Bu hitap öncelikle sizlere, Kassam Tugayları’nın
yürekli militanlarınadır. İnşallah bize zaferi sizler getireceksiniz.
Bugün içinde olduğumuz koşullar alışılmışın dışında,
zira Batı ve Doğu’dan bize yağmur gibi çağrılar geliyor, bize itidalli olmamız
söyleniyor ve sanki mesele bizden kaynaklanıyor, sanki mesele Gazze’den
başlamış gibi, bizden ateşkes yapmamız isteniyor.
Hayır, biz İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarını
meşrulaştıran (Netanyahu gibi isimleri) ve onun sözlerini benimseyen batılı
liderleri çok dinledik, bu yaklaşımı desteklememiz mümkün değil.
Netanyahu, halkımıza ve bize karşı katliamlar
gerçekleştiriyor, Kudüs’ü bölmeye çalışıyor ve halkına bize saldırması için
çağrıda bulunuyor.
Konsensüs hükümetini ilân ettiğimiz vakit, Netanyahu
tehdit edildiğini düşündüğünden, bu hükümeti parçalamak için çalışmaya başladı.
Netanyahu, kutsal Ramazan ayı geldiğinde halkımızı
Gazze’de açlıktan ve susuzluktan öldürmeye çalışıyor.
Netanyahu, konsensüs hükümetine savaş ilân etti ve
keyfî tutuklamaları yoğunlaştırdı. Filistin halkı ise asla teslim olmayacaktır,
zira halkımızdaki o mübarek öfke asla bitmeyecektir. İşte Netanyahu’nun
sinirlerini bozan da bu.
Şu an İsrail Gazze’ye saldırıyor ve Kassam Tugayları
da sınırlı saldırı ile İsrail’e misilleme yapıyor. İki gün önce cesur Kassam
askerlerini öldürerek düşman, savaşı kışkırttı. Sistematik ev yıkımı
stratejisine başladı ve hâlâ içinde ailelerin yaşadığı evleri yıktı.
Soruyoruz: Uluslararası toplum nerede, nerede
Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi?
İtidal çağrısı yapanlara sadece şunu söylüyoruz: Geri
çekilmeyeceğiz. Onlardan ordusunu topraklarımızdan çekmesi için Netanyahu’ya
baskı uygulamasını talep ediyoruz.
Halkımız, ne Müslümanlara ve Hristiyanlara ait dinî
yapılara yönelik tecavüzü ne de açlıktan ölmeyi kabul edecektir. Filistin
halkının tek istediği şey özgürlüktür. Bugün yazıklar ona ki, bütün bunları
başımıza açan Netanyahu ve onun müfrit hükümetidir. O, sizin hatalar içinde
boğulup gitmenizin sebebi olacaktır.
Siz insanlarımızı katlettiniz, o sebeple
(gösterdiğimiz mukabeleden ötürü) kimseyi değil, sadece kendinizi suçlayın.
Siz dünyayı kandırdınız ama dünya, sizin işlediğiniz
suçlardan bıkıp usandı ve artık bu suçları kabul etmeyecek.
Ülkemiz için savaşmaya devam edeceğiz, inşallah kimse
bizi durduramayacak.
Siyonist ordunun bizimkinden teknolojik açıdan daha
iyi olduğunu biliyoruz, bu ordunun halkımızı ezip katletme, ülkemizi yok etme
becerisini haiz olduğunu da biliyoruz. Bugün o büyük savaşın eşiğindeyiz ve
halkımızdan sabrını, azmini ve imanını muhafaza etmesini istiyoruz. Çektiğiniz
ıstırap bizim ıstırabımızdır.
Direniş, Siyonist devlete mükemmel bir mesaj
göndererek, “halkımız katledilirken boş durmayacağız” dedi.
Ülkemizdeki tüm örgütlerin sahada birleşip Filistin’i
Siyonist düşmandan temizlemelerini diliyorum. Filistin Devleti’nin,
kardeşlerimizin düşmana karşı birlik olan bizler gibi, halkımızın yanında saf
tutmasını istiyorum. Gazze’ye yapılan her saldırı, Filistin halkına başka bir
intifada için gerekli zemini sunuyor.
Muhammed Durra’nın o acımasızca katledilişine tanık
olduğunuzda yaptığınız gibi, ayaklanın ve Muhammed Ebu Hudeyr’i asla unutmayın.
Kimseyi beklemeyeceğiz, Allah bizimle birliktedir ve
inşallah biz muzaffer olacağız.
Halid Meşal
0 Yorum:
Yorum Gönder