Direniş’e karşı Cihad, bölgedeki yeni fay hattı. Bugün
ABD’nin tekfirci cihadcılığı Direniş’i mağlup etmek için maniple edip
araçsallaştırdığı gerçeği giderek daha açık bir nitelik arz etmeye başlamıştır.
İnşallah, herhangi bir anti-emperyalist içerikten yoksun olan, yoğun biçimde
mezhepçi bir İslamcılığı savunan IŞİD, Siyonist saldırganlığın onlarca yıldır
yapamadığını, çökertme, parçalama ve (stratejik düzeyde devreye sokulmuş) terör
aracılığıyla yapar!
Clinton’ın kötü şöhretli “El-Kaide’yi biz yarattık”
lafını, Seymour Hersh’in Lübnan’daki El-Kaide bağlantılı militanların parasal
açıdan desteklenmesinde ABD-Suudi Arabistan’ın oynadığı rolü ifşa eden 2007
tarihli makalesini ve IŞİD’in ABD’nin (ve tabii ki Suudilerin)
İran-Hizbullah-Suriye-Irak Ekseni’yle yüzleşmede etkin bir biçimde
kullandıkları yeni bir silâh olduğunu unutalım gitsin.
Obama, “Esad’ı yenebilecek, hazır durumdaki ılımlı bir
Suriyeli güç” anlayışının “fantezi” olduğunu kabul etti, birkaç gün sonra da bu
fantezinin fonlanması için Kongre’den 500 milyon dolar istedi; ertesi gün
Obama’nın ima ettiği, önde gelen “ılımlı” İslamcı gruplardan birinin, Suriye
Devrim Cephesi’nin lideri Independent gazetesine, El-Kaide’ye karşı
yürütülen savaşın kendi sorunları olmadığını söyledi ve savaşçılarının
Suriye’de El-Kaide’yi temsil eden Nusret Cephesi ile birlikte ortak
operasyonlar düzenlediğini ifade etti; bir Kürd istihbarat kaynağının Telegraph’a
aktardığına göre Kürdler, ABD ve İngiliz devletlerini Musul’un IŞİD tarafından
ele geçirilmesinin an meselesi olduğunu bildirdiler ama bu uyarı “bir kulaktan
girip diğerinden çıktı.”; Başbakan Malikî, Irak’ın kuzeyine ve batısına doğru
ilerlemesine karşı bir önlem olarak satın alınan 36 F16 uçağının tesliminin
gecikmesi konusunda ABD’yi suçluyor; Netanyahu, Obama’yı Irak’a yapılması
muhtemel askerî müdahaleye karşı uyarıda bulunuyor ve “düşmanlarınız
birbirleriyle savaşırken, içlerinden birini güçlendirmeyin. Her ikisini de
zayıf düşürün.” diyor. Sonra da IŞİD Lübnan’a savaş ilân ediyor.
Gerçekler gün gibi ortada değil mi?
Emel Saed Gureyb
0 Yorum:
Yorum Gönder