12 Haziran 2024

AB Seçimlerini NATO Partileri Kazandı


Her parlamento seçiminde olduğu gibi bu seçim de hiçbir şeyi değiştirmedi. Seçmen, Almanya’yı yöneten koalisyona itirazını dillendirmiş oldu, AfD’nin elinden tuttu, onu muhalefet partisi olarak, yüzde 15,9’luk oy oranıyla yukarıya taşıdı. Oysa bu sahte muhalefet, programında NATO’ya destek sunan bir yapı: AfD programında, “NATO üyeliği, Almanya’nın ülke dışındaki çıkarlarıyla ve güvenlik politikasıyla alakalı çıkarlarıyla örtüşüyor” diyen bir parti.

Savaş Teması Yeniden Yorumlandı

Son seçimin yapıldığı günde ZDF/Seçim Araştırma Grubu “Çin, Rusya ve ABD’ye Karşı Duruş”un toplumdaki karşılığını araştırdı. Almanların AB seçimlerinde süper güçlerden bağımsızlığı oylaması durumunda ortaya çıkacak sonucu tahmin etmeye çalıştı. Bu bağımsızlık meselesinin Almanların yüzde 85’i için önem arz ettiği görüldü. Göçmen politikasına önem verenlerin oy oranı yüzde 81 çıkarken iklimi koruma meselesine önem verenler yüzde 75’te kaldı.

Bu konu başlıklarını belirleyenler, cevapları da tayin ediyorlar. Ülkedeki hâkim eğilimleri temsil eden ZDF, savaş denilen konu başlığını Rusya’dan bağımsız olma arzusu olarak yorumlamak istiyor. Meseleyi Rusya’ya indirgiyor.

Wagenknecht İttifakı Tehdit Altında Olduğunu Düşünenlerin Duygularına Oynuyor

Ukrayna’daki savaşı güce aç olan NATO ve onun kuşatma stratejisi tetikledi. Almanya’daki iktidar partileri, bu gerçeğin dile getirilmesini istemedikleri gibi, onun söylenmesine bile izin vermiyorlar.

Wagenknecht İttifakı, sahneye şu cümleyle çıktı:

“Son yıllarda uluslararası hukuku ihlal edip beş ayrı ülkeyi işgal eden, bunun neticesinde yaşanan savaşlarda bir milyondan fazla insanı katletmiş olan askeri ittifak, insanların kendilerini tehdit altında hissetmelerine ve savunmacı tepkiler vermesine neden oluyor, bu da dünyadaki istikrarsızlığı besliyor.”

Bu cümleyi okuyan, NATO’nun kastedildiğini tahmin edebilir, fakat o meşum kelime, bir türlü telaffuz edilmiyor, zira Bayan Wagenknecht, sanki NATO halklara yönelik daimi tehdit değilmiş gibi, sadece “hisler”den söz etmekle yetiniyor. Wagenknecht İttifakı’nın yüzde 6 oyla “girdiği sınavdan geçtiği görülüyor” (TAZ).

Sovyetler’in “Bagration” Operasyonu

Avrupa’da barış, hâlen daha Ruslardaki sabra bağlı. Ukrayna’ya ihraç edilen silahlar karşısında daha ne kadar sakin kalacaklar, NATO Ukrayna’daki gidişata ne ölçüde dâhil olacak, NATO o kırmızıçizgiyi ne zaman geçecek, hep birlikte göreceğiz.

NATO’nun tavizde bulunmasını kimse beklemesin. Fransız Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, NATO stratejisinin parçası olarak Ukrayna’ya Mirage savaş uçakları vereceğini duyurdu. Nazilere karşı verilen mücadelede yer alan Rusya, Normandiya Çıkartması’nın sekseninci yıldönümü törenlerine davet edilmedi. Oysa Nazi ordusunu yere seren son darbe, Sovyetler’in gerçekleştirdiği “Bagration” Operasyonu’yla indirilmişti. Bu saldırının neticesinde Nazi ordusundaki 28 tümen yok edilmişti.

Ekonomik Rekabetin Kazananı Olma Arzusu

Doğu ile Batı arasındaki mücadele, Hitler karşıtı koalisyonun dağıldığı günden bugüne devam etti. Uzun süre sosyalizm-kapitalizm arasındaki mücadele üzerinden seyretmiş olan bu mücadele, Rusların elindeki hammaddeler için verilen mücadeleye evrildi: Batı, Ruslara ait hammaddelerin kendi sanayisini beslemesini istiyor, böylelikle ekonomik rekabetin kazananı olacağını düşünüyor. Ukrayna’ya ait hammaddeler de önemli tabii. Bu yüzden AB, bu ay içerisinde Ukrayna’yla hammaddeye erişim için görüşmelerin başlatılması önerisinde bulundu.

Her şeyin ötesinde Şubat 2019’da Ukrayna, AB ve NATO üyesi olmayı anayasada kayıt altına alınmış ulusal bir hedef olarak belirledi. Haziran 2020’de NATO, Ukrayna’yı “Katılma İmkânı Artırılmış Ortak” olarak kabul ettiğini duyurdu. Bu “katılma imkânı”, muhtemelen Rusya’ya karşı kazanılacak “nihai zafer” için bir sonraki aşamada atılacak adım. Bu, Führer’in de tutkuyla arzuladığı bir zaferdi.

Uli Gellermann
10 Haziran 2024
Kaynak

0 Yorum: