07 Temmuz 2014

, ,

Patrick Argüello

Derler ki, devrim sınır nedir tanımaz. Patrick Argüello, Nikaragua’da yürütülen silâhlı mücadelede değil, Filistinli gerillalarla birlikte üstlendiği devrimci enternasyonalist bir görevi ifa ederken düştü toprağa.

Onun hayatının sunduğu örneklik, bize devrimci enternasyonalizmin ne olduğunu öğretmeye devam ediyor.

Patrick José Argüello Ryan, 1943’te, ABD’nin San Fransisko şehrinde dünyaya geldi. Babası Rodolfo Argüello Nikaragualı, annesi Catherine Ryan ise ABD’liydi. Üç yaşında ailesiyle birlikte Nikaragua’ya taşındı. La Paz Centro’da ve Momotombo kasabasında büyüdü. Tarlalarda çalışmak, dağlarda zaman geçirmek, geyik avlamak ve yürüyüş yapmak onu büyüleyen uğraşlardı.

1956’da, Patrick 13 yaşındayken, diktatör Anastasio Somoza Garcia, vatansever şair Rigoberto Lopez Perez’i idam etti. Somoza’nın idam sonrası uygulamaya soktuğu baskı politikası Patrick ve ailesini ABD’ye taşınmaya mecbur bıraktı.

Patrick, gençliğinin geri kalan dönemini Kaliforniya eyaletinin Los Angeles şehrinde geçirdi. Burada Küba Devrimi ve ABD’deki siyahların hak mücadeleleri gibi büyük sosyal mücadeleleri öğrendi. Siyaset Bilimi alanında eğitim aldı. O yıllarda politik faaliyetleri de başladı. Ocak 1967’de Sandino Bulvarı’ndaki katliam sonrası Patrick, Los Angeles’ta, sürgündeki Nikaragualıların katıldığı bir gösteri tertipledi.

1967’de Patrick’e Şili’de yüksek lisans yapması için fulbright bursu verildi. O dönemde Şili, Latin Amerika’daki politik değişimin öncüsüydü ve birçok solcu akıma ev sahipliği yapıyordu. Derslerini takip ederken, bir yandan da diğer ülkelerin toplumsal gerçekliğini inceleme imkânı bulan Argüello, Brezilya, Arjantin ve Peru gibi ülkelere seyahatler gerçekleştirdi.

Aynı yıl, Patrick iki acı yaşadı: ilki, Ağustos ayında Ulusal Sandinist Kurtuluş Ordusu’nda (FSLN) gerilla olan bir arkadaşının Pancasan’da vurulmasıydı. İkincisi ise, Ekim ayında milyonların kahramanı olan Ernesto 'Che' Guevara’nın Bolivya’da öldürülmesiydi. Sonrasında Patrick, dostlarının kendilerini boş yere feda etmediklerini göstermek için politik mücadeleye katılmanın bir yolunu bulmaya karar verdi.

Patrick, Haziran 1968’de Nikaragua’ya döndü ve öğrenci hareketi içinde bir dizi görev üstlendi. Aralarında Julio Buitrago’nun olduğu birçok FSLN üyesi ile çalıştı. Ayrıca üniversitelerde gerilla savaşına dair dersler verdi. Ağustos 1969’da Somoza rejimi, Patrick’i isyancı unsur olarak tanımladı ve onu ülkeyi 48 saat içinde terk etmeye zorladı.

Sürgüne gönderilen Patrick, New York’a gitti. Sonrasında İsviçre’ye geçip burada dayanışma amacıyla Filistin Halk Kurtuluş Cephesi hücresi ile temas kurdu. Ocak 1970’te FSLN lideri Oscar Turcios, diğer devrimci örgütlerle temas kurmaya, Cephe üyelerini eğitmeye ve bir yandan da örgütünü güçlendirmeye karar verdi. Avrupa’da FSLN, bir dizi Filistinli örgütle temas hâlindeydi. Harekete mensup gerillalara, “kendilerini feda edenler” manasında, “Fedailer” deniliyordu.

Nisan-Haziran 1970 arası dönemde Patrick, Pedro Arauz Palacios ve Juan Jose Quezada, Ürdün’deki Filistin kamplarında gerilla eğitimi aldı. Ardından Patrick, Cephe’nin yürüttüğü bir uçak kaçırma eylemine dâhil oldu. Burada amaç, Filistin’in kurtuluş davasını tüm dünyaya duyurmaktı. Patrick ve Filistinli gerilla Leyla Halid, İsrail El Al Havayolları’na ait uçağı kaçırma eylemine dâhil oldu. Bu eylem, 6 Eylül 1970’te gerçekleştirildi. Patrick ve Leyla, Amsterdam’dan New York’a uçan uçağı kaçırırken, uçaktaki İsrailli muhafızlarca yakalandı. Uçak Londra’ya indirildi. Leyla Halid, rehine takası sonucu, 28 gün sonra, serbest bırakıldı.

Patrick Argüello Ryan ise uçakta bulunan İsrail askerî istihbarat şefinin 12 koruması tarafından başından vurularak öldürüldü.

Patrick’in naaşı Nikaragua’ya getirilerek annesine teslim edildi. Mezarı onun çok sevdiği dağların çevrelediği Momotombo Mezarlığı’ndadır. Mezar taşında şu iki kelime kazılıdır: “Dünya Vatandaşı”. Dürüst ve yurtsever Nikaragualılar, kendilerini Filistin’in kurtuluşuna adamış Filistinliler ve tüm enternasyonalistler için Patrick José Argüello Ryan gerçek bir dünya vatandaşıdır.

Sonuç

1983’te, Haysiyet ve Devrim döneminde, Nikaragua hükümeti, onun ismini İtalyanların katkısı ile, Momotombo volkanının eteklerinde kurulan jeotermal elektrik üretimi tesisine vermiştir.

Halk tarafından “katil” olarak anılan Rigoberto Lopez’in yeni takipçileri Patrick’e “terörist” demektedir. 26 Ekim 1991’de tüm sahte ilerici medyanın ülkede tümden sustuğu günlerde, yeni Somozacılar, Nikaragua Elektrik Şirketi yönetim kurulundaki kendilerini üç kuruş rüşvete satan bürokratlar eliyle, tesislerin ismini değiştirdiler ve bir anti-emperyalist kahramanı unutturmaya çalıştılar.

Marshall Yurow

0 Yorum: