07 Aralık 2020

,

Yüz ve Maske


Yüz denilen şey, insandan gayrı hiçbir hayvanda bulunamaz ve karakteri ifade eder.
[Çiçero]

 

Tüm canlılar açıktadır, kendilerini birbirlerine gösterirler ve birbirleriyle iletişim kurarlar, fakat sadece insanın bir yüzü vardır, sadece insan, başka insanlara gösterdiği hâlini ve onlarla kurduğu iletişimi önemli bir şey olarak tecrübe eder, sadece insan, yüzünü kendi hakikatinin mekânı hâline getirir.

Yüzün ifşa ettiği, ortaya çıkarttığı şey, kelimelerle dile dökülebilecek, herhangi bir önerme dâhilinde formüle edilebilecek bir şey değildir. İnsan, kendisini yüzüyle devreye sokar, kelimelerden önce kendisini yüzde ifade eder, orada açığa vurur. Yüzün ifade ettiği şeyse sadece bir bireyin ruh hâli değildir, her şeyin ötesinde o hâlin başka insanlara açılması, ortaya çıkması ve onlarla kurduğu iletişimdir.

Tam da bu sebeple yüz, siyasetin mekânıdır. Hayvanların bir siyaseti yoksa bunun sebebi, onların her daim açıkta olması, ortada olma hâlini sorun etmemesidir, hayvanlar o sorunun içerisinde, onu hiç umursamadan yaşarlar. Bu nedenle hayvanlar, aynalarla ve imajlarla hiç ilgilenmezler. Öte yandan insansa kendini tanımak ve başkalarınca tanınmak, kabul görmek, kendi imajını mülk edinmek, kendi hakikatini o imaj dâhilinde aramak ister. Bu sayede insan, açık olanı, kesintisiz bir politik diyalektik sahası olarak dünya kılar.

Eğer insanlar, her daim sadece bilgi aktarmak, herhangi bir şeyi iletmek zorunda olsaydı, siyaset diye bir şey olmaz, yalnızca mesaj alışverişi olurdu. Ama insanlar her şeyden önce o açıklığa, yani saf bir iletişim kurma becerisine, birbirleriyle iletişim kurmak için sahiptir, dolayısıyla yüz, insanların söyledikleri, değiş tokuş ettikleri her şeyin temeli olan siyasetin asli koşuludur. Bu anlamda yüz, insanların gerçek şehri, tek politik unsurdur. İnsanlar, birbirlerini yüze bakarak tanırlar, yüz sayesinde birbirleriyle tutkulu ilişkiler kurarlar, benzerlikleri ve farklılıkları yüz üzerinden algılarlar, mesafeyi ve yakınlığı yüzle belirlerler.

Kendi yüzünden vazgeçmeye, yurttaşlarının yüzlerini her yerde maskelerle örtmeye karar vermiş olan bir ülke o hâlde, ülkede siyasetin sahip olduğu tüm boyutları silip atmış demektir. Bu boş mekânda her an sınırsız bir kontrole tabi olan bireyler, birbirlerinden kopartılmış, yalnızlaştırılmış, ait oldukları toplumların anlık ve hassas temelini yitirmişlerdir. Bu ülkede bireyler, ancak yüzü olmayan bir isme mesaj iletebilmekte, ancak o kişiden mesaj alabilmektedir. Artık hiçbir ismin bir yüzü yoktur.

Giorgio Agamben
8 Ekim 2020
Kaynak

0 Yorum: