Rus Komünist Partisi Merkez Komitesi adına
Komünist Enternasyonal’in birinci kongresinin açılışını yapıyorum. Öncelikle hepinizde
ayağa kalkıp Üçüncü Enternasyonal’in en iyi temsilcileri Karl Liebknecht ve
Rosa Luxemburg’a saygılarınızı sunmanızı istiyorum. [Herkes ayağa kalkar]
Yoldaşlar, bu toplantımız tarihsel açıdan çok
büyük bir önemi haizdir. Toplantı, burjuva demokratların el üstünde tuttukları
tüm o yanılsamaların çöktüğünün kanıtıdır. Sadece Rusya’da değil Almanya gibi Avrupa’nın
birçok gelişmiş kapitalist ülkesinde iç savaş artık somut bir olgudur.
Burjuvazi, işçilerin giderek büyüyen devrimci
hareketi karşısında dehşete kapılmıştır. Emperyalist savaşın işçilerin devrimci
hareketine kaçınılmaz olarak destek sunması ve dünya devriminin başlayıp her
yerde tüm o yoğunluğuyla gelişip serpilmesi ile birlikte gelişen olayları
dikkate almadan bu gerçek idrak edilemez.
İnsanlar, hâlihazırda devam eden mücadelenin
büyüklüğünün ve öneminin artık farkındadırlar. Bugün tek lazım gelen,
proletaryanın iktidar olabilmesini mümkün olacak pratik bir mücadele biçiminin
oluşturulmasıdır. Bu biçimse proletarya diktatörlüğünü içeren sovyet sistemidir.
Terim olarak kitlelere yabancı gelen “proletarya diktatörlüğü” ifadesi,
sovyetlerin dünya genelinde yayılması ile birlikte günümüzde varolan tüm
dillere tercüme edilmiş, işçiler diktatörlüğün pratik bir biçimini
bulmuşlardır. Artık işçi kitleleri, Rusya’daki sovyet iktidarı, Almanya’daki
Spartaküs Birliği ve Britanya’daki İşyeri Temsilcileri Komiteleri türünden
benzeri örgütler sayesinde bu gerçeği idrak edebilmektedir. Tüm bunlar bize,
proletarya diktatörlüğünün devrimci bir biçiminin bulunduğunu, proletaryanın
artık kendi iktidarına sahip olabileceğini ortaya koymaktadır.
Yoldaşlar, kanaatimce Rusya’daki olaylardan ve
Almanya’daki Ocak mücadelesinden sonra diğer ülkelerde de işçi hareketinin en
son geliştirdiği biçimin kendisini ortaya koyup galip geldiğini ifade
edebiliriz. Örneğin bugün anti-sosyalist bir gazetede okuduğum kadarıyla
İngiliz hükümeti, Birmingham İşçileri Konseyi’ni temsil eden bir heyeti kabul
etmiş ve konseyleri ekonomik kurumlar olarak kabule hazır olduğunu söylemiş.[1]
Sovyet sistemi, sadece geri kalmış Rusya’da değil Avrupa’nın en gelişmiş ülkesi
olan Almanya’da ve en eski kapitalist ülke olan Britanya’da da zafere
ulaşmıştır.
Burjuvazi binlerce işçiyi öldürse de ve yaşananlar
karşısında hâlen daha öfkelense de bugün artık komünist devrimin dünya
genelinde zafer ulaşacak olması konusunda kimsenin şüphesi kalmamıştır.
Yoldaşlar, Rus Komünist
Partisi merkez komitesi adına hepinizi tüm içtenliğimle selamlıyorum. Şimdi yürütme
komitesi seçimine geçebiliriz. Adaylar isimlerini kaydettirebilirler.[2]
V. I. Lenin
2 Mart 1919
Dipnotlar
[1] Büyük olasılıkla burada kastedilen, Birmingham
İşçileri Konseyi değil işyeri temsilcileri komitesidir. Lenin’in okuduğu gazete,
muhtemelen yanlış bilgiler aktarmaktadır. 3 Mart 1919 günü kongrede konuşma
yapan İngiliz komünist örgütü delegesi J. Fineberg şunları söylemektedir:
“Britanya’da sanayi bölgelerinde işçi komiteleri
oluşturuldu. Bu komitelerde Clyde işçileri komitesi, Londra ve Sheffield
işçileri komitesi türünden işyeri temsilcileri komiteleri temsilcileri de yer
alıyorlar. Komiteler örgütlenme merkezleri olarak iş görüyorlar ayrıca yerel
halkı ve işçileri temsil ediyorlar. Bazen hükümet içerisinde yer alan
işverenler işyeri temsilcileri komitelerini tanımıyor ama sonuçta aynı
işverenler kayıt dışı komitelerle müzakere yürütmek zorunda kalıyorlar. Lloyd
George’un Birmingham komitesini ekonomik bir örgüt olarak kabule yanaşmış
olması, işyeri temsilcileri komitelerinin Britanya’daki hareket içerisinde
kalıcı birer unsur hâline geldiğini kanıtlıyor. İşyeri temsilcileri
komitelerinde, işçi komitelerinde ve işyeri temsilcileri komitelerinin
düzenlediği ulusal konferanslarda karşımıza Sovyet cumhuriyetinin temelini
teşkil eden teşkilâtlanma pratiğine benzer bir pratik çıkıyor.”
[2] Seçimin ardından Lenin de yürütme komitesine girer.
[2] Seçimin ardından Lenin de yürütme komitesine girer.
0 Yorum:
Yorum Gönder