12 Mart 2021

,

Brezilya Devriminin İşçisi

Tarihsel figürlerin mitlere dönüşümü genellikle karmaşık figürleri basitleştirir ve belirli anların önemini abartarak uzun vadeli başarıları arka planda bırakır. Carlos Marighella’nın başına gelen de buydu.

Halkın tahayyülünde elinde tüfekle şiddet eylemlerine karışan bir adam figürünün oluştuğu, askerî diktatörlüğe karşı verilen silahlı mücadele dönemi üç yıldan fazla sürmedi.

5 Aralık 2011'de 100 yaşına girecek olan Marighella, Brezilya Komünist Partisi (BKP) saflarında 30 yıldan fazla siyasi militanlığa sahipti ve hem diktatörlük rejimlerinde hem de daha demokratik rejimlerde, komünistlere yönelik yoğun baskının ve zulmün olduğu dönemlerde sadece yeraltında çalıştı.

Marighella'nın çehresini en iyi niteleyen imaj, onu samba, şiir ve futbol konusunda tutkulu, siyasi mücadelenin montaj hattının tüm aşamalarına katılan, sosyalist devrimin gerçekleştirilmesi için çeşitli spesifik ve tekrarlayan işlevleri yerine getiren disiplinli bir parti işçisi olarak tasvir eden imajdır.

Memleketi dışındaki arkadaşları tarafından kullanılan ifadeyle “Bahialı melez”, Salvador'da doğdu. İtalyan bir tamirci olan babası Augusto'dan ve ülkeye bir köle gemisiyle gelen bir Afrikalının siyah kızı olan annesi Maria Rita'dan sosyalist idealleri ve toplumu dönüştürme iradesini miras aldı. Vaktinden önce yetişmiş birisi olarak, dört yaşında okumayı öğrendi ve henüz ergenlik çağında kitapların tadına vardı.

Fakat kendini eve hapsetmedi. Top oynamayı severdi ve bir futbol ayakkabısına sahip olmayı hayal ederdi. Ayrıca arkadaşlarıyla Itapuã'da serenatlara katıldı. Karnaval sırasında Baixa dos Sapateiros'ta kadın ve çingene gibi giyinirdi. Şiirler de yazdı ve sürekli spor salonunda çalıştı.

Militanlığa çok erken, henüz 20 yaşındayken başladı. 1930'ların başında, daha sonra öğrenci olaylarına da karışacağı Bahia Politeknik Okulu'nda inşaat mühendisliği kursuna yazıldığı sıralarda BKP'ye de üye oldu.

İlk olarak 1932'de Salvador'da Başkan Getúlio Vargas'a karşı bir protestoya katılmaktan tutuklandı. Eylem, Vargas'ın eyalete müdahalesi olan Vali Juracy Magalhães'in emriyle 500'den fazla öğrencinin tutuklanmasıyla sona erdi.

Birkaç ay sonra serbest bırakıldı, partide itibar kazandı ve BKP'yi Bahia'da örgütleme etme görevini aldı. 1936'nın başlarında, BKP ulusal sekreterliğinin üç lideri, partinin eyaletteki faaliyetlerini öğrenmek için Salvador'u ziyaret etti. Aylar sonra Marighella, yeni bir görevle, o zamanlar ülkenin başkenti olan Rio de Janeiro'daki komünistlerin örgütlenmesine katkıda bulunma göreviyle yüklendi.

Hapis ve İşkenceler

25 yaşındayken Marighella, 1935'te Luís Carlos Prestes'in Millî Kurtuluş İttifakı (ANL) tarafından Getúlio Vargas'dan iktidarı almak için düzenlenen bir askeri ayaklanma olan sözde Komünist İsyan'ın başarısızlığından sonra BKP'yi yeniden canlandırmaya yardımcı olmak için Rio de Janeiro'ya gitti.

Hareket yenilgiye uğradı ve aralarında partinin büyük lideri Prestes ve Miranda olarak bilinen genel sekreter Antônio Maciel Bonfim'in de bulunduğu birkaç komünist lider tutuklandı. Marighella, Rio de Janeiro'ya bu olumsuz iklimin ortasında vardı ve kısa süre sonra 1 Mayıs 1936'da ikinci kez tutuklandı. Bir yıl iki ay hapis yattı ve 23 gün işkenceye maruz kaldı.

İşkence, yumruklar ve tekmelerle başladı. Sonra tepeden tırnağa cop ve kırbaçla dayaklar geldi. Sonra işkenceciler, vücudunun çeşitli yerlerini sigara közüyle yaktılar. Tırnaklarının altına iğne batırdılar.

Hatta testislerini bir iple bağlayıp çektiler. Marighella 1937'de hapisten çıktı ve o yılın Kasım ayında Estado Novo'nun[1] ilânından sonra Getúlio Vargas tarafından yasadışı ilân edilen BKP'deki faaliyetlerine devam etti. Vargas'ın diktatörlüğü sırasında, Marighella'ya São Paulo'ya taşınması ve partinin Merkez Komitesi ile eyalet liderlerinin sınırlarını düzenleme görevi verildi.

Kısa süre sonra São Paulo'daki komünistler arasında ana referans noktası hâline geldi, ancak siyasi militanlığı 1939'da üçüncü kez tutuklanarak tekrar kesintiye uğradı. Sonraki altı yıl boyunca Marighella, Fernando de Noronha (PE) ve Ilha Grande (RJ), Estado Novo iktidarındaki siyasi mahkûmlar için "depozito" hâline geldiler. Serbest bırakıldıktan sonra en ünlü şiirlerinden biri olan "Liberdade" başlıklı soneyi yazdı.

Milletvekili

Marighella, Nisan 1945'te hapisten çıktı ve Bahia'ya döndü. Estado Novo'nun Ekim ayında sona ermesiyle genel seçim çağrıları yapıldı ve siyasi mahkûmlara af tanındı. Bir kez daha yasallaşan BKP, ülke çapında adaylarını öne sürdü ve Marighella, büyük bir oyla Bahia'nın federal milletvekili seçildi.

34 yaşında, diğer 14 komünist milletvekiliyle birlikte Parlamentodaki yerini almak için Rio de Janeiro'ya döndü.

Kurucu Meclis'te işçi mücadelelerini, grev hakkını, boşanma hakkını, ifade özgürlüğünü, popüler basını, Kilise ile Devletin ayrılmasını ve tarım reformunu savundu. Milletvekili olarak, hayatta kalmak için gerekli olduğunu düşündüğü üzere, maaşının yalnızca% 20'sini elinde tutuyordu ve geriye kalanını partiye yolluyordu.

Yıllarca hapis yattıktan sonra, Rio de Janeiro'ya taşınmış olan ve enerji şirketi Light için çalışan Bahialı Elza Sento Sé ile aşk yaşadı. Carlos Augusto Marighella, 1948'de bu flörtten doğdu. Ama hayat boyu süren tutkusu, ölümüne kadar bir aile kurmanın sevinçlerini ve acılarını ve komünist siyasi faaliyetin istikrarsızlığını paylaştığı Clara Charf'dı.

PCB'nin resmi olarak yasallaştırılmasına rağmen, Başkan Eurico Gaspar Dutra (1946-1951) hükümeti sırasında komünistlere yönelik baskılar devam etti ve partinin kaydı 1947'de yeniden iptal edildi. Bundan sonra, parti tarafından seçilen kongre üyelerinin yetkileri iptal edildi.

Bir kez daha yasadışı olan Bahialı melez, organizasyondan aldığı yeni görev olan São Paulo'daki partiyi yönetmek için ihtiyatla hareket etmek zorunda kalacaktı. Hâlâ hapishanede olduğu 1943'ten beri BKP Merkez Komitesi'nin bir parçasıydı. Yeni militanlar yaratmak, grevleri teşvik etmek ve mücadeleler gerçekleştirmek için São Paulo sendika hareketine yatırım yapmaya başladı.

Bu seferberlik meyvesini vermiş gibiydi, çünkü 1953'te São Paulo'da tekstil işçileri, grafik işçileri, marangozlar ve metal işçileri gibi, her birisi muzaffer olan bir dizi grev patlak verdi.

Ancak kısa süre sonra BKP yeni bir krize girecekti. 1956'da, tüm dünyadaki komünistler, Sovyetler Birliği'nin yeni lideri Nikita Kruşçev'in Josef Stalin'in suçlarını kınadığı raporun yayınlanması karşısında şok oldular.

Belgenin yayınlanmasının ardından BKP Merkez Komitesi'nin ilk toplantısına parti liderleri arasındaki sert tartışmalar damgasını vurdu. İfşaatla sarsılan Marighella kürsüye gitti ve ağladı. Günler ve günler boyunca gözyaşları döktü.

Hayal kırıklığına rağmen partideki faaliyetlerine devam etti ve örgütün ana karar organı olan Merkez Komite Sekreterliği'nin bir parçası oldu. Partinin yasallaşmasını kazanmasalar da, Juscelino Kubitschek hükümeti (1956-1961) sırasında komünistler, baskı altında olmadıkları için bir an daha büyük bir ferahlık yaşadılar. Bu dönemde Marighella da ailesiyle daha fazla zaman geçirebildi.

Dönüm Noktası

Daha fazla istikrar dönemi, Cumhurbaşkanı Jânio Quadros'un iktidara gelmesinden yedi ay sonra, 1961'de istifasıyla sona erdi. Çıkmazla karşı karşıya kalan ordu, başkan yardımcısı João Goulart'ın göreve başlamasını engellemek ve komünistlere zulmetmek için harekete geçmeye başladı. Polis, Marighella'nın Rio'daki dairesine gitti, ancak o ve karısı kaçmayı başardılar. Bunlar, 1964'e kadar sürecek olan yoğun siyasi huzursuzluk yıllarıydı.

João Goulart'ın ilerici hükümeti ülkede yapısal reformları denedi. Aynı zamanda, sendikalar ve grevlerin örgütlenmesiyle birlikte BKP de büyüyordu. Parti, üzerinde nüfuz sahibi olduğu hükümeti desteklemekle, değişim için baskıyı yoğunlaştırmak arasında bir ikilemdeydi.

Marighella ikinci seçeneği savundu. Ancak bu yoğun siyasi mücadele 1964 askeri darbesiyle sona erdi. Komünistler bir kez daha yeraltına inmişti. Darbenin tam da gerçekleştiği 1 Nisan 1964 günü, Marighella ve karısı polisten kıl payı kurtulmuştu.

Mayıs ayında Bahia'dan melez tutuklandı, ancak elinden geldiğince direndi, göğsünden vuruldu ve bir sinema salonunda silahlı polisle karşılaştı. Bir habeas corpus[2] elde etti, ancak kısa süre sonra yeni bir tutuklama emri çıkarıldı. Yeraltındayken, siyasi konjonktürü ve Brezilya gerçekliğini analiz eden ve BKP için bir taktik olarak silahlı mücadeleyi öneren "Neden Tutuklamaya Direndim" metnini yazdı.

O andan itibaren parti içinde liderleri ve militanları halk ayaklanmasını uyandırmanın bir yolu olarak silahları tercih etmeye ikna etmek için siyasi bir mücadele başlattı, oysa Prestes'in çizgisi barışçıl bir direnişti.

Zamanla örgüt içindeki gerilimler arttı. Marighella, İcra Komitesi’nden istifa etti, ancak partiyi silahlı mücadeleye götürmek için São Paulo'da genel sekreter olarak kalmaya devam etti. Örneğin São Paulo'da, partinin militanlarının yüzde 90'ı, Prestes liderliğindeki bir delegasyonun varlığında bile, Nisan 1967'deki eyalet konferansında Marighella'nın yanında yer aldı.

Silah Başında

Merkez Komitesi tepki göstererek kendi tutumuna uymayan eyaletlere müdahale etmeye başladı. Bahialı melez, parti yönetiminin rızası olmadan Küba'da bir konferansa katıldıktan sonra, Eylül 1966'da, 30 yılı aşkın süredir militanlık yaptığı örgütten ihraç edildi.

Parti için savunduğu siyasi çizgiyi uygulamaya koymak için artık önünde hiçbir engel kalmamıştı. Hemen sonrasında Millî Kurtuluş Hareketi’ni [Ação Libertadora Nacional, ALN] kurdu.

Siyasi örgütün, diplomatik yetkilileri, onları siyasi tutuklularla takas etmek için kaçırmanın yanı sıra, savaşa para toplamak için bankaları, zırhlı arabaları ve hatta bir maaş trenini soyan militan hücrelerinden oluşan silahlı bir kolu vardı.

İlk eylemler, Aralık 1968'de gerillaların Brezilya'ya yönelik önerilerini sunduğu bir belge olan ‘’Brezilya halkına çağrı’’ manifestosunu yazan ve yayınlayan Marighella tarafından yönetildi.

Bu sırada baskı da arttı. Ordunun şiddeti yoğunlaştırdığının ilk belirtisi ise, Aralık 1968'te Millî Kongre'yi kapatan 5 numaralı Kurumsal Kanun idi.

Sonra, ABD Büyükelçisi Charles Elbrick, Eylül 1969'da Rio de Janeiro'da kaçırılıp siyasi mahkûmlarla takas edildiğinde daha da büyük bir tansiyon yaşandı.

Diktatörlük, silahlı mücadele eylemlerinde Marighella'nın "parmak izlerini" zaten tespit etmişti ve ordu, rejimin 1 numaralı düşmanı olarak gördükleri Marighella için saplantılı bir av başlattı.

Zulüm, 4 Kasım 1969'da, gerilla, ALN ile işbirliği yapan iki Dominikan keşişiyle bir toplantı düzenlediğinde sona erdi. Ancak Marighella, bunların her ikisinin de tutuklandığını ve işkence gördüklerini ve polisin emriyle hareket ettiklerini bilmiyordu.

Komünist militan, São Paulo'da Alameda Casa Branca'da kararlaştırılan toplantı yerine vardığında, altı araçta 29 polisin katıldığı bir operasyonda dört el ateş edilerek öldürüldü.

Marighella, ardında ideolojiye inanç, mücadelede ısrar ve harekete geçme cesareti konusunda sunduğu örnekliğin yanında, bir eş, bir evlat ve diktatörlüğe karşı savaşta bir dizi mirasçı bıraktı.

O, temelden bir militandı, siyasi mahkûmdu, federal milletvekiliydi, kitle ajitatörüydü, gerilla savaşçısıydı, banka soyguncusuydu. Edebiyat eleştirmeni Antonio Candido'nun sözleri ile, özgürlük ve adalet özlemlerini somutlaştıran birisiydi. O, Brezilya halkı için canını vererek, kendisini sosyalizm mücadelesinin gerçek bir işçisi kılan tüm bu rolleri ve görevleri yerine getirdi.

Marighella’nın Silahlı Mücadeleden İstediği

Aralık 1968'de gerillalar, kendi örgütleri Millî Kurtuluş Hareketi tarafından savunulan ana şiarların belirtildiği "Brezilya Halkına Çağrı" manifestosunu yayınladı:

-Ayrıcalığı ve sansürü kaldırmak;

-İfade özgürlüğünü ve dinsel özgürlüğü tesis etmek;

-Diktatörlük tarafından mahkûm edilen herkesi ve tüm siyasi tutsakları serbest bırakmak;

-Polisi, Ulusal İstihbarat Servisi’ni, Donanma İstihbarat Merkezi’ni ve polise ait tüm baskı kurumlarını lağvetmek;

-Halk mahkemeleri kurmak ve ülkede bulunan tüm CIA ajanlarını ve işkenceden, dayaktan, ölüm mangalarının saldırılarından sorumlu tüm polis memurlarını infaz etmek;

-Ülkedeki Amerikalıları sınır dışı etmek ve şirket, banka, toprak dâhil tüm mülkiyetlerine el koymak;

-Kuzey Amerikalılarla işbirliği yapan ve devrime karşı duran tüm yerli özel şirketlere el koymak;

-Finans, dış ticaret, madenler, iletişim ve temel hizmetler üzerinde devlet tekeli kurmak;

-Büyük çiftlik ve plantasyon sahiplerinin topraklarına el koymak ve onların toprak tekeline son vermek, toprağı işleyen çiftçilere arazilerin tapularını vermek, köylüler üzerindeki tüm sömürüyü sona erdirmek ve onlara karşı işlenen suçları cezalandırmak;

-Büyük kapitalistlerin ve halkı sömürenlerin yasadışı servetlerine el koymak;

-Yolsuzluğu bertaraf etmek;

-İşçilere, kadınlara, erkeklere tam istihdam güvencesi sağlamak, işsizliği ve eksik istihdamı ortadan kaldırmak ve “herkesten yeteneği kadar, herkese emeği kadar” ilkesini hayata geçirmek;

-Mevcut kira yasalarını lağvetmek. Bütün kira sözleşmelerini geçersiz kılmak ve kiracıların çıkarlarını gözetmek için kiraları düşürmek. Herkesin kendi evine sahip olabilmesi için maddi koşulları yaratmak;

-Brezilya eğitiminin halkımızın özgürlüğü ve bağımsız gelişimlerinin ihtiyaçlarını karşılamasını sağlamak için eğitim sistemini yeniden şekillendirmek, USAID ile Brezilya Eğitim Bakanlığı arasındaki anlaşmaları iptal etmek ve Kuzey Amerika müdahaleciliğinin tüm diğer izlerini silmek;

-Bilimsel araştırmaları genişletmek ve derinleştirmek; ve

-Bağımsız olabilmek ve azgelişmiş diğer ulusların sömürgeciliğe karşı savaşını destekleyebilmek için Brezilya’yı ABD dış politikasının uydu devleti hâlinden çıkarmak.

Igor Felippe Santos
4 Kasım 2017
Kaynak

Ayrıca bkz.: Çağrı

Dipnotlar:
[1] Estado Novo [Yeni Devlet]: Brezilya’da Getúlio Vargas liderliğinde 10 Kasım 1937’den 31 Ocak 1946’ya dek sürdürülen milliyetçi, anti-komünist, otoriter bir rejim.

[2] Habeas corpus: Gelenek hukukunda, bir mahkeme ya da yargıçça çıkarılan ve gönderildiği kişi ya da kurumdan gözaltında tuttuğu kişiyi belirli bir mahkeme önünde fiziken hazır bulundurmasını isteyen yazılı ve yargısal emir.

0 Yorum: