05 Haziran 2024

,

Gilan Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti’nin Kuruluşu

Sovyetler’in Kuzey İran’daki faaliyetleri neticesinde, 1920 gibi bir erken tarihte, Sovyetler’in sunduğu dostane güvencelerin samimiyeti sorgulanmaya başlandı.

28 Nisan 1920’de Rusya’ya ait olan Azerbaycan’da bir sovyet cumhuriyeti kuruldu. Moskova bu hamleyi, komünist hareketin nüfuz alanının İran’a ve komşu ülkelere doğru genişletilmesi konusunda önemli bir adım olarak değerlendirdi:

“Kızıl Türkistan, Çin Türkistanı, Tibet, Afganistan, Hindistan, Buhara ve Hive için devrimci fener işlevi gördü. Bugün o eski ve deneyimli devrimci proletaryası ve yeterince güçlü olan komünist partisi (Himmet)[1] Sovyet Azerbaycanı, İran, Arabistan ve Türkiye için devrimci bir fener haline gelecek. O, Krasnovodsk üzerinden Kafkas ötesindeki bölgelerin doğrudan nüfuz altına alınmasını sağlayacak. Azerbaycan dilinin İstanbul Türkleri, Tebriz’deki İranlılar ve Kürtler yanında, Kafkas ötesindeki bölgelerde yaşayan Türk kabilelerince ve Ermenilerle Gürcülerce de anlaşılıyor oluşu, Sovyet Azerbaycanı’nın Doğu için sahip olduğu politik önemi artıracak. Bu sayede İran’da İngilizleri rahatsız etmek, Arabistan’a dostane bir el uzatmak, Türkiye’deki devrimci harekete sınıf devrimi biçimi alana dek öncülük etmek mümkün olacak.”[2]

Sovyetler, bir sonraki adımını İran’ın eyaleti Gilan’da attı. O dönemde General Denikin’e bağlı bazı sovyet karşıtı birlikler, İran’ın Enzeli limanına kaçmış, İngilizlerin koruması altına girmişti. Kızıl Donanma birlikleri, F. F. Raskolnikov komutasında bu Beyaz güçleri Enzeli’ye dek takip etti, İngilizlerin geri çekilmesini sağlayan Sovyet askerleri, Gilan bölgesinde faal olan devrimci harekete destek sundu.[3]

Bu devrimci hareket, 1915’te bir reform programı ile birlikte yola koyulmuştu. Başında Mirza Küçük Han, İhsanullah Han ve ilerici kimi orta sınıftan İranlılar vardı. 1917’de Gilan halkı, Cengeliler önderliğinde ayaklanma başlattı. Programları milliyetçi, İslami ve aynı zamanda ilerici bir programdı. Hareketin iki liderinden biri olan Küçük Han, daha çok politik ve toplumsal reformla ilgiliyken, İhsanullah komünist ideolojiye ve yöntemlere eğilimi olan radikal bir isimdi.

1919 gibi erken bir tarihte Bolşevikler, Gilan’daki isyan hareketinden istifade etmenin yol ve araçlarını düşünmeye başladılar. Zhizn Natsionalnostei [“Milletlerin Hayatı”] dergisi, o günlerde “her ne kadar komünizm İranlılarca farklı şekilde yorumlansa da Küçük Han’ın komünizmle yakından bağlantılı bir isim olduğu” tespitinde bulunuyor, dikkatle ve ustalıkla ekilmesi durumunda bu komünizm denilen tohumun İranlı halk kitleleri nezdinde devrimin zemininin oluşturulması için gerekli ürünü vereceğini söylüyordu.[4]

1919’da Cengeli hareketinin Tahran’dan gönderilmiş olan İran askerleriyle girilen çatışmalarda güçlük yaşadığı bir dönemde, İhsanullah, Küçük Han’dan Bolşeviklerden destek almasını istedi. Bu konuya tereddütlü yaklaşan Küçük Han, bir süre sonra öneriyi kabul etti. Müzakereler, Mayıs 1920’de Kızıl Ordu güçlerinin komutanı olarak Enzeli’ye çıkmış olan Raskolnikov’la yürütüldü. Raskolnikov’un dediğine göre, görüşmelerde Küçük Han’ı Reşt’e ilerlemesini bizzat kendisi istedi.[5]

Moskova’nın onayını, Kızıl Ordu birliklerinin yardımını alan Küçük Han güçleri, tüm Gilan bölgesini kontrol altına almayı bildi. 4 Haziran 1920’de bir sovyet sosyalist cumhuriyet ilân edildi. Cumhuriyetin başkenti Reşt oldu.

Reşt’te sovyet hükümetinin kurulmasından hemen sonra Küçük Han, Lenin’e şu mesajı gönderdi:

“Tüm dünyanın huzurunda ilân ettiğimiz İran Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti’nin kurulması denilen, uzun zamandır beklediğimiz o mutluluk verici eylemi gerçekleştirmiş bulunuyoruz. İran topraklarında çok sayıda suçlu olduğu gerçeğine dikkatlerinizi çekmeyi görev biliyoruz. Bu suçlular, İngiliz askerlerinin desteğini arkasına almış İranlı zalimlerden, İngiliz tüccarlardan ve diplomatlardan oluşuyor. İran halkına düşman olan bu kişiler İran’da olduğu sürece, adalet üzerine kurulu sistemimizin ülke genelinde inşa edilmesine mani olacaklardır. İnsanlık ve tüm milletlerin eşitliği adına İran Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti, Üçüncü Enternasyonal’e bağlı tüm sosyalistlerden ve sizden, bizim ve tüm zayıf, ezilen milletlerin İranlı ve İngiliz zalimlerin boyunduruğundan kurtulması yönünde verdiğimiz mücadeleye katkı sunmanızı rica ediyoruz. […] Tüm dünyanın Üçüncü Enternasyonal’in geliştirdiği ideal sistem üzerinden yönetileceğine dair inancımız tamdır.”[6]

Bu esnada, başında İhsanullah’ın bulunduğu İran Devrim Konseyi ile Trotskiy arasında bir dizi mesaj alışverişi gerçekleşti. Bu yazışmalardan birinde Trotskiy, “İran Kızıl Ordusu’nun kurulacağı haberi bizi sevince boğdu” diyordu.[7]

Kuzey İran’da cereyan eden olaylar, Sovyet basınında coşkuyla karşılandı. Krasnaya Gazeta [“Kızıl Gazete”], İran’da emekçi cumhuriyetinin kuruluşunun “bir düş veya bir icat değil, Doğu’daki tüm ülkeleri kısa sürede etkileyecek önemli bir olay” olduğunu yazıyordu.[8]

Diğer yandan, Rus Kızıl Ordusu’na bağlı güçlerin Gilan’daki devrimci hareketle ortaklaşması karşısında Tahran hükümeti ve diğer hükümetlerinin duyacağı memnuniyetsizlik konusunda Radek, İzvestiya [“Haberler”] gazetesinde şunları söylüyordu:

“İran’da tek bir Rus askeri bile yok. Beyazları yok etmek için Enzeli limanına çıkartma yapmış olan Hazar filomuz Bakû’ye döndü, bize ait olan gemiyi de beraberinde getirdi. İran halkıyla savaşmadı, hatta Reşt’e çekilmiş olan, bugünlerde Güney İran’a yönelen İngiliz askerleriyle bile bir teması olmadı. İran’da karada hiçbir Sovvet askeri bulunmuyor. Ama ‘Ruslara ait’ fikirlerin, komünizme dair fikirlerin İran’a girdiğini söyleyebilirim.”[9]

Tahran’daki hükümet, Sovyet Rusya’nın Gilan üzerindeki etkisinden epey rahatsız oldu. Rahatsızlığın özel bir sebebi de bahsi edilen olayların, Sovyetler’le İran arasında diplomatik ve ticari ilişkilerin kurulması için Moskova’da müzakerelerin sürdüğü bir sırada cereyan etmiş olmasıydı. İranlıların tüm tepkilerine Moskova, “İran’da Rus askeri yok’ cevabını verse de sahada Azerbaycan Sovyet Cumhuriyeti’ne ait askerler dolaşmaktaydı. 10 Temmuz 1920 tarihinde İran dışişleri bakanı Mirza Firuz’a gönderdiği mesajda, Çiçerin şunları söylüyordu:

“Her ne kadar Reşt’te kurulan hükümetle Rus hükümeti arasında fikirler açısından benzerlikler olsa da Rus hükümeti, İran’da sürmekte olan mücadeleler konusunda müdahale etmeme ilkesi üzerinden hareket etmektedir. Müdahale etmeme ilkesi, İran’da sadece dillendirilmekle kalmamış, ayrıca yürürlüğe konulmuştur. Biz bu ilkeyi iki taraf için de geçerli görüyoruz. Dolayısıyla, ne Tahran’da kurulmuş olan hükümete Reşt’teki hükümete karşı, ne de Reşt’teki hükümete Tahran hükümetine karşı destek sunuyoruz.”

Mesajın devamında Çiçerin, İran hükümetine, Rus emekçi halk kitlelerinin dostane arzusunun “İranlı halk kitlelerinin kendi arzuları uyarınca kendi kaderlerini yaşamak suretiyle refahlarını artırmaları yönünde” olduğu konusunda güvence veriyordu.[10]

Sonrasında Moskova, Azerbaycan güçlerinin İran topraklarından çekilmesi için nüfuzunu kullanacağı taahhüdünde bulundu, ama bu çekilmeyi İngiliz güçlerinin İran’ı terk etmeleri şartına bağladı.[11]

İngiliz güçleri, Mayıs 1921’de İran’ı terk etti. Sovyetler’se tahliye işlemini Haziran ayında başlattı ve 8 Eylül 1921 günü tamamladı. Kızıl Ordu’nun bölgeyi terk etmesi ardından Rıza Han komutasındaki İran ordusu, Gilan üzerine yürüdü ve Cengeli güçlerini yok etti.

Ruslar, Gilan’dan bir yönüyle, Küçük Han’ın liderlik ettiği Cengeli hareketinin niteliği yüzünden çekilmişlerdi. Gilan’da yeni cumhuriyet ilân edildikten çok kısa bir süre sonra Halkın Dışişleri Bakanlığı Doğu Dairesi başkanı A. Voznesenski, Gilan hükümetini şu şekilde analiz etmekteydi:

“Şu gerçeği kimseden gizlemeyelim: yeni kurulan hükümetin bileşiminin komünizmle bir alakası yok. Mevcut durumda hükümet, ‘İngiltere defol!’ ve ‘Kendisini İngiltere’ye satan Tahran hükümeti defolsun!’ sloganları altında birleşmiş olanları bir araya getiriyor. Bakanlar kurulu, Kuzey İran’ın demokrat küçük burjuva unsurlarından oluşuyor.”[12]

Ertesi ay, İran Komünist Partisi’nin Enzeli Kongresi’nde de benzer görüşler dile getirildi:

“Küçük Han’ın burjuva demokratik devrimi, muhtelif hanları, büyük toprak sahiplerini ve feodal ağaları ‘tüm millet, Şah’a ve İngilizlere karşı verilen mücadelede bir araya gelmeli’ şiarı temelinde kendi safına örgütlemek suretiyle gerçekleştirme niyeti taşıdığı konusunda kimi kaygılarımız mevcuttur. Komünist Parti’nin bu türden taktiklere onay veremeyeceğini söylemeye bile gerek yok, zira feodalitenin zulmünden kurtulamamış, dolayısıyla, milyonlarca köylüyü özgürleştirememiş olan, geri kalmış bir tarım ülkesinde yapılacak her devrimin yok olmaya mahkûm olduğunu hepimiz biliyoruz. Köylülerin feodal ağaların yardımıyla kurtulacağı fikri, partinin güçlü bir biçimde karşı çıkması gereken bir yanılsamadır.”[13]

Sovyetler-İran Anlaşması’nın imzalanması ve İngiliz askerlerinin çekilmesi sonrası, görünüşe göre, Küçük Han’a sunulan desteğin sürdürülmesi, pek kârlı bir adım olarak görülmemişti:

“Gilan’daki devrimci hareketin dayandığı asıl slogan, “İngilizler defol!’ sloganıydı. İngiliz askerlerinin İran’ı boşaltmasıyla birlikte hareketin hızı kesildi. İran köylülüğündeki geri kalmışlık ve bu toplumsal kesimin gördüğü zulme rağmen devrimci hareket, köylülerden bir karşılık bulamadı. İranlı tüccarlar ve genelde burjuvazi ise Sovyet Rusya ile kurulan ticari ilişkilerle birlikte konumlarını iyileştirmeyi bildiler.”[14]

Xenia Joukoff Eudin
Robert C. North

1957

[Kaynak: Soviet Russia and the East (1920-1927): A Documentary Survey, Stanford University Press, İkinci Basım 1964, s. 95-98.]

Dipnotlar:
[1] Himmet, N. N. Nerimanov’un 1904’te Azerbaycanlı işçiler arasında politik çalışma yürütmek amacıyla kurduğu sosyal demokrat örgütün adıdır. Rus Bolşevik Partisi’nin Altıncı Kongre’si Himmet’i Azerbaycan’daki Bolşevik yönelime sahip ilk sosyal demokrat örgüt olarak ilan edip selamladı. 1919 yazında parti bölündü. Küçük bir grup Menşeviklere katılırken, Bolşevik ekip Azerbaycan Komünist Partisi ile ilişki kurdu.

[2] M. Sultan-Galiev, “K. Obiavleniiu Azerbaidzhanskoi sovetskoi respubliki”, Zhizn Natsionalostei, Sayı 13, (70), 9 Mayıs 1920, s. 1.

[3] Raskolnikov’un bu olaylarla ilgili değerlendirmesi için bu çalışmanın 178. sayfasında yer alan 35. Belgeye bakınız.

[4] Ips, “Zadachi i usloviia sotsialisticheskoi propagandy v Persii”, Zhizn Natsionalnostei, Sayı 19 (27) 25 Mayıs 1919, s. 2; Belge 34.

[5] Izvestia, Sayı 128, 15 Haziran 1920, s. 2 ve Sayı 129, 16 Haziran 1920, s. 2.

[6] R. Abikh, “Natsionalnoe i revoliutsionnoe dvizhenie v Persii v 1919-1920, (Vospominaniia uchastnika dvizheniia Ekhsan-Ully-Khana)”, Novyi Vostok, Sayı 29, 1930, s. 106-7.

[7] Izvestiia, Sayı 129, 16 Haziran 1920, s. 1; Belge 36.

[8] Krasnoia Gazeta, Sayı 131, 17 Haziran 1920, s. 1.

[9] Izvestiia, Sayı 124, 10 Haziran 1920, s. 1.

[10] Soviet Russia, 14 Ağustos 1920, s. 174.

[11] A.g.e., 19 Mart 1921, s. 295.

[12] Izvestiia, Sayı 124, 10 Haziran 1920, s. 1.

[13] A. Sultan-Zade, Persiia, s. 86.

[14] S. Iransky, “Sovetskaia Rossiia i Persiia”, Novyi Vostok, Sayı 4, 1923, s. 218.

0 Yorum: