dillendirilmesine neden oldu. Şaron, İsrail Hava Kuvvetleri Komutanı ve Savunma Bakanlığı Müdürü'nün eşlik ettiği ziyarette[53], Hondurasa olası silâh satışı ve yardımları görüşmenin yanı sıra sağlık, tarım ve kültür alanlarında anlaşmalar imzalamayı planladıklarını vurguladı. Honduras askerî kaynaklarına atıfta bulunan Christian Science Monitor , Şaronun aslında İsrailin Hondurasa Kfir savaş uçakları, tanklar, Honduraslı subaylar, askerler ve pilotlar için eğitim ve Galil marka tüfekler sağlamayı kabul ettiği bir anlaşma imzaladığını bildirdi. Honduraslı subay, silâh satışlarının ikinci aşamasının füzeler gibi daha komplike silâhları içerebileceğini sözlerine ekledi.[55]

İsrailli sosyal bilimci Edi Kaufman, Şaronun Honduras ziyaretinin önemsiz göstermeye çalışan isimlerden. Kaufman, Şaronun gezisinin meslektaşlarına önceden danışılmadan ve Dışişleri Bakanı Şamire son dakika bildirilerek gerçekleştiğini” iddia ediyor. Devamında “ziyaretin İsrailli yetkililerin hoşuna gitmediğini, yeni başlayan bazı anlaşmaları bozma ihtimali bulunduğunu, genel olarak hiçbir sonuç vermediğini” söylüyor. Şaron, İsraile döndükten sonra Honduras ziyareti, başbakan ve dışişleri bakanının aldığı bir kararın sonucu gerçekleşti ve tabii ki bu görevi ben üstlendim” diyor.[57[

Ne olursa olsun, Ronald Reaganın ziyaretinin hemen ardından gerçekleşen Şaron ziyaretinin Honduraslı yetkilileri memnun ettiği görülüyor. Bir yetkili konuyla ilgili şu yorumu yapıyor: “Şaron'un gezisi daha olumluydu. Bize silâh sattı. Reagan, yalnızca basmakalıp sözler söyleyerek, Kongrenin kendisini daha fazlasını yapmasını engellediğini söylemekle yetindi.”[58] Dışişleri Bakanlığı, Şaronun gezisinden haberi olmadığını iddia etti, ancak İsrailin Orta Amerikadaki rolü hakkında yorum yapması istendiğinde, bir yetkili şunları söyleyecekti: Yardım etmelerinden memnun olmadığımızı belirttik. Ancak, İsraillilerle birlikte ne yapacağımıza karar verdiğimizi söyleyemem.”[59]

El Salvador

Guatemala ve Nikaragua'daki emsalleri gibi, El Salvadorun egemen sınıfı da yetmişlerin başlarından itibaren siyasi ve toplumsal değişime yönelik tüm barışçıl seçenekleri fiilen engellemişti. O zamana kadar hem halk muhalefeti hareketi hem de silâhlı gerilla örgütleri ivme kazandı. Diğer Orta Amerika ülkelerinde olduğu gibi Salvador ordusunun operasyonlarının çoğu kendi halkına karşıydı. Bunun istisnası, 1969da komşu Hondurasla yaşanan kısa süreli çatışmaydı.[60]

Stockholm Uluslararası Barış Araştırma Enstitüsüne (SIPRI) göre, 1975 ile 1979 yılları arasında El Salvadorun savunma ithalatının yüzde 83ü İsrail kaynaklıydı.[61] Buna 25 Arava uçağı, altı Fouga Magister eğitim uçağı, 18 Dassault Ouragan savaş uçağı, 200 80 mm roketatar, 200 9 mm Uzi hafif makineli tüfek, mühimmat ve yedek parçalar dâhildi.[62] 1973teki ilk silâh anlaşmasıyla El Salvador, askerî teçhizata kavuştu ve İsrailliler de El Salvador büyükelçiliğine kavuştu. El Salvador ile İsrail arasında 1983 yılında yapılan bir anlaşma, İsraildeki El Salvador büyükelçiliğinin Kudüse taşınmasını sağladı ve İsrailin El Salvadora daha fazla askerî yardım yapması tartışıldı.[64] Nisan 1984te İsrail Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Yossi Amihud, İsrailin El Salvadorla herhangi bir askeri ilişkisi olduğu iddiasını yalanladı.[65]

İsrail, aynı zamanda El Salvador hükümetine diğer askerî ve güvenlikle alakalı konularda da yardımcı oldu. 1981de İsrail, Washingtonun talebi üzerine, El Salvadora 21 milyon dolarlık silâh kredisi aktardı ve böylece Reagan yönetiminin Kongreyi bypass etmesi sağlandı.[66] Bu manevranın yalnızca bir kez kullanıldığı görülüyor. İsrailin günlük gazetesi Davar 1984te şöyle yazıyordu: Pentagon İsrailin ABD’nin Orta Amerikada taşıdığı yüke ortak edilmesine dair çabanın somut bir göstergesi olarak, açıktan El Salvadora askerî danışmanlar göndermesini istiyor.”[67] El Salvadorlu eski içişleri müsteşarı Francisco Guerra y Guerraya göre İsrailli teknisyenler, Guatemala güvenlik güçlerinin kullandığına benzer yeteneklere sahip bir bilgisayar sistemi kurdular.[68] Bu bilgisayarlar, ordunun ve polisin hükümet muhaliflerini daha sistematik bir şekilde bulmasına olanak tanıyacak. Guerra y Guerra, ayrıca yetmişlerin sonlarında El Salvador gizli polisiyle çalışan İsrailli danışmanların bulunduğunu da doğruladı.[69] 1985in başlarında, kamu güvenliğinden sorumlu savunma bakan yardımcısı Albay Carlos Reynaldo Lopez Nulia, İsraile gitti ve orada İsrailin iç güvenlik güçlerine eğitim verme olasılığını araştırdığı bildirildi.”[70]

1984 yılında El Salvadorlu hava kuvvetleri komutanı Rafael Bustillo, ordusunun 1981 yılına kadar El Salvadorda kullanılan napalm bombalarını İsrailden satın aldığını itiraf etti.[71] ABD Büyükelçisi Thomas Pickering, napalm bombalarının muhtemelen İsrail menşeli olduğunu teyit etti.[72]

El Salvador hükümetinin gerillalara karşı mücadelesini hızlandırdığı dönemin en önemli aktörlerinden biri olan Albay Sigifredo Ochoa Perez, yetmişlerin ortasında İsrailliler tarafından hem İsrailde hem de El Salvadorda kendisine verilen eğitimin askerî gelişimine katkıda bulunduğunu söylüyor. Albay, El Salvador’da yaşanan türden bir savaşta sivil halkın tarafsız kalamayacağına inanıyor. 1983te sivil-askerî eylem konseptinin ABDnin Vietnamdaki deneyimine dayanıp dayanmadığı sorulduğunda, Albay Ochoa şu cevabı veriyor: “Amerikalılar o savaşta kaybettiler. Çünkü hiçbir şey bilmiyorlardı. […] Tayvanlılar ve İsrailliler biliyor.”[74] 1985te Ochoa, Dallas Morning Newse El Salvadorun yeni sivil savunma birimlerinin İsrail kibbutzlarındaki silâhlı devriyeler gibi olacağını söylüyordu. Ochoa, Nikaraguanın El Salvadorlu gerillalara verdiği destek olarak gördüğü şeye karşı El Salvador ordusunun İsrail çözümünü takip etmesini istediğini ifade etti. Ochoa’ya göre Nikaragua, Orta Amerika'nın Lübnanı olacaktı.[76]

Kosta Rika

Kosta Rika, kırklardaki devriminden bu yana Nikaragua, El Salvador ve Guatemaladaki siyasi çalkantılara tanık olmadı. Ancak, Nikaragua hükümetini devirmeye yönelik ABD destekli çabalar ortaya çıktıkça, Kosta Rika önemli bir konum üstlendi. Kosta Rika, 1948de ordusunu lağvetti, ulusal polis ve güvenlik güçlerini muhafaza etti. Kosta Rika-Nikaragua sınırı boyunca uzanan bölgede sivil muhafızlar Galil tüfeklerini ve Uzi hafif makineli tüfeklerini resmi silâhları olarak benimsedi.” İsrailliler, ayrıca özellikle istihbarat ve iletişim alanında da tavsiyelerde bulundular. 1985 yılında Kosta Rika hükümeti, İsrailden ve diğer ülkelerden uçaksavar silâhları ve yüksek kalibreli makineli tüfekler alacağını duyurdu.[78]

Kosta Rika, uzun süredir İsrail ile iyi ilişkiler sürdürüyor. 1982den 1986ya kadar başkan olan Luis Alberto Monge, daha önce ülkesinin İsrail büyükelçisiydi.[79] Geçtiğimiz yirmi küsur yıl boyunca İsrail-Kosta Rika ilişkilerinin büyük bir kısmında güvenlik meseleleri önemli bir yere sahip olmadı. Ancak, 1964 gibi erken bir tarihte Kosta Rika, İsrail’in talimatıyla Movimiento Nacional de Juventudu (Ulusal Gençlik Hareketi) kurarken, İsrail Savunma Bakanlığı'ndan bir temsilci, Kosta Rikalı yetkilileri İsrail’de faal olan Gadnanın (İsrail paramiliter gençlik örgütü) prototip olarak makul ve uygulanabilir bir model sunduğuna ikna etmek için Kosta Rikaya gitti.[80]

Honduras’a sunduğu teklifin benzerini Kosta Rika’ya sunan İsrail, 1982 sonlarında Kosta Rika'nın nakliye masraflarını karşılaması hâlinde, Lübnandaki Filistin güçlerinden ele geçirilen önemli miktarda askerî teçhizatı bu ülkeye önerdi.[81] İsrail, Kosta Rika güvenlik güçlerine istihbarat ve terörle mücadele eğitimi sağladı ve görünüşe göre bu türden faaliyetlerine hâlen daha devam ediyor. Kosta Rika Güvenlik Bakanı Yardımcısı Johny Campos, İsrailin Kosta Rikalıların istihbarat konularında eğitilmesine yardım ettiğini itiraf ederken, askerî alanda herhangi bir yardımın yapılmadığını söyledi.[82] 1984te İsrail gazetesi Haaretz, bir haberinde İsrailin Kosta Rika polisine silâh satacağını ve isyan bastırma eğitimi vereceğini söyledi.[83]

1983te ABD ve İsrailin Nikaragua-Kosta Rika sınırı boyunca arazi satın almayı, vahşi doğadaki yolları temizlemeyi ve binlerce yerleşimciyi bu bölgeye yerleştirmeyi içeren bir arazi geliştirme planına dâhil olduklarına dair raporlar yayımlandı. Köşe yazarı Jack Anderson, İsrail, muhtemelen Batı Şeria bölgesindeki yerleşimlerle ilgili deneyimlerine dayanarak teknik uzmanlık sağlayacak diye yazdı. Plan, Kuzey Bölgesi Altyapı Geliştirme Projesi olarak adlandırılıyor ve ABDnin Nikaraguayı izole etme konusundaki kaygısını yansıtıyor. İsrailli Yediot Aharonot gazetesi, daha önce şöyle bir haber yapmıştı: Kosta Rika hükümeti, Nikaragua sınırı boyunca bir güvenlik kuşağı oluşturmaya karar verdi. İsrail, yerleşim planına yardımcı olacak.”[85] Bu, önemli ölçüde kontra faaliyetlerinin bulunduğu bir bölge. İsrail-ABD-Kosta Rika yerleşim programı, Nikaraguaçevreleme ve kuşatma girişimine denk düşüyor. Reagan yönetiminden bir yetkili, projenin ek bir amacının da Nikaragua ile olası bir çatışma durumunda, askerî birimlerin kullanabileceği bir altyapı sağlamak olduğunu kabul etti.[87] “Finansmanın ABD Uluslararası Kalkınma Ajansı’ndan geldiği anlaşılıyor, danışmanları da İsrail sağlıyor. Amaç, anti-komünist Kosta Rikalı çiftçileri sınıra taşımak ve onlara altyapı, kredi ve teknik hizmetler sağlamak. Bölge genelinde kontralara ait kamplara koruma hizmeti sunacaklar.”[88]

1981 yılına kadar kontraların danışmanlığını yapan Arjantinli Hector Frances, Nikaragua sınırı boyunca Kosta Rikada asker bulundurmanın önemi konusunda şu yorumu yapıyor: “Birliklerin yoğunlaştırılmasının amacı, Sandinist Halk Ordusunun (bir kez silâhlı çatışmaya zorlandıktan sonra) Kosta Rika topraklarında kendi meşru müdafaası için stratejik açıdan kritik manevralar yapmasını engellemek olacaktır.” Frances, ayrıca büyükelçinin kontralara, Kosta Rikadan Honduras'a serbestçe hareket edebilmeleri için İsrail pasaportu verdiğini iddia etti.[90]

İsrailin Sandinistleri kuşatma çabalarına hem Honduras hem de Kosta Rikadaki kontra güçleriyle müdahil olması, ABDnin planlarıyla koordineli bir gelişmeymiş gibi görünüyor. Eğer İsrailliler, kontralarla ilişkileri konusunda bir tereddüt yaşıyorlarsa, Kosta Rika ile ilişkilerini nasıl yeniden tanımladıklarını görmek gerekecek.

Margo Gutierrez
Milton Jamail
Mayıs-Haziran 1986
Kaynak

Dipnotlar:
[1] Aharon Klieman, Israeli Arms Sales: Perspectives and Prospects (Tel Aviv: Jaffee Stratejik Araştırmalar Merkezi, 21 Şubat 1984), s. 41. Salvador Devlet Başkanı Duarte’nin danışmanı Julio Adolfo Rey Prendes bir röportajda şu yorumu yaptı: “ABD Kongresi’ndeki İsrail lobisi, bizim için eskisinden daha fazla çalıştı.” Houston Post, 18 Ağustos 1985.

[2] Edy Kaufman, Yoram Shapira ve Joel Barromi, Israel-Latin American Relations (New Brunswick, NJ: Transaction Books, 1979), s. 108. Ayrıca bkz. Newsweek , 20 Kasım 1978, s. 68; Bishara A. Bahbah, Israel and Latin America: The Military Connection (New York: St. Martin’s Press, 1986), s. 132 ve Israeli Foreign Affairs 1/1 (Aralık 1984), s. 3.

[3] Matti Golan, Shimon Peres: A Biography (New York: St Martin’s Press, 1982), s. 81.

[4] Diğer kaynaklar, bu dönemde ABD’nin Somoza’nın Ulusal Muhafızlar’ına silâh ve eğitim sağlayan ana tedarikçi olmaya devam ettiğini belirtiyor. Bkz.: Marc Edelman, “Lifelines: Nicaragua and the Socialist Countries,” NACLA Report on the Americas 19/3 (Mayıs-Haziran 1985), s. 37 ve Newsweek, 20 Kasım 1978, s. 68. SIPRI bilgileri şu kaynaktan alındı: World Armaments and Disarmement: SIPRI Yearbook 1980 (Londra: Taylor ve Francis, 1980), s. 96.

[5] Cynthia Arnson, “İsrael and Central America”, New Outlook (Mart-Nisan 1984), s. 20. İsrail’in Nikaragua’ya yaptığı silâh satışları ellilerde uluslararası planda hiç ilgi görmeyen bir konu iken, İsrail içindeki satışlara yönelik eleştirilere rastlanıyordu. İsrail Dışişleri Bakanlığı genel müdürü, Nikaragua anlaşmasını düzenleyen Şimon Peres’e şunları yazıyordu: “Nikaragua silâh anlaşmasıyla bu alana gerçek bir adım attık. Latin Amerika’nın tüm ülkeleri dış politikası ve iç rejimi nedeniyle Nikaragua’dan uzak duruyor. Bu anlaşmayı yapmadan önce Dışişleri Bakanlığı’na danışmamış olmanız çok üzücü. Siz de benim kadar biliyorsunuz ki, Birleşmiş Milletler’deki yirmi ülkenin yer aldığı Latin Amerika bloğuna oldukça bağımlıyız. Onların duygularını göz ardı edemeyiz. Bu nedenle, sizden derhal Nikaragua ile yapılacak her türlü yeni anlaşmanın iptal edilmesi ve henüz yola çıkmamış olan sevkiyatların durdurulması emrini vermenizi rica ediyorum.” (Walter Eytan, Dışişleri Bakanlığı genel müdürü Şimon Peres'e, 5 Temmuz 1957, alıntı, Golan, s. 81.)

[6] Arnson, s. 20.

[7] Newsweek, 20 Kasım 1978, s. 68.

[8] Miami Herald, 18 Kasım 1978. Aynı yetkili, sevkiyatın durdurulması için İsrail’e baskı uygulanmasının ABD’ye gelecekte kullanılabilecek bir seçenek sunduğunu söylüyordu. Yetkili ayrıca, İsrail’in İsrail yapımı silâh sevkiyatını durdurmanın hiçbir yasal yolu olmamasına rağmen, “ABD’nin eğer isterse sevkiyatı durdurmak için İsrail üzerinde yeterli nüfuza sahip olduğu” yorumunu yaptı. Aslında ABD, Somoza’yı silâhlandırmayı bırakması için İsrail’e baskı yaptı, ancak bu baskı, Somoza’nın Temmuz 1979’da devrilmesinden yalnızca iki hafta önce yapılmıştı.

[9] Edelman, s. 37. Juan Tamayo’nun Miami Herald’daki haberine göre (3 Mart 1985) FKÖ’nün altmışlar ve yetmişler boyunca Lübnan’da en az 150 Sandiniste eğitim vermişti. Tamayo’nun kaynağı, Nikaragua’da yaşayan eski bir İsrail istihbarat ajanıydı. FSLN’nin bu dönemde oldukça küçük bir organizasyon olması nedeniyle bu rakamın doğru olma ihtimali çok düşük. Edelman, altmışların sonlarında 50 Sandinistin bile olduğundan şüphe ediyor.

[10] New Jewish Agenda, Report of the Jewish Human Rights Delegation to Nicaragua (New York: New Jewish Agenda, 1984), s. 8. FKÖ-Nikaragua ilişkisine ilişkin abartılı raporlar için bkz.: Houston Chronicle, 11 Temmuz 1985; David J. Kopilow, Castro, Israel and PLO (Washington, DC: Küba Amerikan Ulusal Vakfı, 1984), s. 12-14; ve ABD Dışişleri Bakanlığı, The Sandinistas and Middle East Radicals (Washington, DC, Ağustos 1985).

[11] Council on Hemispheric Affairs, Human Rights in Latin America 1983 (Washington, DC, Şubat 1984), s. 56.

[12] Washington Post, 29 Ağustos 1983.

[13] A.g.e. Bir grup ilerici İsrail meclisi üyesi, 1984’te Nikaragua’yı ziyaret ettikten sonra, antisemitizm meselesinin “Amerikan Yahudilerini Orta Amerika’daki politikalarını desteklemeye teşvik etmek için Reagan yönetimi tarafından ölçüsüz bir şekilde abartıldığını” tespit etti. (Aaron Alpern, “Mapam Links with Sandinistas,” Progressive Israel 5 Kasım-Aralık 1984, s. 8.)

[14] Washington Post, 29 Ağustos 1983; Los Angeles Times, 14 Mart 1985.

[15] COHA, s. 58. Judith Elkin, Latin Amerika’da İsrail ile Latin Amerika Yahudileri arasında çoğu zaman hiçbir ayrım yapılmadığına dikkat çekiyor ve şunları belirtiyor: “Ülkedeki Yahudilerin İsrail vatandaşlarıyla eş tutulmaya devam edilmesi sebebiyle ikisi arasındaki ayrım netleşmiyor.” “The Hostage Jewish Communities in Latin America”, On İkinci Uluslararası Latin Amerika Çalışmaları Derneği Kongresi’ne sunulan makale, 18-20 Nisan 1985, Albuquerque, New Mexico, s. 8-9.

[16] New Jewish Agenda, s. 11.

[17] A.g.e.; ayrıca bkz.: Alan Epstein, “A Jewish 'Witness for Peace'”, Genesis 2 (Şubat-Mart 1985); “Sandinistas and Anti-Semitism: Reagan’s Charges Are Challenged”, Latin America Regional Reports: Mexico and Central America, 4 Mayıs 1984, s. 5; Washington Post, 19 Ağustos 1984; New York Times, 13 Eylül 1983 ve Ilana De Bare ve Paul Glickman, “Discrimination or Disinformation? US Accuses Nicaragua of Anti-Semitism,” Nicaraguan Perspectives 7 (Kış 1983), s. 37-38.

[18] Los Angeles Times, 14 Mart 1985. Ayrıca bkz.: Los Angeles Times, 5 Mart 1985. Kontra yardımı ve ABD’nin İsrail’e yaptığı yardım hakkında bir tartışma için bkz.: “Israel and the United States”, Israeli Foreign Affairs 1/ 9 (Eylül 1985), s. 4.

[19] Jewish Telegraph Agency, 14 Mart 1986.

[20] Washington Post, 12 Kasım 1983.

[21] Jane Hunter, “Reagan's Unseen Ally in Central America,” Israeli Foreign Affairs 1/1 (Aralık 1984), s. 1. Chamorro, o zamandan beri kontralardan ayrıydı ve onları açıktan eleştirdi. Ayrıntılar için bkz.: Edgar Chamorro ve Jefferson Morley, “Confessions of a ‘Contra’: How the CIA Masterminds the Nicaraguan Insurgency,” The New Republic, 5 Ağustos 1985, s. 18-23.

[22] New York Times, 21 Temmuz 1983.

[23] Facts on File Yearbook 1984 (New York: Facts on File, 1985), s. 382.

[24] Kai Bird ve Max Holland, The Nation, 28 Eylül 1985, s. 272-273; Houston Chronicle, 29 Mart 1985.

[25] NBC Nightly News, 23 Nisan 1984.

[26] A.g.e.

[27] “An Israeli Connection?” Time, 7 Mayıs 1984, s. 75.

[28] Hunter, s. 1.

[29] A.g.e. Ayrıca bkz.: Los Angeles Times, 16 Nisan 1984.

[30] Hunter, s. 6. İsrail-ABD arasında kontra meselesi üzerinden tesis edilen bağla ilgili bu aydınlatıcı makale, çok miktarda bilgiyi bir araya getiriyor ve üç tarafın ayrı gündemlerinin yanı sıra, ortak çıkarlarının anlaşılmasına yardımcı oluyor.

[31] A.g.e., s. 6; Aaron S. Klieman, Israel’s Global Reach: Arms Sales As Diplomacy (New York: Pergamon-Brassey’s, 1985), s. 49.

[32] Washington Post, 27 Nisan 1984.

[33] Hunter, s. 6.

[34] Miami Herald, 29 Nisan 1984. Ayrıca bkz.: Houston Chronicle, 21 Nisan 1984.

[35] New York Times, 27 Nisan 1984.

[36] Victor Perera, “Uzi Diplomasisi: İsrail Dünya Çapında Nasıl Dostlar ve Düşmanlar Ediniyor?” Mother Jones (Temmuz 1985), s. 46.

[37] Klieman, Israel’s Global Reach, s. 197.

[38] Guardian, 11 Ekim 1985.

[39] New York Times, 13 Ocak 1985.

[40] Houston Chronicle, 8 Ekim 1985. Ayrıca bkz.: Washington Post, 8 Ekim 1985.

[41] “Israel’s Presence in America: Fuzzing a Legitimate Issue,” Israeli Foreign Affairs 1/4 (Mart 1985), s. 6.

[42] “Nicaragua: Efforts to Heal,” Israeli Foreign Affairs 1/3 (Şubat 1985), s. 2.

[43] New Jewish Agenda, s. 8. Ayrıca bkz.: Washington Post, 24 Ağustos 1984.

[44] Ignacio Klich, “Israel and Nicaragua: Mapam Nails a Lie,” Middle East International, 9 Kasım 1984, s. 11. Ayrıca bkz.: Washington Post, 24 Ağustos 1984; “Israeli Policy Shift on Region?” Latin America Regional Report: Mexico and Central America, 11 Ocak 1985, s. 4-5; “Israel’s Part in Central America,” Central America Report, 7 Aralık 1984, s. 383.

[45] New Jewish Agenda, s. 8.

[46] “Rights Violations Persist,” Central America Report, 12 Temmuz 1985, s. 204-2.

[47] Cynthia Arnson, “Israel and Central America,” New Outlook (Mart-Nisan 1984), s. 19.

[48] Cynthia Arnson, “Arms Race In Central America,” The Nation, 10 Mart 1979, s. 267. Ayrıca bkz.: Washington Post, 14 Ocak 1977.

[49] Arnson, “Arms Race”, s. 267.

[50] Washington Post, 7 Aralık 1982; Clarence Lusane, “Washington’s Proxy: Israeli Arms Sales in Central America,” Covert Action 20 (Kış 1984), s. 34; Adrian J. English, Armed Forces of Latin America (Londra: Jane's Publishing Company, 1984), s. 286-2.

[51] Mark Hewish, vd., The Air Forces of the World: An Illustrated Directory of All of the World's Military Powers (New York: Simon and Schuster, 1979), s. 46. Ayrıca bkz.: Defense and Foreign Affairs Handbook (Washington, DC: The Perth Company, 1985), s. 278 ve Washington Post, 7 Aralık 1982.

[52] Steve Goldfield, Garrison State: Israel’s Role in US Global Strategy (San Fransisko: Palestine Focus Publications, 1985), s. 46.

[53] “What’s Sharon Doing in Tegucigalpa?” Central America Report, 17 Aralık 1982, s. 389. İsrail Hava Kuvvetleri başkanı Orgeneral David Invri, Honduras’tan İsrail’e döndükten sonraki üç hafta içinde İsrail Uçak Endüstrisi’nin başkanı oldu. Ignacio Klich, “Israel y America Latina: el desafio de un compromiso mayor al lado de Washington,” Le Monde Diplomatique en Espanol, Şubat 1983, s. 17.

[54] New York Times, 8 Aralık 1982. Ayrıca bkz.: Los Angeles Times, 8 Aralık 1982 ve Jerusalem Post, 10 Aralık 1982.

[55] Christian Science Monitor, 14 Aralık 1982. Ayrıca bkz.: Houston Chronicle, 10 Aralık 1982; Noam Chomsky, The Fateful Triangle: The United States, Israel and the Palestinians (Boston: South End Press, 1983), s. 24 ve Jerusalem Post, 10 Aralık 1982. Jane Hunter, Kfir anlaşmasının 100 milyon dolar aralığında olacağına ve muhtemelen yalnızca ABD finansmanıyla düzenlenebileceğine dikkat çekiyor. “Sharon Met Contras in 1982,” Israeli Foreign Affairs 1/10 (Ekim 1985), s. 1.

[56] Edy Kaufman, “The View from Jerusalem”, The Washington Quarterly 7/4 (Güz 1984), s. 42-43.

[57] Jerusalem Domestic Service İbranice versiyonu, 12 Aralık 1982. Yabancı Yayın Bilgi Servisi (FBIS) tarafından çevrilmiştir, 13 Aralık 1982.

[58] Christian Science Monitor, 14 Aralık 1982.

[59] New York Times, 17 Aralık 1982.

[60] El Salvador’un arka planı için bkz.: Philip Russell, El Salvador in Crisis (Austin, TX: Colorado River Press, 1984); Enrique Baloyra, El Salvador in Transition (Chapel Hill: University of North Carolina Press, 1982); ve Walter LeFeber, Inevitable Revolutions: The United States in Central America (New York: WW Norton, 1983). 1969 savaşı hakkında özel bilgi için bkz.: Thomas P. Anderson, The War of the Dispossessed: Honduras and El Salvador, 1969 (Lincoln: University of Nebraska Press, 1981) ve William Durham, Scarcity and Survival in Central America: Ecoological Origins of Soccer War (Stanford: Stanford University Press, 1979).

[61] SIPRI, s. 97. Ayrıca bkz.: Los Angeles Times, 29 Temmuz 1981. Klieman (Israel’s Global Reach, s. 134) yüzde 80 oranını kabul ediyor ve bunun İsrail askerî ihracatının yüzde 6’sını ifade ettiğini sözlerine ekliyor. Klieman’ın belirli bir zaman aralığı vermemesi nedeniyle rakamlar biraz kafa karıştırıcı.

[62] Arnson, “Israel and Central America,” s. 21.; Lusane, “Washington’s Proxy”, s. 35; İngilizce, s. 411.

[63] Kaufman, “The View from Jerusalem”, s. 45.

[64] The New Mexican (Santa Fe), 17 Ağustos 1983.

[65] New York Times, 23 Nisan 1984.

[66] Davar, 3 Ocak 1982. Francisco Guerra y Guerra, Jane Hunter ile yaptığı röportajın dökümü, 26 Ocak ve 10 Nisan 1983, s. 8. Ayrıca bkz.: “Israel’s Part in Central America, Part II,” Central America Report, 14 Aralık 1984, s. 387 ve Schofield Coryell, “Israel: US Proxy in Latin America,” AfricAsia, Ağustos-Eylül 1984.

[67] Davar, 3 Mayıs 1984. FBIS’teki çevirisi, 4 Mayıs 1984.

[68] “Keeping Track: Israeli Computers in Guatemala and El Salvador,” Israeli Foreign Affairs (Mart 1985), s. 3.

[69] Jane Hunter, “Interview with Francisco Guerra y Guerra,” Israeli Foreign Affairs 1/2 (Ocak 1985), s. 8. El Salvadorlu ve ABD’li yetkililere göre, El Salvador’un idari istihbarat teşkilâtı olan ANSESAL, istihbarat toplamanın yanı sıra, yetmişlerin sonlarında ölüm mangası faaliyetlerini yürütmek için de kullanıldı. Craig Pyes, Salvadoran Rightists: The Deadly Patriots (Albuquerque: Albuquerque Journal, 1984), s. 6.

[70] Mary Jo McConahay, “Country Club Assassination — Salvador’s War Comes Back to the Capital,” Pacific News Service,  6 Mart 1985. Albay Lopez Nulia, Mayıs 1985’te, Guatemala’daki askerî ve polis tesislerini ziyaret etti ve burada kentsel kontrgerilla konusunda tavsiyeler aldı. “Assistance to El Salvador,” Enfoprensa, 17 Mayıs 1985, s. 3.

[71] Unitarian Universalist Service Committee, El Salvador 1983 (Boston: UUSC, 1983). Ayrıca bkz.: New York Times, 9 Ekim 1984.

[72] “A Burning Question in El Salvador,” Newsweek, 8 Ekim 1984, s. 17.

[73] “Israel’s Salvadoran Protege,” Israeli Foreign Affairs 1/5 (Nisan 1985), s. 6.

[74] Christian Science Monitor, 13 Ocak 1983.

[75] Dallas Morning News, 21 Ocak 1985.

[76] “Israel’s Salvadoran Protege,” s. 6.

[77] “Costa Rica: Bigger Role for Security Forces,” Latin America Regional Reports: Mexico and Central America, 8 Haziran 1984, s. 7.

[78] “Kosta Rika,” Israeli Foreign Affairs 1/11 (Kasım 1985), s. 8.

[79] Jacques Lemieux, “El papel de Israel en Centroamerica,” Le Monde Diplomatique en Espanol, Ekim 1984.

[80] Michael Rubner, “Israel and Latin America: The Politics of Bilateral Economic Aid,” Doktora Tezi, California Üniversitesi, Berkeley, 1975, s. 193. Ayrıca bkz.: Kaufman, Shapira ve Barromi, s. 105.

[81] New York Times, 17 Aralık 1982.

[82] San Jose, Kosta Rika, Radio Reloj, 4 Aralık 1983. FBIS’teki çeviri, 5 Aralık 1983.

[83] Miami Herald, 27 Mayıs 1984. Ayrıca bkz.: Philadelphia Inquirer, 24 Nisan 1984.

[84] Austin American-Statesman, 14 Şubat 1983.

[85] Yediot Aharonot, 25 Ekim 1982. FBIS’teki çeviri, 27 Ekim 1982. İsrailli danışmanlık firması Tahal, aynı zamanda projede de yer aldı. Los Angeles Times, 23 Mayıs 1983. Çatışma bölgesinde yerleşimler inşa etmek, İsrail yardım programları için yeni bir şey değil. Klieman şöyle yazıyor: “Tarımsal ve askerî programları birleştirme konusunda İsrail’in dile getirdiği benzersiz formül, Zaire’nin Angola sınırındaki maden açısından zengin güney Şaba eyaletinde İsrail Savunma Kuvvetleri’nin öncü paramiliter gençliği Nahal’a benzer bir dizi tarım yerleşimi kurarak güvenliği güçlendirmeye yönelik onaylanmış planda bir kez daha karşımıza çıkıyor. Plan uyarınca yerleşimler elit Camaniola tümenince korunacak ve tümene gerekli silâhı ve eğitimi İsrailli subaylar temin edecek.” Klieman, Israel’s Global Role, s. 155.

[86] ABD'nin Nikaragua hükümetini devirme girişimlerinde Kosta Rika’nın rolü hakkında ayrıntılı bilgi için bkz.: Richard J. Walton, “How the US Is Change Costa Rica,” The Nation, 5 Ekim 1985, s.297 ve devamı; Martha Honey ve Tony Avirgan, “The Carlos File”, The Nation, 5 Ekim 1985, s. 31 ve devamı.

[87] Arnson, “Israel and Central America,” s. 22.

[88] Central America Report, 14 Aralık 1984, s. 387.

[89] Hector Frances, “The War of Terror Against Nicaragua,” The Black Scholar 14/2 (Mart-Nisan 1983), s. 12.

[90] A.g.e.

0 Yorum: