1
Biden
dönemi ile birlikte Clinton, Bush ve Obama dönemlerinde neoliberal emperyalist
dış politikanın imkân ve araçları tekrar gündeme gelecektir. Biden döneminde
Bolivya ve Nikaragua gibi ülkelerin içişlerine müdahale eden siyasete daha
fazla tanık olacağız. Trump, Venezuela gibi örneklerde görüldüğü üzere, hata
üzerine hata yaptığı için tökezlemiştir. Eğer Susan Rice dışişleri bakanı
olursa, Biden ekibi, ABD emperyalizminin çıkarları uyarınca yapacakları
işlemleri bir cerrah titizliğinde gerçekleştirecektir.
2
Ülke
içine dönük olarak Biden ekibi, kitle hareketlerine karşı uygulayacağı
taktikleri daha da yoğunlaştıracaktır. Obama dönemi, Standing Rock türünden
hareketlerin devlet baskısıyla ezilişine tanıklık etmiştir. Bu anlamda, her
düzeyde paraya boğulan aynı devlet aygıtının, halk hareketinin gelişimini
tetikleyen ana güç olan devrimci Yeni Afrika hareketine karşı hamleler yapması
beklenmelidir. Devrimci örgütlere yönelik sızmalara, liberallerin ve sahte
ilerici isimlerin kendi kendilerine yetki elde etmelerine karşı hazırlıklı
olunmalıdır.
3
Hiç
şüphe yok ki ileride Minneapolis türü kitle ayaklanmaları daha fazla
yaşanacaktır. Minneapolis ayaklanması, yoksul ve ezilen binlerce insana ilham
vermiştir, ayrıca her ne kadar liberallerin yeniden güç kazanmış olması,
komünist liderlik için mücadele etmenin gerekli olduğunu ortaya koymuşsa da
özyönetim ve askerî taktikler konusunda küçük bir ders sunmuştur. Komünistler,
en alttakiler, yoksullar ve ezilenler arasında isyanlar patlak vermezden önce
her gün kitle çalışması yapmalı, bu insanları kitle örgütlerine ve ara yapılara
kazanmalı, onlara zafer için verilecek mücadelenin temelleri konusunda herkesin
anlayacağı kapsamlı bir politik eğitim vermelidir.
4
Seçim
sürecine dâhil olmanın ve oy kullanmanın nafile olduğunu herkesin anlamasını
sağlamak için ajitasyon ve propaganda faaliyeti yürütülmelidir. Eski baskıcı
düzen yerinde durmaktadır, açlık hâlâ aynı açlıktır, hâlâ insanlar evlerinden
atılmaktadır, polisteki şerefsizlik değişmemiştir, insanlar hâlâ sınır dışı
edilmektedir. Biden döneminde de kitleler için hiçbir şey değişmeyecektir.
5
Yeni
Afrikalı proleter ve yarı proleter katmanlar, özel ve kapsamlı bir dikkati hak
etmektedir. Ancak öte yandan biz, propaganda çalışmalarımıza “işçi”yi dâhil
etmenin sosyal yardım için verilen mücadeleleri, fiziken ve zihnen çalışacak
durumda olmayan engellilerin mücadelelerini dışlayacağını görmeliyiz. Örgütsel
kategori olarak “İşçi” kategorisinin kapsamını fahişeler gibi başka kesimleri,
bu kesimlerin özel yanlarını akıldan çıkartmadan dâhil edecek şekilde
genişletmeliyiz. Her durumda somut durumun somut analizi yapılmalı, toplum ve
sınıflar incelenmeli, örgütlenme çalışmalarımız bu analizleri temel almalıdır.
6
Bina,
blok ve sokak düzeyinde evden tahliye girişimlerine karşı birlikler oluşturmak
suretiyle tahliye karşıtı hareketi geliştirip güçlendirmeliyiz. Çalışma
grupları oluşturulmalı, eylemciler belirlenip eğitilmeli, zaferler ve
yenilgiler değerlendirilmelidir. Hakları daha güçlü dillendirmek adına
operasyon sahasında geçerli olan kira hakları konusunda araştırma
yürütülmelidir. Bu, legalizm değil, evlerinden atılan insanlara hizmet
götüreceğini iddia eden, böylelikle devrimci hareketin itibarına zarar verecek
sol oportünist sapmalara mani olmak, kitlelerin çıkarlarını savunmaktır.
7
Anti-emperyalizm,
bina duvarlarına resim ve yazı çiziktirmenin ötesine geçip somutta kitlelere
moral vererek, emperyalizmin siyahî ve melez proleter/yarı-proleter insanlara
verdiği zararları göstermeli, o zararları açıklamalıdır.
8
Kitleler
arasında oportünist bir çizgi izleyen, yerleşimci “komünist” veya “anarşist”
oluşumlar, kitlelere, devrimci liderlere ve bir bütün olarak harekete hukuki
veya fiziki açıdan zarar vermeden önce ifşa edilmeli, eleştirilmeli,
gösterilerden ve hareketin faal olduğu alanlardan kovulmalıdır. Yeni Afrika
devrimci hareketinin içişlerine müdahale etmeye çalışan, liderliği kabule
yanaşmayan veya koalisyon inşa edip o tür bir yapı içerisinde çalışma yürüten,
sağ veya sol oportünist çizgiyi teşvik eden, Yeni Afrikalı eylemcileri
birbirlerine düşüren herkes ifşa edilmelidir. Nihayetinde bu insanların derdi,
hareket değildir ve bunlar, sadece kendi idealizmleri için bizim insanımızı
mayın eşeği olarak kullanmak niyetindedirler. Bu kişilere, “kendi aptallıklarınızı
kendi toplumunuza saklayın, gidin kendi insanınızı örgütleyin ve bizi yalnız
bırakın” denmelidir.
9
Halk
ileride de açlığın pençesinden kurtulamayacak, gene evsiz kalma riskiyle
boğuşmak zorunda kalacaktır. Bu noktada mahalle temelinde yaratıcı, kitleleri
sürece dâhil eden çözüm yolları bulunmalıdır. Örneğin halka kendi sağlıklı gıda
ürünlerini yetiştirmeleri konusunda dersler verecek atölyeler kurulabilir.
10
Kitlelere
halkın milislerinin dayanacağı temel olarak özsavunma becerileri kazandıracak
atölyeler kurulmalıdır.
BRG
13 Kasım 2020
Kaynak
0 Yorum:
Yorum Gönder