03 Ocak 2021

, ,

Sandinist Halk Devrimi


Sandinist Halk Devrimi: Somoza’nın Sonu

Ülkedeki herkesi öldürmek zorunda kalsam da Nikaragua’ya huzur getireceğim.
[Nikaragua Diktatörü Anastasio Somoza Garcia[*]]

Amerikan beslemesi Somozalar, kırk yıldan fazla bir süredir Nikaragua’yı diktatörlükle yönetmekte ve Nikaragua, emperyalist şirketler ile onlara bağlı işbirlikçilerin her geçen gün artan sömürüsüne kurban gitmekteydi. Yeni sömürge faşizminin tipik bir örneği olan Nikaragua’da parlamenter seçimler ve başkanlık seçimleri göstermelik bir şekilde varlığını devam ettiriyordu. Başkan, doğrudan kongre yoluyla veya periyodik seçimlerle belirleniyordu ama 1936’da başkanlığı elde eden Somoza ailesi, 43 yıl boyunca aralıksız Nikaragua’yı yönetecekti. Parlamento, Somoza’ya bağlı Milliyetçi Liberal Parti ve Muhafazakâr Parti arasındaki ittifakla yönetilecek, parlamentodaki düzen muhalefeti ise Liberal Parti ve Hristiyan Toplumsal Partisi olacaktı. Yeni sömürgeci iktidar, böylece Somoza taraftarları ve muhafazakârların ortaklaşa yürütmesiyle sürekliliğini pekiştiriyor, göstermelik demokratik işleyiş, oligarşinin toplum üzerindeki hegemonyasının aracı oluyor, diğer yandan ise düzene en ufak muhalefet gösterenler, katliamlar ve tutuklamalarla yok edilmek isteniyordu.

19 Temmuz 1961’de Carlos Fonseca, Amador Silvio Mayorga ve Tomas Borge önderliğindeki devrimciler tarafından Sandinista Ulusal Kurtuluş Cephesi (FSLN) kuruldu. Örgüt ismini ABD işgaline karşı yiğitçe direnen ve Somozalar tarafından tuzağa düşürülerek katledilen General Augusto Sandino’dan (1895-1934) almıştır. Dünya’nın onları bildiği isimle “Sandinistalar” 1961’de kurulduğunda mücadelenin, SBKP çizgisindeki reformist ve barışçıl yollarla mücadele stratejisinin yeni sömürge ülkelerde uygulanmasının ve başarıya ulaşmasının mümkün olmadığı tespitini yaparak silahlı mücadele ve Castro’nun Fokocu taktiklerini benimsedi. İlk yıllarında üyelerinin çoğu aydın ve öğrenciler arasından çıkmış Marksist bir gerilla örgütüydü. Sandinistalar mücadeleye, kırsal alanda silahlı mücadele veren bir gerilla örgütü olarak başlamıştı.

Süreç içerisinde köylülüğün belirli kesimleri içinde, özellikle de büyük oranda mevsimlik işçilikle geçinen yoksullar arasında kısmi destek buldular. Ancak FSLN 1967’de Pancasan Dağları’nda uğradığı büyük yenilgi sonrası Küba devriminden esinlenen Fokocu taktiklerini değiştirmek zorunda kaldı. Bu yenilgiden sonra FSLN, örgütlenme alanını mahallelere, üniversitelere ve fabrikalara doğru genişletmeye yönelik hamleler yapmaya başladı. Bu dönemde Sandinistalar, örgütlü işçiler ya da mahallelerde çok az destek elde edebildi. Kazanımları daha çok üniversitelerde öğrencilerle sınırlı kaldı. FSLN, taktik bir ittifak kurmak ve bazı Katolik papazların desteğini almak üzere az sayıda “ilerici” din adamıyla da temas kurmaya çalıştı.

1970’e gelindiğinde FSLN “sessizlik içinde kuvvet birikimi” olarak adlandırdığı dönemde tüm enerjisini örgütlenme ve ideolojik birlik üzerine harcıyordu. 1974’te, köylü kökenli bir Sandinista lideri, ülkenin kuzey-orta kesiminde bir köylü gerilla birliği kurduğunda köylüleri örgütlemekte bir miktar başarı gösterdi. Ancak FSLN’nin kırsal bölgelerdeki örgütlenme çalışmaları bir kez daha, gerilla örgütünün köylülük içinde yaygın bir zemin elde etmesine engel olmak isteyen devletin sürekli saldırısıyla karşı karşıya kaldı.

Aldığı desteği harekete geçirmek çabalarına karşın Sandinistalar, 1974’ün sonunda halen yüzden az üyesi ve ülke gündemini etkilemeye yetmeyen toplumsallığıyla yalnızca bir “öncü” örgüttü. 1974’e kadar FSLN’nin hem kırdaki hem de kentteki gerilla faaliyetleri büyük ölçüde başarısızlıkla sonuçlandı. Örgüt, ne kentlerdeki emekçileri ne de kırsalda köylüleri harekete geçirebildi, gerilla eylemlerinde bozguna uğradı ve önemli kayıplar vermesine yol açan saldırıları doğrudan kendi üzerine çekti. Aynı süreçte oligarşinin iç çelişkileri iyiden iyiye ortaya çıkmaya başlamıştı. Devlet aygıtlarını kendi ekonomik gücünü genişletmek için kullanan Somoza ailesiyle diğer aileler ve sermaye sahiplerinin arasında ipler iyice gerildi. Bu durum, oligarşi içi dengelerin bozulmasına sebep olacak boyutta bir sorundu. Nikaragua oligarşisi, Somozalar’ın bu hamleleri sonrası oluşan siyasal krize bir çözüm yolu arıyordu. Çelişkilerin açığa çıktığı durumda örgütlü ve disiplinli bir müdahale ile oligarşiye büyük bir darbe vurulabilirdi.

Bu tarihsel fırsatın ışığında FSLN sessizliğini bozdu ve başlattığı iki eylem ülke çapında ses getirdi. Birincisi Nikaragua tarihindeki en büyük açlık greviydi. Aralık 1973’te, aralarında Daniel Ortega’nın da bulunduğu sekiz devrimci tutsak bir dizi talep doğrultusunda açlık grevine başladı. Uzunca sayılabilecek bir aradan sonra sessizliğini bozan FLSN, 1974 sonunda her geçen gün derinleşen siyasal krizi daha da derinleştirecek ve uluslararası düzeyde “Sandinista” adını duyuracak bir silahlı eyleme imza attı.

Sandinist Devriminin Köşe Taşı: 27 Aralık 1974

27 Aralık 1974 günü kahramanca bir baskınla Sandinist savaşçılar, Nikaragua Tarım Bakanı’nın ABD büyükelçisi için köşkünde verdiği kutlama partisini işgal ederek bazı siyasetçileri ve Somoza ailesinin yakın dostlarını rehin aldılar. Diktatör Somoza, rehineleri kurtarmak için 2 milyon ABD doları fidye ödemenin yanı sıra bazı devrimci tutsaklarını salıvermeyi ve savaşçıların bildirilerini ülkenin tüm medya organlarında yayımlatmayı kabul etti. Bu eylemler Sandinistlere büyük halk desteği kazandırdı.

1976 yılında FSLN’nin kurucu önderi Carlos Fonseca katledildi. Devamında oligarşinin başlattığı kontrgerilla harekâtlarında başka bir lider, Eduardo Contreras da katledildi. Bu cinayetlerin ardından FSLN, içindeki ideolojik dağınıklık iyice ortaya çıktı. Örgüt birbirinden bağımsız olarak devam eden üç eğilime bölündü: Kırsalı esas alan “uzun erimli halk savaşı” eğilimi, silahlı eylemlere karşı çıkıp sadece kitlesel mücadeleyi savunan “proleter grubu” ve oligarşiye karşı her alanda saldırıya geçmeyi savunan Uruguay’daki Tupamarolar çizgisinde “Tercerista” grubu. Bu üç eğilim arasından öne çıkıp, 1977’de büyük halk desteğine sahip olan grup FSLN Tercerista olacaktı. Oligarşinin iç çelişkilerini iyi tahlil ederek kentlerde eylemlerine hız veren FSLN Tercerista, siyasal krizi derinleştirmeyi başarmıştı. 1978 Temmuz ayında siyasal şiddet içerikli eylemler oligarşinin gücünü kırdı. Yoksul mahalleler ayaklandı ve diktatör Somoza’ya bağlı güçlerin karargâhları Sandinistalar tarafından bombalandı. 22 Temmuz 1978’de Ulusal Saray ele geçirildi ve Somoza’ya bağlı birçok milletvekili, bakan rehin alındı. Rehineler, FSLN kurucularından Tomas Borge ve seksen iki FSLN kadrosunun serbest bırakılması ve bir basın bildirisinin yayınlanması karşılığında serbest bırakıldı.

Somoza artık neredeyse yalnızdı. ABD’den başka destekleyeni kalmamıştı. Oligarşi içi çelişkiler iyice şiddetlenmiş, burjuva muhalefet doğrudan Somoza’yı hedef alan kampanyalar başlatmıştı. Somoza ise burjuva muhalefetin liderlerinden La Prensa editörü Chamorro başta olmak üzere çeşitli isimleri suikastla öldürttü ve en basit demokratik eylemleri bile acımasızca, zor yoluyla bastırdı. Saldırılar ve yoğunlaşan ekonomik kriz halkın diktatör Somoza’ya olan nefretini arttırdı.

1979 yılına gelindiğinde siyasal şiddet yaygınlaşmış, ülkenin her yerinde oligarşi ve halk güçleri arasında çatışmalar patlak vermişti. 79’un Mart ayında, Tercerista’nın çağrısıyla FSLN’nin üç eğilimi bir birleşme anlaşması imzaladı. Birleşen Sandinistler, tüm muhalefet kesimlerinde büyük heyecan uyandırdı. İşçi sendikaları greve başladı ve burjuva muhalefete bağlı birçok işveren de bu greve destek verdi. Sıkıyönetim ve Ulusal Muhafızlar’ın saldırıları sonuç vermedi. FSLN savaşçılarının tek tek kentleri ele geçirmesinin ardından 17 Temmuz 1979’a kadar dayanabilen Somoza Rejimi ve Ulusal Muhafızlar’ın komutanları ülkenin tüm servetini çalarak kaçtı. Somoza’nın kuklası Amerikancı Francisco Urcuyo başkanlığa vekâlet ediyordu ve Sandinistalar’dan barış talep etti. Urcuyo’nun hükümeti sadece 24 saat sürdü ve ardından o da Nikaragua’yı terk etti. Sonunda, Ulusal Muhafızlar’ın tüm üyeleri Sandinist devrimcilere teslim oldu. İktidara yürüyen Sandinistler’in sosyalist ve ulusal hedeflerini gerçekleştirmek için yeni bir serüveni başlıyor, Nikaragua’nın tarihi yeniden yazılıyordu. Böylece 43 yıllık diktatör Somoza ailesi ve kümelenmiş oligarşi yıkılıyor, Orta Amerika’nın en büyük ülkesi Nikaragua’da Amerikan emperyalizmi kaybediyordu.

Somoza Debayle’nin Sonu

17 Temmuz 1979’da Nikaragua’yı terk ettiğinde, diktatör Anastasio Somoza Debayle iki ayda 30.000 ölü, 500.000 evsiz, 150.000 mülteci, milyar dolarlık borcu ile iflas etmiş bir ülkeyi geride bırakmıştı. Sandinistler’in yeniden kurması gereken bir ülke vardı…

Somoza ilk olarak, ABD’ye kaçmak istedi ancak Amerikan emperyalizmi, II. diktatör Anastasio Somoza’yı bir beceriksiz olarak görüyordu. Zaten henüz Nikaragua’yı terk etmeden önce ABD desteğini kesmişti ve Somoza’nın sığınma talebini reddetti. Bunun üzerine kısa süre ortadan kaybolan Somoza, aylar sonra Uruguay’da ortaya çıktı. Yanında kaçan Ulusal Muhafızlar’dan bir güvenlik ekibi kuran devrik diktatör, her yere korumalarıyla gidiyordu. Kaçışından 1 yıl 2 ay sonra 17 Eylül 1980’de Arjantin merkezli Devrimci Halk Ordusu’ndan (ERP) birkaç devrimcinin planlayıp, uyguladığı başarılı bir operasyonla cezalandırıldı. Amerika’nın kullanıp attığı devrik diktatör Somoza, Asuncion şehrinde, bir cadde ortasında lüks aracının içinde, onlarca koruması etraftayken birkaç kararlı şehir gerillası tarafından dünyanın gözü önünde öldürüldü.

Sonuç Yerine

Sandinistler’in bu başarılı devriminden çıkarılacak birçok sonuç var. En önemlisi devrimcilerin oligarşi içi çelişkilerden yararlanırken en zorlu zamanlarında bile oligarşinin herhangi bir tarafının veya burjuva muhalefetin ardına yedeklenmemesi, Sandinist devrimin mücadele sürecinin başlangıcından zaferine kadarki en önemli öğretisi budur.

Enes Furkan
3 Ocak 2020

Dipnot
[*] Anastasio Somoza Garcia: Amerikan destekli sağcı diktatör. Anastasio Somoza Debayle’nin babası. Sandino suikastının azmettiricisi. 21 Eylül 1956 yılında genç muhalif şair Rigoberto López Pérez tarafından bir akşam yemeğinde vuruldu, ağır yaralandı ve birkaç gün sonra öldü. López Pérez ise diktatörün korumaları tarafından vuruldu. Anastasio Somoza Garcia’nın ölümünden sonra yerine oğulları geçti.

Kaynaklar
Henri Weber. Nikaragua Sandinist Devrimi. Belge Yayınları, 1991.

Wendy Jarquin, “Un operativo historico: cuando un comando guerrillero argentino ajusticio a Somoza”, 17 Eylül 2018, Barricada.

İlker Avcı, “Yeni Sömürgelerde Seçimlerin İşlevi”, 1 Haziran 2018, Kesintisiz.

0 Yorum: