21 Ocak 2023

,

Lenin Öldü

Lenin artık yok. Lenin’i kaybettik. Atardamarların çalışmasına yön veren o gizli kanunlar, onun canını aldılar. Milyonlarca kalbin büyük bir tutkuyla dile getirdiği o talep karşısında tıp, kudretsiz ve çaresiz olduğunu ortaya koydu.

Oysa yeri doldurulamayacak olan, özel bir insan olarak o büyük lider Lenin İlyiç’in atardamarları yeniden çalışsın, can bulsun diye kanını hiç tereddüt dahi etmeden, son damlasına kadar o kadar çok insan feda ederdi ki. Fakat bilimin güçsüz kaldığı o yerde tek bir mucize bile gerçekleşmedi. Bu kelimeler, denize düşen devasa kayalar misali, bilincimizden dökülüyor. Yaşanan bu olay, akla hayale gelmeyecek, kimsenin inanmayacağı bir şey.

Tüm dünya işçilerinin bilinci bu gerçeği idrak edemiyor, çünkü düşman hâlâ çok güçlü, yol hâlâ çok uzun, tarihin en büyük işi, henüz sonlandırılmış değil. Çünkü dünya işçi sınıfı Lenin’e ihtiyaç duyuyor, öyle ki dünya tarihinde hiç kimseye onun kadar ihtiyaç duyulmadı.

Hastalığının ilk aşaması on aydan fazla sürmüştü. İkinci aşamasında indirdiği darbe, çok daha ağır oldu. Hekimlerin ağzından dökülen o acı verici ifadeye bakacak olursak, atardamarlardaki sorunda hiçbir değişiklik yaşanmamıştı. O damarlar, Lenin’in hayatına kötü bir oyun oynadılar. Aslında iyileşmesi, hatta tümüyle eski hâline dönmesi bekleniyordu, ama tabii felâket de bir seçenekti. Şifa bulmasını beklerken, o felâketle yüzleştik. Beynin nefes alma merkezi işlemez oldu, o büyük dâhinin aklının merkezini boğdu.

Vladimir İlyiç artık yok. Parti, yetim kaldı. İşçi sınıfı, yetim kaldı. Öğretmenimizin ve liderimizin ölüm haberi, hepimizde bu türden bir duyguya yol açtı.

Bundan sonra nasıl ilerleyeceğiz, yolumuzu nasıl bulacağız, yoldan çıkmamayı nasıl başaracağız? Çünkü yoldaşlar, Lenin artık bizimle değil!

Lenin artık yok, ama Leninizm var. Lenin’de ölümsüz olan ne varsa, öğretisi, eserleri, yöntemi, örnekliği içimizde, kurduğu partide, liderlik ve rehberlik ettiği ilk işçi devletinde yaşıyor.

Tarihin o büyük lütfu sayesinde onunla aynı dönemde doğmuş, onunla çalışıp ondan bir şeyler öğrenmiş olduğumuzdan, bu kederi kalplerimiz artık aşabilecek durumda. Partimiz, Leninizmin pratiğe dökülmüş hâli, partimiz, işçilerin kolektif lideri. Her birimizin içinde Lenin’den küçük bir parça yaşıyor ve üstelik bu, en iyi parçamız.

Bundan sonra nasıl devam edeceğiz? Ellerimize Leninizmin fenerini alarak ilerleyeceğiz. Peki yolu bulabilecek miyiz? Partimizin kolektif aklı ve kolektif iradesiyle bulacağız!

Yarın, bir gün sonra, bir hafta sonra veya bir ay sonra “Lenin gerçekten öldü mü?” diye soracağız. Çünkü bir süre sonra onun ölümü, bize doğanın o ihtimal dışı, imkânsız ve korkunç keyfiyetinin sonucuymuş gibi gelecek.

Lenin’in artık olmadığı gerçeği ne vakit aklımıza düşse kalbimizi delen o acı, “artık sorumluluğunuz arttı. Sizi eğiten liderinize layık olun!” diyen bir uyarı, bir öğüt ve bir çağrı olarak algılansın.

Bu acı, keder ve hüzün karşısında saflarımızı sıklaştıralım, kalplerimizi bir kılalım. Yeni mücadeleler için daha da sıkı bir biçimde birleşelim. Yoldaşlar, kardeşler, Lenin artık bizimle değil. Elveda İlyiç! Elveda Lider!

Lev Trotskiy
22 Ocak 1924
Tiflis İstasyonu
Kaynak

0 Yorum: