21 Ocak 2021

, ,

Halka Yalan Söylemeyin

Şu gerçeği asla unutmayın: halk, fikirler değil, herkesin zaten kafasının içinde olan şeyler için dövüşür. Halk, maddi fayda sağlamak, iyi ve huzurlu bir hayat sürmek, hayatlarının ilerlediğini görmek ve çocuklarının geleceğini garanti altına almak için mücadele eder.

İster politik olsun isterse askerî, eylemlerimizde birçok hata ve yanlışın olduğunu bilinçli bir yaklaşımla görebilmemiz gerekiyor. Yapmamız gerekenlerin önemli bir bölümünü doğru zamanda yapmıyoruz veya hiç yapmıyoruz.

Birçok bölgede, esasen en genel manada her yerde, halk içerisinde ve silâhlı güçlerimiz bünyesinde uygun bir çalışma yürütmüyoruz. 

Parti liderliğinin tarif ettiği seferberlik, inşa ve politik örgütlenme çalışmaları aracılığıyla sorumlu işçiler, sürece dâhil edilemediler. Sorumlu işçiler arasında vazgeçmişlik, belirgin bir eğilim olarak öne çıkıyor. Üstelik mevcut tasfiye süreciyle mücadele edilmiyor, bu sürecin sonlandırılması için hiçbir şey yapılmıyor.

Askerî düzlemde parti liderliğinin belirlediği hedeflere ulaşılamadı, hazırlanan planlar uygulanamadı. Oysa elimizdeki araçlarla çok daha fazlasını, çok daha iyisini yapabilirdik. Bazı sorumlu işçiler, ordu ve gerilla güçlerine ait görevleri yanlış anladılar, bu ikisi arasında iyi bir koordinasyon tesis edemediler, belirli örneklerde görüldüğü üzere, sadece mevcut konumumuzun korunması meselesi ile meşgul oldular ve en iyi savunmanın saldırı olduğu gerçeğini görmezden geldiler.

Silâhlı güçlerimiz arasında yeterince politik çalışma yürütülmemiş olmasının somut bir kanıtı olarak içimizde “militarizm” eğilimi açığa çıktı ve bu eğilim, bazı savaşçılarımızın, hatta liderlerimizin bizim militarist kişiler değil, silâhlı militanlar olduğumuz gerçeğini unutmasına neden oldu. Söz konusu eğilimle acilen mücadele edilmeli, ordu içerisinde açığa çıkan bu eğilim, derhal ortadan kaldırılmalıdır.

Bir pirinç tarlasına on kişi gidiyor ve sekiz kişinin yaptığı işi yapıyorsa bu, kimseyi tatmin etmemelidir. Aynı durum, muharebe için de geçerlidir. On kişi sekiz kişi gibi savaşıyorsa bu, yeterli görülmemelidir. İnsan, her zaman elinden gelenin fazlasını yapmalıdır. Bazı insanlar savaşa alışıyorlar, bir şeye alışılmışsa sona gelinmiş demektir. Tüfeğinize mermiyi sürüyor, civarı dolaşıyorsunuz. Sonra nehirden geçen motorun sesini duyuyorsunuz, ama tam o noktada elindeki bazukayı kullanmıyorsunuz, dolayısıyla Portekizlilerin tekneleri zarar görmeden geçip gidiyorlar. Tekrar söylüyorum: bir insan, elinden gelenin fazlasını yapabilir. Portekizlileri ülkemizden defetmeliyiz.

Tüm kurtarılmış bölgelerde okullar kurun, eğitim faaliyetlerini her yana yayın. 14 ilâ 20 yaş arası gençler içinde an az dördüncü sınıfı bitirmiş olanları seçip bunlara eğitim verin. Halkın zararlı geleneklerine, inançlarının ve geleneklerinin olumsuz yönlerine şiddet uygulamadan karşı çıkın. Partimizin her bir sorumlu ve eğitimli üyesini her gün kültürel formasyonlarını artırmaya mecbur edin.

Gençlerin, bilhassa yirmi yaş üstü gençlerin, ülkeyi terk edip başka bir ülkede okuma çılgınlığına, bir diploma almakla ilgili o kör tutkuya, eğitim görenlerin veya kurs alanların ileride ülkemizde imtiyazlı duruma geleceğine inanmalarına neden olan yanlış fikre ve aşağılık kompleksine teslim olmalarına mani olun. Ayrıca okuyan, karmaşık hususları öğrenmek isteyen öğrencilerin asalak veya partiyi ileride sabote edecek kişiler olacağını söyleyen kötü niyetlilerin de karşısında durun.

Kurtarılmış bölgelerde halkın politik hayatını normalleştirmek için her şeyi yapın. Partiye bağlı seksiyon komiteleri, bölge komiteleri, saha komiteleri güçlendirilmeli ve normal bir işleyişe kavuşturulmalıdır. Halka mücadele dâhilinde olan biteni izah etmek, partinin herhangi bir durumda ne yapmaya çalıştığını anlatmak ve düşmanın tehlikeli niyetlerinin neler olabileceğini ortaya koymak için sık sık toplantılar düzenlenmeli.

Hâlen daha düşman işgali altında bulunan bölgelerde yürütülen gizli çalışmaları, seferberlik çalışmalarını ve örgütlenme faaliyetlerini pekiştirin, savaşçılarımızın desteklenmesini sağlayın, militanları eylem için hazırlayın.

İster düzenli birlikler isterse gerilla birlikleri içerisinde olsun, tüm silâhlı güçlerimiz bünyesinde politik çalışmanın ileri bir düzeye gelmesini sağlayın. Sık sık toplantı yapın. Siyasi komiserlerden ciddi politik çalışmaların yapılmasını talep edin. Düzenli ordu içerisindeki her birimin başındaki komutan ve siyasi komiser eliyle politik komiteler oluşturun.

Militarizm türünden eğilimlerle mücadele edin, her bir savaşçının partimizin örnek bir militanı olmasını sağlayın.

Kendinizi, başka insanları, genelde halkı korkuyla ve cehaletle mücadele etmek, aynı zamanda ekonomimizin henüz hâkim olmadığı doğa ve doğal güçlere teslimiyeti parça parça ortadan kaldırmak için eğitin. Parti militanlarını doğaya dönük korkuyu ortadan kaldıracağımıza, insanın doğadaki en kudretli güç olduğuna ikna edin.

Sorumlu parti üyelerinden kendilerini ciddi çalışmalara adamalarını, temel ve asli yönüyle mücadeleye ve gündelik hayatımıza ait sorunlarla ve hususlarla ilgilenmelerini, zarfla değil mazrufa bakmalarını, hayattan, halktan, kitaplardan ve başkalarının deneyimlerinden öğrenmelerini talep edin. Öğrenme sürecini asla sonlandırmayın.

Sorumlu üyeler, hayatı ciddiye almalı, sorumluluklarının bilincinde olmalı, o sorumlulukları yerine getirme meselesine kafa yormalı, işlerini yoldaşlıkla yapmalı, görevlerini gene aynı şekilde yoldaşlıkla ifa etmeli.

Bu hususlar, yaşama sevinciyle, hayata ve zevkli yanlarına duyulan sevgiyle, geleceğe ve yürüttüğümüz çalışmaya dönük güvenle asla çelişmez.

Düşmanın elindeki silâhlı güçler içerisinde yürüttüğünüz politik çalışmaları ve propaganda faaliyetlerini nitelik ve nicelik açısından artırın. Afişler hazırlayın, bildiriler ve mektuplar kaleme alın. Yollara sloganlar yazın. Bizimle temas kurmak isteyen düşmana ait personelle ihtiyatlı bağlar kurun. Bu noktada cesur olun ve inisiyatif alın. Düşman askerlerinin firar etmelerine katkıda bulunmak için elinizden geleni yapın. Onları firara teşvik etmek için bu askerlerin güvenliğini sağlayın. Henüz askere alınmamış Afrikalılar arasında politik çalışma yürütün. Bu kardeşlerimizi saf değiştirmeye ve düşmanın saflarında partiye hizmet etmeye, silâh ve cephanelikleriyle birliklerimize kaçmaya ikna edin.

Partili hayatımızın her veçhesinde devrimci demokrasiyi uygulamalıyız. Her sorumlu üye, sorumluluklarını üstlenme konusunda gerekli cesareti ortaya koymalı, yürüttüğü çalışmalarla ilgili olarak başkalarından saygı talep etmeli, başkalarının yürüttükleri çalışmalara saygı göstermelidir. Halkımızdan hiçbir şeyi saklamayın. Ona yalan söylemeyin. Ne vakit söylense yalanları ifşa edin. Güçlüklerin, yanlışların ve hataların üzerini örtmeyin. Zafere kolayca ulaşılacağı iddiasında bulunmayın.

Amilcar Cabral
1965
Kaynak

0 Yorum: