30 Eylül 2022

,

Dünya İklim Deklarasyonu


İklim Acil Durumu Diye Bir Şey Yok

İklim bilimi daha az politik, iklim politikaları da daha bilimsel olmalı. Bilim insanları, küresel ısınma ile ilgili tahminlerindeki belirsizlikleri ve abartılı yönleri açık yüreklilikle ele almak zorundadırlar. Öte yandan, siyasetçilerse, aldıkları politik tedbirlerden elde etmeyi düşündükleri faydaları ve gerçek maliyetleri serinkanlılıkla hesap etmelidirler.

Isınmanın sebebi doğal ve insan kaynaklı faktörlerdir.

Eldeki jeolojik arşivin de ortaya koyduğu biçimiyle, dünyada iklim, gezegen varolduğundan beri doğal olan soğuk ve sıcak aşamalarından geçmiş, uzun zaman boyunca farklılık arz etmiştir. Kısa süren Buz Çağı, 1850 yılında sona ermiştir. Bu sebeple, bugün bir ısınma dönemini tecrübe ediyoruz ve bu, kesinlikle şaşırtıcı bir durum değildir.

Isınma tahmin edilenden daha yavaş ilerliyor.

Dünya, Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli’nin kendi modellediği insan kaynaklı müdahale temelinde öngördüğünden daha az ısındı. Gerçek dünya ile modellenen dünya arasındaki büyük fark, bize iklim değişikliğini anlamaktan henüz çok uzak olduğumuzu ortaya koyuyor.

İklim politikası yetersiz modelleri temel alıyor.

İklim modellerinin birçok eksiği var ve bunlar, politika araçları olarak kabul edilmekten çok uzaklar. İklim modelleri, sera gazlarının etkisini abartmakla kalmıyorlar, ayrıca atmosferin karbondioksitle zenginleştirilmesinin faydalı olacağı gerçeğini de göz ardı ediyorlar.

Karbondioksit, bitkilerin gıdasıdır, yeryüzündeki tüm hayatın temelidir.

Karbondioksit, asla kirletici değildir. Karbondioksit, yeryüzündeki tüm hayat için zaruridir. Daha fazla karbondioksit, doğa için faydalıdır, gezegenin yeşillenmesini sağlar. Havaya daha fazla karbondioksit katmak, dünyadaki bitki biyokütlesinin artmasını sağlar. Karbondioksit eklenmesi, ayrıca tarım için de kârlı bir adımdır, dünya genelinde mahsul miktarı bu şekilde artar.

Küresel ısınma, doğal felâketleri artırmadı.

Küresel ısınmanın kasırga, sel ve kuraklık gibi doğal felâketlerin yoğunlaşmasına neden olduğu veya bu olayların daha da sıklaşmasını sağladığı konusunda elde herhangi bir istatistikî kanıt bulunmamaktadır. Ama öte yandan, karbondioksit miktarını azaltmaya yönelik tedbirlerin hem maliyetli hem de zararlı olduğu konusunda elde çok fazla kanıt mevcuttur.

İklim politikası, bilimsel ve ekonomik gerçeklere saygı göstermelidir.

İklim acil durumu diye bir şey yok. Bu açıdan, panikleyip dehşete kapılmak için ortada bir sebep bulunmuyor. Biz, 2050 yılı için önerilen, zararlı ve gerçek dışı olan sıfır karbondioksit politikasına karşı çıkıyoruz. Etkileri ortadan kaldırmak yerine, adaptasyon yolunu seçin. Adaptasyon, sebepler ne olursa olsun, işe yarayacak bir yöntemdir.

Biz, Avrupalı liderlere şunu tavsiye ediyoruz: bilim, iklim sisteminin daha iyi anlaşılması için çaba ortaya koymalı, siyasetse ispatlanmış, düşük maliyetli teknolojileri temel alan adaptasyon stratejilerini öne almak suretiyle, iklimsel zararı asgari düzeye çekme hedefine odaklanmalıdır.

Bir iklim modelinin ortaya koyduğu sonuçlara inananlar, o modeli kuranların modele yerleştirdikleri şeylere inanmaktan başka bir şey yapmış olmazlar. Hangi iklim modelinin merkeze konulacağı konusunda bugün iklim sahasında süren tartışmanın ana sorunu budur. İklim bilimi yozlaştırılmış, böylelikle kendisini sağlam bir zemin üzerinden eleştiren bilimi değil, inançları temel alan bir tartışmaya indirgenmiştir. Bu ham ve eksik iklim modellerine yönelik çocuksu inançtan kurtulmak zorundayız.

Dünya İklim Deklarasyonu
27 Haziran 2022
Kaynak
Clintel

0 Yorum: