01 Ocak 2021

,

Maske ve Marcos

 


Zapatista güçleri, 1 Ocak’ta 1994’te San Cristóbal de las Casas’ı ele geçirdiklerinde onlara ilk sorulan sorulardan biri, yüzlerini maske veya bandana ile niye örttükleri idi. Bu soruya kendisini “Komutan Yardımcısı İsyancı Marcos” müstear adıyla tanımlayan Zapatista subayı, verdiği cevapta maskeyi iki sebebe bağlı olarak taktıklarını söyledi:

“Birinci sebep, davaya bağlılığımız üzerinde durmak zorunda olmamızla ilgilidir. Başka bir ifadeyle, mücadele içerisinde insanlar, kendilerini fazla yüceltmemeli, öne çıkartmamalıdırlar. Burada mesele, kendilerimizle ilgili korkularımız olması değil, isimsiz kalmak, bizi kimsenin yoldan çıkartmasına, yozlaştırmasına izin vermemektir. […] Biz, liderliğimizin kolektif olduğunu ve ona teslim olmak zorunda olduğumuzu biliyoruz. Burada ben olduğum için beni dinliyor olsanız bile başka yerlerde aynı şekilde maskeli başka insanlarla konuşacaksınız. Bugün burada bulunan maskeli şahsın adı Marcos’tur, yarın ona Margaritas’ta karşılaştığınızda Pedro, Ocosingo’da José, Altamirano’da Alfredo diyeceksiniz. Nihayetinde burada konuşan, kolektif bir yürektir, karizmatik bir caudillo (lider) değildir. Burada karşınızda o aşina olduğumuz imajıyla eski tip bir liderin bulunmadığını bilmenizi istiyorum. Tek göreceğiniz şey, tüm bunların olmasına neden olanların yüzlerindeki maskedir. Gün gelecek, halk onuruna sahip çıkacak, maskesini takacak ve ‘ben de yapabilirim’ diyecek”.

Marcos’un üzerinde durduğu sebeplere ek olarak Zapatist isyancıların yüzlerindeki maske, aynı zamanda Meksika’da yerli halkların içinde bulundukları hâli herkese anımsatmak gibi bir anlama sahipti. Yüzlerine maske takmak suretiyle Zapatistler, yüzlerini ve isimlerini siliyor, kimliksizleşiyorlardı. Onurun ayaklar altına alınması ve bu saldırının yol açtığı tüm sonuçlar, Amerika kıtasının Avrupalılarca işgal edilmesinden bugüne dek uzanan uzun süreç boyunca yerli halklara dayatılmış olan kaderin temel özelliğiydi. Yüzleri ve onurları olmayan halklar, sömürgeciliğe, emperyalizme, modernleşmeye ve kapitalizme yem olmuşlardı. Kendi isteğiyle yüzüne maske takmak suretiyle Zapatistler, dünyaya en fazla ötelenmiş, gözlerden en çok ırak tutulmuş ezilenlerin dünyayı yeniden inşa etme becerisine ve gücüne sahip olduğunu anımsatmak suretiyle, yerli halklardan çalınmış olan o onuru yeniden kazandılar. Zapatistlerin de dile getirdiği biçimiyle maske takıp ele silâh aldıklarında dünya, küresel neoliberal kapitalizmin “yeni dünya düzeni”nde en fazla ötelenmiş kesimleri bir kez daha dikkate almak, görmek zorunda kaldı.

Alex Khasnabish

[Kaynak: Zapatistas: Rebellion from the Grassroots to the Global, Zed Books, 2010, s. 11-13.]

0 Yorum: