06 Eylül 2022

,

Melekler ve Şeytanlar


Günümüzde tarihin sonu, insan-sonrası ve tarih-sonrası bir çağın başlangıcı hakkında sıklıkla yinelenen vaazların tümü, insanın her zaman insan olma sürecinde olduğu ve dolayısıyla insan olmaktan vazgeçtiği ve âdeta insan olarak öldüğü gibi basit bir gerçeği unutuyor.

Hayvanlık mertebesine erişme ya da İnsanın insanlığı gerçekleştirme iddiaları, insanın doğasında var olan eksikliği açıklayamaz. Benzer düşünceler Tanrı’nın ölümüyle ilgili söylemler için de geçerlidir. Nasıl ki İnsan her daim insan olma ya da insan olmaktan vazgeçme sürecindeyse, aynı şekilde Tanrı’nın ilâhi hâle gelmesi de her zaman ilerleme hâlindedir ve asla kat’i bir biçimde tamamlanamaz. Pascal’ın, kıyamet gününe dek ıstırap içindeki Mesih’le ilgili ifadesi de bu bağlamda anlaşılmalıdır. Her zaman sanki ölüyormuşçasına ıstırap içindeydi –yani, kökene dönecek olursak, kendi tanrısallığıyla mücadele ve çatışma içindeydi– ancak tam da bu sebeple asla ölmedi. İnsanlık tarihinin safi anlamı bu bitmeyen ıstıraptadır ve tarihin sonu hakkındaki vaazlar, tarihin her zaman sona erme ediminde olduğu gerçeğini –yeni apaçık bir biçimde– görmezden geliyor gibi görünüyor.

Rahmetli Hölderlin’in yarı tanrılar ve neredeyse tanrısal ya da insandan daha fazlası olan figürler üzerindeki ısrarı bundandır. Tarih, hâlihazırda ilâhi olan ile henüz o mertebeye erişmeyen, insan olan ve henüz insan olmayan varlıklardan oluşur: yani nasıl yarı tanrılar ve yarı insanlar mevcutsa, bir “yarı tarih” mevcudiyeti de söz konusudur. Bu yüzdendir ki tarihi, tanrılardan daha azı ile insanlardan daha fazla veya daha azı arasındaki amansız bir mücadele olarak yorumlamanın tek yolu –Babalar ve Pavlus’un bu dünyanın kuvvelerini ve hükümetlerini “melekler” (veya “şeytanlar”) olarak adlandırdığında bizzat yaptığı gibi– tarihi gözlerimizin önüne seren melekbilim ve şeytanbilimdir. Ve mevcut durumumuz hakkında söyleyebileceğimiz bir şey varsa, o da, geçtiğimiz iki yıl boyunca iblislerin tarihte eşi benzeri görülmemiş bir açıklık ve şiddetle işbaşında oldukları ve henüz iblis olmayanların, –tarihteki sonsuz düşüşlerinden önce kendileri de bir zamanlar iblis mertebesinde olan– melekleri bir daha geri dönemeyecekleri bir biçimde kovmak için boş bir girişimle iblisleri körü körüne takip ettikleri gerçeğidir.

Giorgio Agamben
Çev.: Yusuf Enes Karataş
Kaynak

0 Yorum: