28 Ekim 2022

,

Brezilya Seçimleri


Bugün Brezilya’da yapılmakta olan genel seçimler, ülkede öncekilere kıyasla çok farklı politik sonuçlara yol açtı. Politik düzlemde alabildiğine kutuplaşmış olan ülkede halk, birbirine karşı duran iki seçenekten birini tercih edecek, yani ya Brezilya demokrasisini ya da yeni mevziler kazanacak olan neofaşist iktidar projesini seçecek.

Seçimin ilk turunun üzerinden bir hafta geçti ve artık ortada pek gerilim de kalmadı, dolayısıyla, artık elde edilen sonuçlara dair bir değerlendirmede bulunup, ileride oluşacak senaryolar konusunda kimi görüşler sunmak mümkün. Eski başkan Lula’nın ikinci tur için yürüttüğü kampanyanın yüzleştiği güçlükleri bu düzlemde inceleyebiliriz.

İlk Tur Sonuçları

2 Ekim’de yapılan başkanlık seçimlerinin ilk turunda elde edilen sonuçları görenler, birbiriyle çelişen duygulara kapılıyorlar, bu anlamda insanlardaki algı, kötümserlikle iyimserlik arasında salınıp duruyor. Buna bir de seçim öncesi merkez solun, Lula’nın ilk turda zafere ulaşması ihtimalinden söz eden seçim anketlerine bakıp, alınan sonuç üzerinden yaşadığı hayal kırıklığı ekleniyor. Lula’nın diğer tüm adayların toplamından daha fazla oy alması beklenirken, o, beklenenden yüzde 1,5 daha az oy aldı. Oysa merkez sol, umudunu Bolsonaro hükümetinin pandemi yönetimi konusunda attığı, felâkete sebep olan adımların seçimde yenilgisine neden olması ihtimaline bağlamıştı.

İyimser açıdan bakıldığında, Lula, Brezilya tarihinde alınmış olan en yüksek sayıda oyu aldı ve elde ettiği yüzde üzerinden düşünüldüğünde, ikinci turda zafere ulaşması kuvvetle muhtemel.

Kongre seçiminde Lula’nın başında bulunduğu Brezilya İşçi Partisi, aldığı oyla Temsilciler Meclisi’ndeki koltuk sayısını 56’dan 68’e çıkarttı. (Mecliste toplam 513 koltuk var.) Bu süreçte ilerici toplumsal hareketlere mensup adaylar da kimsenin beklemediği zaferler elde ettiler. Örneğin üç federal vekil ve dört eyalet vekili, doğrudan MST ile bağlantılı isimler. Topraksız İşçiler Hareketi (MST) Lula’nın partisiyle ittifak hâlinde. Ayrıca MTST (Evsiz İşçiler Hareketi) iki federal vekil elde etti. Bu vekillerden biri de kongre üyesi Guilherme Boulos. Boulos, São Paulo eyaletinde en yüksek oyu alan isim. İlk siyahi trans kadının ve yerli kadınların temsilciler meclisine girişi de meclisin temsiliyet gücü açısından önemli.

Ama öte yandan aşırı sağcı aday, şu anki başkan Jair Bolsonaro, şaşırtıcı bir biçimde, yapılan anketlerle çelişen bir gelişme dâhilinde, onca yolsuzluk skandalına, ekonomik krize, artan yoksulluğa, her şeyden önemlisi, kötü yönetilen ve ülkede yaklaşık 700.000 kişinin ölümüne sebep olan pandemi sürecine rağmen, geçerli oyların yüzde 43’ünü aldı.

Bolsonaro, neofaşist eğilimlere sahip, bilimi inkâr eden, yalan haberler yapan, olumlu tek bir gündemi olmayan hükümetinin kullandığı dilin hâkim olduğu bir kampanya çalışması yürüttü.

Buna ek olarak, yeni seçilen kongre, öncekine kıyasla daha muhafazakâr. Bu durum, özellikle senato için geçerli. Mevcut hükümeti destekleyen isimler, senatonun yüzde 40’ını ele geçirdiler. 14 senatör, Liberal Parti’ye ait. Bu senatörler arasında, eski insan hakları bakanı Damares Alves ve Lula’ya karşı yürütülen Oto Yıkama (Lava Jato) operasyonunun başındaki isim, aynı zamanda eski adalet bakanı Sérgio Moro da yer alıyor. Temsilciler meclisinde PP (İlerici Parti), PL, União Brasil (Brezilya Birliği) ve Cumhuriyetçiler (yani Bolsonaro ile ittifak hâlinde olan tüm partiler) koltukların neredeyse yarısını ele geçirdiler.

İkinci turun sonuçlarına bağlı olarak ülke, iki ayrı muhtemel senaryo ile yüzleşecek. Eğer Lula kazanırsa, kuracağı hükümet yüzünü merkez sağa dönmek ve yönetme kabiliyetini güvence altına almak adına kimi önemli tavizlerde bulunmak zorunda kalacak.

Eğer Bolsonaro kazanırsa, Kongre’den ciddi bir desteği arkasına alacak olan neofaşist ajandası daha yoğun bir biçimde uygulamaya konulacak, böylelikle Yüksek Mahkeme’deki koltuk sayısının artırılması, azalan oranlı vergi reformu, mali bütçe üzerinden müttefiklere kaynak tahsisi gibi neofaşist reformların onaylanma süreci daha da hızlanacak. Bolsonaro’nun kazanması durumunda, kadın hakları mücadelesi önemli mevzilerini kaybedecek, kadına yönelik şiddet konusunda ayrılan bütçe kesilecek, üreme ve cinsel haklarla ilgili girişimlerin önüne engeller çıkartılacak.

Yönetme Kabiliyeti Düzleminde Yüzleşilecek Güçlükler

Her ne kadar Lula’nın yönetme kabiliyeti konusunda ciddi güçlüklerle yüzleşeceği bir senaryo olsa da ilk senaryonun sol için ikinci senaryoyla kıyaslama kabul etmeyecek ölçüde ümit verici olduğunu görmek gerek. Anketler, ikinci turda Lula’nın seçileceğini söylüyorlar. Gene de o güne dek her iki aday da önemli güçlüklerle boğuşmak zorunda kalacak.

Bolsonaro’nun kampanyası dâhilinde genelde kendisini redde tabi tutan toplumsal kesim anlamında kadın seçmenlerle diyalog arayışına girmek zorunda kalacağı koşullarda, Lula da orta sınıfın belirli kesimlerinden destek almak, aynı zamanda bugün büyük ölçüde Bolsonaro’ya destek veren yeni-pentekostçu seçmenle diyalog kurmak için uğraşacak.

1. Genel algıya göre, her iki ismin yürüttüğü kampanyalar içeriksiz ve kitleleri harekete geçirmekten uzak. Bu anlamda, kampanyalar, sadece sosyal medyada sürdürülen kavgalara odaklı. Sol, Lula’nın programının halktan destek görmesi için uğraşıyor, bu açıdan kitle örgütleri ve kitle hareketleriyle diyalog içerisinde olacağını söylediği hükümet için servetin dağıtılmasını ve demokrasiyi öne alan bir ajandayı öne çıkartıyor. Bu hâliyle Lula’nın kampanyası, Bolsonaro’nun kampanyasıyla çelişiyor, çünkü Bolsonaro’nun kampanyası, büyük ölçüde yalan haber yayma, şiddet ve demokrasinin tahrip edilmesini öngören faşist projeyi temel alıyor.

2. Lula, kampanya dâhilinde muhtemelen eski başkan yardımcısı, Demokratik İşçi Partisi adayı Ciro Gomes’e, Brezilya Demokratik Hareket Partisi adayı Simone Tebet’e ilk turda oy atan veya geçersiz oy kullanan seçmenle diyalog kurma konusunda güçlük yaşayacak. Lula, bu süreçte seçimde kaybeden iki önemli adayla ittifak kurmak için adım attı. Brezilya İşçi Partisi adayı Ciro Gomes’in işçilerin borçlarının yeniden müzakere edilmesi önerisini programına dâhil eden Lula, aynı şekilde, ilk turda Brezilya Demokratik Hareket Partisi’nin seçimde üçüncü olan adayı Simone Tebet’in önerdiği hükümet programındaki önerileri de sahiplendi. Ayrıca bir de ilk turda oy kullanmayan, 1998’den beri görülen en yüksek orana ulaşan yüzde 20,9’luk seçmen kitlesinin sandığa getirilmesi gibi bir güçlükle de uğraşılmak zorunda.

Sol, Bolsonaro’nun 30 Ekim’de yenilmek zorunda olduğunu düşünüyor. Buna karşın Bolsonaroculuk denilen ve şimdiki başkanın iktidarında gelişip serpilmiş olan kitle hareketi, kongredeki, eyalet ve belediye yönetimlerindeki ve meclislerindeki nüfuzunu, aşırı muhafazakâr, ırkçı ve kadın düşmanı kitle içerisindeki gücünü koruyacak.

Yoksul çoğunluk ise önümüzdeki dört yıl boyunca mücadelesini sürdürecek, bu açıdan toplumsal ve politik haklarını korumak için örgütlenmeye ve 2016 değiştirilen 95. Madde’nin dayattığı mali harcama ile ilgili üst sınırı kaldırmak için kampanya yürütmeye, eğitim, sağlık gibi kamuyu ilgilendiren, devlet desteğine ihtiyaç duyan alanlara yönelik yatırımlar konusunda baskı uygulayacak bir politikaya ihtiyaç duyacak.

Bugün Bolsonaro’nun dayattığı muhafazakâr düzenle hesaplaşacak olanlar, daha işin başında onun hükümetinin ekonomi politikalarını eleştirip redde tabi tutmak zorunda.

Brezilya Seçimleri Araştırma Grubu
16 Ekim 2022
Kaynak

0 Yorum: