Proletarya,
en önemli rehberini ve liderini kaybetti. Onun muazzam faaliyeti, başarısı ve
sahip olduğu büyük kapasite, her daim ezilen-sömürülen işçilerin davasına
hizmet etti.
Devrimci
proletarya için hiçbir hayat, Lenin’in hayatı kadar verimli olmamıştır. Rus
lider, üstün bir zekâya, kapsamlı bir kültürel birikime, güçlü bir iradeye,
fedakârlığa ve sade bir anlayışa sahipti. Bu nitelikler, tarihin akışını
kavramak ve kendisini devrimci faaliyete uyarlamak gibi hayranlık uyandıran bir
başka beceri ile pekiştirilmişlerdir.
Bu
beceri ve kişisel yeteneği Lenin’i hiçbir vakit terk etmedi. Bu sayede 1905
ayaklanmasının deneyimiyle bilinçlenen Lenin, önyargılardan ve
demokratik-parlamentarist yanılsamalardan uzak bir devrimci partinin
yaratılması gerekliliğini gördü. Kısa bir süre sonra savaşın politik ve
ekonomik düzlemde yol açacağı sonuçların açığa çıkmasından çok önce, 1907’de,
yaklaşan savaş tehlikesine işaret etti ve kapitalist düzenin nihai aşamasına
doğru gidişini hızlandırma ve yoğunlaştırma olasılığından söz etti. Avrupa
savaşının niteliğini çözümledikten sonra, azınlıktaki sosyalistlerin ve
Avrupalı sendikaların enternasyonalist sınıfsal çıkarlarını ortaklaşa ilân
ettikleri Zimmerwald ve Kienthal kongrelerine katıldı. II. Enternasyonal’i terk
eden Lenin, yüz yirmi milyonluk bir ülkede iktidarı ele geçirdi, kapitalist
işleyişe son verdi, devrimi iç ve dış düşmanlara karşı korudu ve “son kavga”
için dünya genelindeki her ulus ve ırktan milyonlarca insanı birleştiren III.
Enternasyonal’i örgütledi.
İdeolojik
konumu ne olursa olsun, Lenin’in tarihteki asli yerine dönük kefaret, hiçbir
işçi tarafından inkâr edilemez. Bu sebeple biz, Lenin’in şiddetle saldırdığı
II. Enternasyonal’e bağlı sosyalistlerin ve reformist Enternasyonal’in
kendisinin Moskova’ya gönderdiği başsağlığı mesajını devrimci Rusya’ya yönelik
dürüst ve saygılı bir övgü olarak değerlendiriyoruz.
Sosyal
adalete dayalı bir düzeni arzulayan komünistler, sosyalistler, özgürlükçüler ve
bunları devrimcileştiren her okul ve parti mensubu insan, Lenin’in kişiliğinin
ve harcadığı emeğin herhangi bir gruba veya hizbe değil, tüm proletaryaya ve
devrime ait olduğunun farkına varmıştır. İşçilerin kendi aralarındaki kavgası
bu sayede evrenselleşmiş, düşmanlıklardan arınmıştır.
Lenin’in
ölümü, devrim için büyük bir kayıptır. O, devrimci kitleler için ciddi bir
teorik çaba ortaya koymuş bir isimdir. Çalışmasının ve görevinin önemli bir
bölümünü tamamlamak için gerekli zamanı bulmuş, yaşanan krizin tarihsel
anlamını açıklamış, gerçek bir proleter, sınıfsal yöntem ve pratik tarzını
keşfetmek suretiyle devrimin ahlakî ve maddi araçlarını oluşturmuştur. Binlerce
yoldaşı ve milyonlarca öğrencisi onun çalışmasını sürdürecek ve nihayete
erdirecektir.
Peru
proletaryasının örgütlü öncüsü, gençlik ve devrimci aydınların dergisi Claridad
[“Aydınlık”] adına büyük öğretmenin ve Rus ajitatörünün anısını selâmlıyorum.
José Carlos Mariátegui
5 Mart 1924
Kaynak
0 Yorum:
Yorum Gönder