06 Mart 2021

Dimitris Kufontinas


Samidoun Filistinli Tutsaklarla Dayanışma Ağı, Yunan hükümetinin tutsaklara yönelik muamelesini protesto etmek amacıyla 8 Ocak 2021 günü açlık grevine giden, 22 Şubat 2021 gününden beri su içmeyi reddeden Yunan politik tutsak Dimitris Kufontinas[1] ile dayanışma içerisinde olduğunu ifade eder. Biz ayrıca 36 yıldır Fransa’da tutsak olan ve 6 Mart 2021 günü Kufontinas ile dayanışmak amacıyla bir günlük açlık grevi eyleme yapacak olan Filistinli devrimci Corc İbrahim Abdullah’ı da selâmlıyoruz.[2]

17 Kasım Devrimci Örgütü içerisinde oynadığı rol üzerinden 2002 yılından beri hapiste tutulan Kufontinas, bugün Yunan hükümetinin kendisine karşı yürüttüğü “mücadele”ye karşı koyuyor. Bilindiği üzere hareket, ismini öğrenci ayaklanmasına karşı Yunan faşist askerî cuntasının 17 Kasım 1973 günü gerçekleştirdiği katliamdan alıyor.

Hükümet, son süreçte hapishanelerdeki devrimci tutsakları hedef almak amacıyla ceza kanununu değiştirdi. Bu saldırının hedefinde, özel olarak silâhlı sol ve devrimci hareketler içerisinde yer almış ve “terörizm” suçlamasıyla hapse atılmış isimler bulunuyor. Söz konusu değişikliklerle birlikte “terör”den uzun süredir içeride yatan ve disiplin konusunda özel bir sicile sahip olan tutsaklar, taşradaki hapishanelere alınmamaya başlandı.

Bu kanunun onaylanmasıyla Dimitris Kufontinas, Kassevitya’daki taşra hapishanesinden alındı.[3] Nakledilen bir tutsağın önceden tutulduğu yere geri getirilmesine dair hükme rağmen Kufontina, Atina’daki Koridallos hapishanesi yerine şartların ağır olduğu Domokos’taki cezaevine nakledildi. 16 yıldır Koridallos’ta bulunan Kufontinas, burada aile üyeleriyle görüşme imkânına sahipti.

Bugünse Dimitris Kufontinas kritik bir durumda. Lamia Hastanesi’ndeki yoğun bakım ünitesinde tutulan Kufontinas’ta akut böbrek yetmezliği gelişti.[4] Hastane, sonrasında iki böbreğinin de işlevini yitirdiğini duyurdu. Kendisinin yaptığı açıklamada Kufontinas şunları söyledi:

“Ölmek istemiyorum, sadece çöp muamelesi görmek istemiyorum! Kimseyi kendimi öldüreceğim diye tehdit ediyor değilim. Haklı ve meşru bir isteği yerine getirmedikleri takdirde bana da ölüme onurla ve gururla yürümekten başka seçenek kalmıyor. Eğer Mitsotakis hükümeti kanuna uygun olanı yapmazsa, bu meseleyi insanlık temelinde gündeme getirenlere kulak vermezse o, katil devlet olarak varolmaya devam edecektir.”[5]

Atina’da ve Avrupa genelinde protesto eylemleri ve gösteriler düzenlendi. Atina’da sokaklara binler döküldü, Berlin’de düzenlenen eyleme ise büyük bir kitle katıldı.

Hapiste kaldığı süre boyunca Kufontinas faaliyetlerine devam etti. Bu süre zarfında iki kitap yazdı. O, aynı zamanda Filistin mücadelesi ve Filistinli politik tutsaklarla dayanışma içerisinde olduğuna dair açıklamalar yaptı, hatta 2018 yılında diğer Yunan politik tutsaklarla birlikte bir mektup yayınladı.

“Son otuz yıldır Filistin halkı, emperyalistlerin pençesi altında, ondan önce de sömürgecilerin pençesiyle boğuşuyordu. Bu da onların kararlılıkla ve yorulmak nedir bilmeden nasıl direnebildiklerini izah ediyor. Onlar, özgürlük konusunda duydukları açlık ve mücadele içerisinde toprağa akmış olan, binlerce Filistinlinin kanıyla direniyorlar. […] ABD’nin Kudüs’ü İsrail’in başkenti olarak tanıdığını açıklaması ve Netanyahu’nun bu adımı ileride başlatılacak her türden barış sürecinin ana koşulu olarak gördüğüne dair sözü ardından İntifada daha da yoğunlaştı.

ABD, NATO ve son dönemde burjuvazinin jeostratejik çıkarları uyarınca biçimlenmiş olan Yunanistan-Kıbrıs-İsrail-Mısır bloku arasında oluşmuş emperyalist koalisyonun bir üyesi olarak Yunan hükümetinin elinde birçok Ortadoğu halkının kanı vardır.”[6]

Mektubun altında Dimitris Kufontinas, Kostas Gurnas, Kostas Sakkas, Marios Seisidis, Panagiotis Aspiotis ve Gregoris Sarafudis’in imzaları vardı.

Samidoun, dünya genelinde tüm o insanlarla birlikte, Dimitris Kufontinas’ın Atina’daki Koridallos hapishanesine nakledilmesi ve ona karşı yürütülen mücadelenin sona erdirilmesi ile hayatının kurtarılması için acilen eyleme geçilmesini talep eder. Biz, Kufontinas ve bilhassa Filistinli devrimci tutsak Corc Abdullah gibi, emperyalist güçlerle onlara suç ortaklığı yapan rejimlerin en ağır baskılarına rağmen ilkelerini savunmaya devam eden dünya genelindeki tüm o insanlarla dayanışma içerisinde olduğumuzu en güçlü şekilde ifade ediyoruz.

Samidoun
5 Mart 2021
Kaynak

Dipnotlar
[1] David Rovics, “November 17th, 1973 and the Legacy of State Terror”, 2 Şubat 2021, Counterpunch.

[2] “Georges Abdallah”, 5 Mart 2021, Liberez.

[3] “Dimitris Koufontinas”, 12 Şubat 2021, Lucha.

[4] “They Threaten with Hydration”, 5 Mart 2021, Enough.

[5] “I Don’t Want to Die”, 1 Mart 2021, Enough.

[6] “Athens Event”, 4 Ocak 2018, Samidoun.

0 Yorum: