Mustafa
Koç’un ölümünün ardından, “Tofaş İşçileri” imzalı bir bildiri dolaşmaya
başladı. Makul olmanın dolardan bile kıymetli hâle geldiği zamanımızda, bildiri
çok takdir edildi. Şöyle diyorlar:
“Koç
Holding yönetim kurulu başkanı Mustafa Koç’un hayatını kaybettiğini öğrenmiş
bulunuyoruz. Bizler TOFAŞ’ta hak mücadelesi veren ve bundan dolayı da Koç
Holding yönetimi tarafından baskılara ve büyük haksızlıklara uğramış işçileriz.
Bundan
dolayı Mustafa Koç da dâhil Koç Holding yönetimine karşı ne öfkemiz biter ne de
mücadelemiz.
Fakat
bizler emekçiyiz, insanız. İnsan hayatına değer veririz. Bunun için
yaşadıklarımızdan bunca eziyetteki sorumluluğunu asla unutmayacağımız Mustafa
Koç’un hayatını kaybetmesinden dolayı üzüntülerimizi bildiririz.
Ailesine
ve yakınlarına başsağlığı dileriz.”
İnsansever
işçiler, insanlık ailesi bir ferdini daha kaybetti diye üzülmüş.
Bu
önemli, çünkü ülkemizde her gün onlarca insan, değişik şekillerde öldürülüyor.
Tofaş İşçileri, bu ölümler karşısındaki üzüntülerini ifade etmeye bir yerden
başlamalıydı. Tank üreticisi Mustafa Koç’tan başlamaları, nasıl diyeyim,
Soma’da bir madende opera dinliyormuşum gibi hissettirdi.
İşçilerin
ardından, HDP de bir taziye mesajı yayımladı.
“İş dünyasının önde gelen
isimlerinden Mustafa Koç’un ani bir rahatsızlıkla yaşamını yitirmesinden dolayı
kendisine rahmet, ailesine, dostlarına ve sevenlerine başsağlığı diliyoruz.”
“Biz
ne kadar iyiyiz” diye düşünmekten kendimi alamıyorum. Yüzer yüzer
öldürülüyoruz. Ev diye naylon çadırda yaşayanlarımız var. Büyük patronların
atölyelerinde, 14 yaşından 60 yaşına kadar limon gibi sıkılıyoruz.
Üniversitedeysek apar topar gözaltına alınıyor, işten atılıyoruz. Az ötemizde,
şehirlerimize giren tanklar evlerimizi yıkmış, sevdiklerimiz altında kalmış.
Ama
yine de hayatlarımıza el koyanlara “iş dünyası” diye sesleniyoruz.
Mezarımızdan
doğrulmuş, bizi gömenlere rahmet, üzüntü, baş sağlığı dağıtıyoruz. Acınacak
hâldeyiz.
Kusura
bakmayın ama, tanrınız bize bunları yapanlara rahmet ediyorsa adaletsizdir.
Bize
bunları yapanlara değer verip üzülüyorsanız, o yufka yürekleriniz de adaletsiz.
Adaletsizlikten bıktık.
Dünya
karmaşık değil. İki sınıf var, ikisinin de başının sağ olması mümkün değil.
Eren Buğlalılar
25 Ocak 2016
Kaynak
0 Yorum:
Yorum Gönder