Geçen
sene 19 Eylül 2024’te Dünya, Seyyid Hasan Nasrallah’ın sesini son kez duydu.
O
gün halkının karşısına çıkan Hizbullah lideri, çok üzgündü. Kalbinin kederle ve
acılarla dolu olduğu belliydi.
17
ve 18 Eylül tarihlerinde telsiz ve çağrı cihazı saldırıları olmuş ve en seçkin
savaşçılar ya şehid olmuş ya da ellerini, gözlerini kaybetmişti.
Hasan
Nasrallah, Salı ve Çarşamba günü yaşananların “ağır” olduğunu ama Gazze’yi
savunmaktan vazgeçmeyeceklerini söyledi:
“Gazze’yi
savunmaktan vazgeçmeyeceğiz, bedeli ne olursa olsun!”
Bu
konuşmadan dört gün sonra Lübnan, savaş tarihinin hiç yazmadığı şekilde ağır
bir bombardımana uğradı. İsrail savaş uçakları 23 Eylül günü, bir gün içinde
Lübnan’a 1.100’den fazla kez saldırı düzenledi. On binlerce kişi evsiz, yurtsuz
kaldı. Lübnan’ın güneyi, Gazze’den farksızdı.
27
Eylül günü ise, İsrail savaş uçakları Hizbullah liderini hedef aldı. Sığınak
delici 85 ton bomba ile onu şehid ettiler.
Kim
ne derse desin, Hizbullah ve mazlum Lübnan halkının Gazze için ödediği bedel,
insanlık tarihine bırakılmış destansı bir öğretidir.
Hasan
Nasrallah’ın son konuşması, bu öğretinin manifestosu olarak insanlığa miras
kalmıştır. Bu mirasın adı direniş ahlakıdır. "Heyhat minnezzille"
ahlakıdır. Bu miras, kurtuluşumuzun, zaferimizin ve çocuklarımızı bekleyen
aydınlık günlerin kurucusu olacaktır.
O
gün seni son kez dinledik. Fitnenin, fesadın, ateşin ve bombaların altında
yaşadın. Kederli, yaralı, hüzün dolu ve ama mutmain bir kalple aramızdan
ayrıldın. Bize zaferler vaat ettin ve zaferler bıraktın. Kalplerdeki sevgin
büyüyecek ve başka kalplere taşacak. Allah’ın selamı üzerine olsun.
Mücahit Gültekin
19
Eylül 2025
Kaynak
0 Yorum:
Yorum Gönder