Büyüyen
cinsiyet kimliği endüstrisinin bize getirdiği, cinsiyetin bir spektrum olduğuna
dair anlamsız mantık, esasen yeni bir reklâm kampanyası sloganından başka bir
şey değildir.
İlkin
“Trans kadınlar kadındır” sloganı atıldı. Bu lafın üzerindeki yaldız
kazındığında aslında denilen şu idi: “Erkek kadındır.” Sonra başka bir slogan
rağbet görmeye başladı. Bu slogan da insanın iki ayrı cinsiyetten oluşmadığını
söylüyordu. Bu mantığa göre insan erkek ve kadın olarak değil, bir ucunda
kadınlığın diğer ucunda erkekliğin durduğu bir cinsiyet spektrumuna tabi bir
varlık olarak dünyaya geliyordu. Bu anlayış da erkeğin kadın olduğunu söyleyen
anlayış gibi cinsiyeti ortadan kaldırmak niyetindeydi.
Cinsel
gelişim bozuklukları iki cinsiyeti kesen bir gelişme olarak bilinir. Nüfusun bu
rahatsızlıklara sahip küçük bir kısmı, onları üzüntüye sevk edecek bir yaklaşım
dâhilinde, büyük bir gündem üzre hareket eden kudretli elitler eliyle politik
açıdan istismar edildi ve hep birlikte o elitlerin çıkarları için kullanıldı.
İnterseks
üçüncü bir cinsiyet değildir ve ek cinsiyetler oluşturmaz, ancak fiiliyatta
interseks trans lobisi tarafından istismar edilmekte, ek cinsiyetlerin kanıtı
olarak kullanılmaktadır.
Oysa
sadece iki gamet, iki üreme hücresi var: Erkek ve kadın. Trans lobisine göre bu
spektrum fikri, interseks (hünsâ) olan kişiler iki cinsiyet üzerine kurulu “toplumsal
yapı”dan kurtarılmalı. Bu anlayış, cinsiyet spektrumundan söz eden iddia, çift
cinsiyetli kişileri cinsel açıdan iki ayrı cinsiyetten oluşan insan türünün dışında
sayıyor. Bu noktada çift cinsiyetli kişiler, cinsiyet kimliği mitolojisini ve
bir spektrum olarak cinsiyet fikrini desteklemek amacıyla, bir tür politik sopa
olarak kullanılıyor.
İlginç
bir şekilde, Latinceden gelen “spektrum” kelimesinin kökü, fiziksel olarak
mevcut olmayan bir korku kaynağı olarak “hortlak” anlamı da dâhil olmak üzere
görüntü veya hayalet anlamına geliyor. Aynı zamanda görüntü anlamı da bulunan “spektrum”
kelimesinden türetilmiş olan spektral kanıt, fiziksel olarak mevcut olmayan
kişilerin görüntülerinin yapıp ettiklerine dair tanıklığı ifade ediyor. Zaten
cinsiyet spektrumu, cinsel kimlik mitolojisinin ürettiği söylemde tam da bu
anlamıyla karşımıza çıkıyor. Zira cinsiyet spektrumu her türden kanıttan aridir,
aynı zamanda insanlar ne erkek ne de dişidirler. Esasen cinsiyet değişimi diye
bir şey yoktur. Her şey görüntüden ibarettir.
Ortada
yalnızca yanılsama vardır ama bu yanılsama ürkütücü bir yanılsamadır, çünkü
kendisine dilde, söylem alanında, kurumlar dâhilinde ve hukukta yol
bulabilmekte, kudretli insanlar bu yolu takip ederek ilâç ve teknoloji sahasına
yatırımlar yapmakta, ilâç endüstrisi ve teknoloji sahasının efendileri, transgenderizm
ile transseksüelizmin ortalığa saldığı hayaletleri diri tutabilmek için her tür
çabayı ortaya koymaktadır.
Peki
ama bu cinsiyet spektrumu tam olarak ne anlama geliyor? Bu ifade neden bir tür slogan
olarak dillere pelesenk oluyor?
Transseksüalizm, erkek cinselliğine ait bir fetiştir. Kadın olma hâlinden tahrik olma takıntısıdır.
Bedensel bütünlüğün dağılmasında ve kadının nesnelleştirilmesi sürecinden kök
alır. Şimdiye kadar Tıp-Sanayi Kompleksi’nin kazanç getiren bir pazar olarak
görmediği transseksüelizm yeniden ambalajlandı ve transgenderizm denilen kârlı
bir kimliğe dönüştürüldü. Bugün toplumda tapılan bir unsur olarak transgenderizm
mitolojisi, epey para getiren bir sektör. Daha da önemlisi ise görüntünün bir
bedende somutluk kazanabilmesi için çıkartılan kanunlar sayesinde teknoloji ve
ilâç endüstrisi denilen tanrılar, süreç içerisinde cinsiyetimizin sınırlarını
ihlal etme hakkına kavuşuyorlar.
Dolayısıyla
sözlüğe, hukuka ve toplumsal dokuya girerken “cinsiyet bir spektrumdur”
ifadesinin sahip olduğu anlam, bu ifadenin pratikteki karşılıklarına kıyasla
daha az önemlidir. Devletin porno, taşıyıcı annelik ve fahişelik
endüstrileriyle cinsiyetimizi nesneleştirmek ve metalaştırmak için hâlihazırda
yaptıklarının ötesinde, devlet bugün seksin yapısını bozuyor, seksin ortadan
kaldırılmasına doğru adımlar atıyor.
Erkekler
kadın olabiliyorsa ve cinsiyet bir spektrum ise, demek ki kadınlar penis sahibi
olabilir, erkekler doğum yapabilir, sperm enjekte edilebilir, yumurtalar
toplanıp nakledilebilir, ceninler bir kapta büyütülebilir, rahim
nakledilebilir, cinsiyet hanesi doğum sertifikalarından, sağlık kayıtlarından,
adli sicil belgelerinden çıkarılabilir, böylece hepimiz insan olmanın
anlamından uzaklaşır, iki cinsiyetli tür olmaktan çıkarız. Görünen o ki bir
cinsiyete sahip olacağımız süre artık epey kısıtlı, zira yakın zamanda kadın
veya erkek olma hâli kadük kalacak, demode olacak.
Şirketler
“kapsayıcılık ve çeşitlilik” için türlü taklalar atıyorlar. İnsan bedenini
çözüp dağıtan transgenderizm fetişini olağanlaştırmak için tonlarca para akıtıyorlar.
Transgenderizm pazarını besliyorlar. Bir yandan da devlet kurumlarımız tüm
insanları kucaklamayan bir yaklaşım dâhilinde, ikiden fazla, çoklu cinsiyeti,
cinsel kimliği pazara çıkartıp satıyor, cinsiyeti bir pazar alanına dönüştürüyor,
artık bir cinsiyet kalmayana dek onun iliğini sömürüyor.
Jennifer Bilek
13 Mayıs 2020
Kaynak
0 Yorum:
Yorum Gönder