07 Mart 2017

,

Son Mektup


İki saat süren çatışmada İsrail güçlerince katledilmesinden önce kaleme aldığı son mektubunda, Filistinli eylemci ve yazar Basil Arac, kaçınılmaz sona dair düşüncelerini ortaya koyuyor.

31 yaşında olan ve Beytüllahim’in Valacca köyünde oturan Arac, Eylül’den beri İsrail güvenlik güçlerince takip ediliyordu. Eylül’de hapisten çıkan Arac, beş ay boyunca tek bir suçlama veya açıklama olmaksızın gözaltında tutuldu. Bu süreç dahilinde açlık grevi eylemine katıldı, işkenceye ve kötü muameleye maruz kaldı.

İsrail polisi, Arac’ı “İsraillilere ve güvenlik güçlerine saldırı planlayan terörist hücresinin başı” olmakla suçluyordu.

Aylar süren insan avından sonra İsrail güçleri, Kaddura mülteci kampının dış mahallelerinden birinde bulunan evini kuşattı. Pazartesi günü sabah erken saatlerde yaşanan çatışmada mühimmatı tükenen Arac katledildi.

Ailesinin sosyal medyada paylaştığı mektup Arap milliyetçiliğine, anavatana ve kurtuluşa çakılan selamla başlıyor ve devamında şunları söylüyor:

“Eğer bu mektubu okuyorsanız ben ölmüşüm, ruhum budünyadan göç etmiş demektir. Dua ediyorum, inşallah Allah’ın huzuruna günahsız bir kalple, en ufak riyadan arınmış olarak, zerre tereddüt yaşamadan çıkarım.”


Mektubun devamında Arac, İsrail güçlerince katledilen diğer birçok Filistinli gibi, son vasiyetini kaleme almanın yol açtığı o ilk güçlük üzerine kafa yoruyor.

“Selam olsun Arapların birliğine, vatana ve kurtuluşa,

Bu satırları okuyorsanız demek ki ben ölmüşüm, ruhum onu Yaradan’ın yanına yükselmiş. İnşallah, Allah’ın huzuruna arı duru, masum bir kalple, zerre tereddüt yaşamadan, gönül rahatlığıyla, samimiyetle, riyadan arınmış bir şekilde çıkarım.

İnsanın kendi vasiyetini yazması öyle zor ki. Yıllarca şehitlerin yazdıkları vasiyetleri düşünüp durdum ve o vasiyetler her zaman beni şaşkına çevirmişti. Bu vasiyetler kısaydı, alelacele yazılmış gibiydi, pek fazla belagate sahip değildi. Ama hiçbiri de şehadet konusunda gerekli cevapları bulma ile ilgili susuzluğumuzu dindirmiyordu.

Şimdi bana gerekli cevapları veren, alnıma yazılmış kendi ölümüme doğru yürüyorum. Ne kadar da aptalmışım! Bir şehidin eyleminden daha belagatli ve daha duru bir şey var mı?

Bu mektubu birkaç ay evvel yazmalıymışım. Beni bundan alıkoyansa siz yaşayan insanlar için yukarıda dillendirdiğim soruyu sizin adınıza benim cevaplamamın gerekli olup olmadığı sorusuydu. Sizler cevapları kendiniz arayın, mezarlarda yatanlar olarak bizlerin tek ihtiyacı, Allah’ın merhameti.”

Middle East Monitor
7 Mart 2017
Kaynak

0 Yorum: