09 Ocak 2023

,

Emek Siyonizmi

Troçkistler, Filistinli ve İsrailli proleterleri uzlaştırmayı temel alan politik önerilerini esasen sihirli bir çözüm yolu olarak dillendiriliyorlar. Filistin meselesi konusunda önerilen bu çözüm yolu, alabildiğine saçma, aynı zamanda gerçeğe gözünü kulağını kapatmış bir zihnin ürünü. Zira İsrailli bir işçi, hâlen daha bir yerleşimcidir.

Yerleşimci topluluklar içerisinde çelişkili sınıfsal ilişkiler mevcut olabilir, ama bu ilişkiler, kendi sosyopolitik gerçekliği ve siyaset alanı dâhilinde var olmaktadırlar. İster işçi olsun isterse burjuva, tüm bu insanlar, yerinden yurdundan edilmiş Filistin halkının gözünde birer yerleşimcidirler.

Bu insanlar, hep birlikte, Filistin toprağının çalınma sürecine ve o toprağın yerlisi olan Filistin halkının kovulma işlemine katkıda bulunuyorlar. Filistin’in kurtuluşu yolunda kimse yerleşim birimleri veya yerleşimci kurumlardan oluşan muhtelif toplumsal katmanlar arasında herhangi bir ayrıma gidemez.

Yerleşimci işçi sınıfı, içinde olduğu yerleşim biriminde ekonomik haklarından mahrum kalmış olabilir, ama geniş planda bu işçiler, o toprağın yerlisi olan Filistinliler karşısında toplumsal ve politik açıdan imtiyazlı bir konuma sahiptirler. Dolayısıyla İsrailli işçiyle Filistinli işçiyi uzlaştırmaktan söz eden her türden laf, saçmadır.

Yerleşimci işçi sınıfı, Filistinlileri evlerinden topraklarından mahrum bırakan, onları mülksüz kılan sömürgeci hukukunun koruması altındadır, tıpkı toplumsal yapılara hâkim olan burjuvazi gibi. Yerleşimci yapının işlevleri söz konusu olduğunda, sınıfsal farklılıklar bir biçimde ortadan kalkmaktadır.

Yerleşimci birimleri, sözde ve eylemde doğası gereği yabancı düşmanı ve sağcı birer kurum olarak işlemektedirler. Bu yerleşimler, Siyonist ideolojinin temelidirler.

Bütünsel bir bakış açısından söylenebilir ki esasen ülkede “İsrail solu” diye bir şey yoktur. Sağıyla soluyla tüm bu insanlar, aynı sömürgeci projeye katkıda bulunmaktadırlar.

“İsrail”de politik faaliyet yürütmek, Siyonist ideolojiye bağlı olmak demektir, çünkü “İsrail”, tam da bu ideoloji ile birlikte inşa edilmiştir. Siyonizm, doğası gereği, varlık düzleminde sağcı olduğundan, “emek Siyonizmi” terimi de birden hükmünü yitirmektedir.

“Emek Siyonizmi” elbette ki vardır, ama bu varlık, yerleşimcinin yürüttüğü siyasetin o alabildiğine sığ sosyopolitik koşullarına mahkûmdur. “Emek Siyonizmi”, yerleşimlerin sınırları ötesinde tecrübe edilen gerçeklikle zerre ilişkiye sahip değildir.

@Aldanmarki
13 Aralık 2022
Kaynak

0 Yorum: