Biz
burada birbirimizi tekfir ederken, birbirimizi yerken, Amerika’dan yola çıkıp,
evinden, ana-babasından, malından, mülkünden geçip Filistin’e, direnişe dâhil
olan bir Rachel var, bilir misiniz?
Hani
hep derler ya; “erkek gibi” diye...
Erkek
gibi değil “Kadın” gibi!
Ne
İslam'ın ne de imanın şartını biliyordu, ne bir mezhebi vardı, ne de cemaati...
Müslüman
değildi, belki bizim gibi Müslüman olsa idi evinde otururdu. Fakat dayanamadı
zulme, belki ona da verseler bir cihad koltuğu bizim gibi o da otururdu sıcacık
evinde.
Ve
tanklarıyla geldiler İsrail askerleri. Buldozerlerle geldiler. Evini yıkmak
istedikleri Filistinli aile yalnız değildi. Rachel kendini siper etti dozerin
önüne.
Dağ
gibi büyüdü Rachel, ümmetin erkekleri küçülürken.
Ve
oracıkta canını teslim etti. Acımadan ve gözlerini kırpmadan katl'ettiler
Rachel'i.
Ne
yanında durabildik ne arkanda saf tutabildik Rachel. Biz kendi kavgamızdan seni
fark edemedik. Şimdi hikâyeni yayınladığımda yine içim dolacak ve aklımdan
çıkmadığın an'lara başka ortaklar, başka şahitler sunacağım sana. Seni
bilmeyenlerin seni tanıması adına. Seni bilmeden ahkâm kesenlere bir ibret
olması adına...
Birileri
“İnkılap Şehidi Kubilay” diye avaz avaz bağırırken, ben sana “Ümmet Şehidi”
diyememenin ezikliğiyle yazıyorum. Çünkü biz İslam'ı böyle anladık. Sen
kâfirsin, biz Müslüman...
Ferhat Taşdemir
15 Mart 2017
0 Yorum:
Yorum Gönder