23 Eylül 2025

,

Yapay Zekâ ve Toplumsal İlişki


Gece geç saatte, güzel bir uyku öncesi sevgilime mesaj atmak istedim. Bir iki kadeh içkinin ardından atacağım mesajların eğlenceli olacağını düşündüm. Nedense Whatsapp’ın yapay zekâ botunu kullandım. Sonrasında kendimi bu rehber robotla bilim felsefesi, politik ekonomi ve yapay zekâ tartışırken buldum. Bu, bir saatimi alan tartışmanın yaşandığı gecenin sabahında sevgilimden “Senin derdin ne?” yazılı bir mesaj aldım.

Bu Whatsapp’taki rehber robot gibi sosyal medya şirketleri de kendi platformlarında tüketiciler üzerindeki kontrollerini iyice artırıyorlar. Pençelerini geçirdikleri ilişki dâhilinde bu şirketler, yeni numaralara başvuruyorlar. Neticede şirketler, kapitalizm koşullarında toplumsal hayatın yeni alanlarını kâr elde etmek için kullanıyorlar. Yapay zekâ, bu noktada devreye sokuluyor.

Esasında toplumsal ilişkinin kendisi metalaştırılıyor. Yapay zekâ sayesinde sosyal medya şirketleri, sermaye biriktirme mücadelesinde yeni bir cephe açıyor. Bu yeni başlamış sürecin toplumsal, politik ve ekonomik sonuçları değerlendirilmeyi bekliyor.

Sevgilime mesaj yazarken rehber robot, cana yakın, uzlaşmacı ve meraklı haliyle benim daha uzun cevaplar vermemi sağladı. Böylece oluşan karmakarışık ruh durumu dâhilinde yapay zekâ, cevap vermeyi sürdürmem konusunda beni tahrik etti, bir yandan da benim sohbeti sonlandırmadığım için rahatsız olmamamı sağladı.

Whatsapp’ın yapay zekâyı devreye sokmaktaki amacı, sadece arkadaşlarla mesajlaşmayı kolay kılmak veya platformda kalmamı sağlamak adına bana faydalı bilgiler sunmak değil. Bu robotla ilişki, bir yandan da benim aplikasyonda istediğimden daha uzun süre kalmamı sağlıyor. Bu imkân, toplumsal ilişkinin kendi içinde bir metaya dönüşmesinin ardındaki itici güç.

Şeyleşen Toplumsal İlişkiler Metalaştırılıyor

Toplumsal ilişkilerin metalaşması, günümüz kapitalizminin her yanı kuşatan dinamiklerinin, yani dijital veya gözetim kapitalizminin neticesi. Şeyleşme, zaten kapitalizmin doğasına içkin bir süreç. Bu süreç, pratikleri veya şeyleri, kapitalist üretim süreci için uygun kılmak adına, soyutlama işlemi üzerinden toplumsal veya organik niteliklerinden arındırıyor.

Shoshana Zuboff’un ifadesiyle, “kapitalizmin en son aşamasında gerçeklik, kurgusal dönüşümden geçiyor.” (Zuboff 2015, s. 85) Aynı şekilde, toplumsal dünyanın veriye indirgenmesi süreci de davranışların şeyleşmesine neden oluyor.

Simon Lindgren’in tespitiyle, yapay zekâ bağlamında şeyleşme süreci, aldatıcı bir biçimde insan kaynaklıymış gibi görünen metinleri, görüntüleri ve videoları oluşturan devasa büyüklükteki istatistiki modelleri meydana getirmek için gerekli verileri üretiyor.

“Bize takdim edildiği biçimiyle yapay zekâ, kendisini üreten, kullanımıyla etkilediği toplumsal ilişkileri gizliyor, saklıyor.” (Lindgren 2024, s. 87) Yapay zekâ, toplumsal ilişkilerin birer hizmet gibi satılmasını, bunun neticesinde birer veriye indirgenmiş toplumsal ilişkilerin metalaşmasını sağlıyor.

Gelgelelim bu rehber robotlar, çok daha fazla şeye yol açıyor. Mesaj atmak veya resim yollamak gibi hizmetler sunmak yerine bu yapay zekâ temelli uygulama, toplumsal ilişkiyi metalaştırıyor. Bu metalaşma süreci, kullanıcıları yapay zekâ modeline, dolayısıyla, modelin veya verilerin sahibi olan platforma karşı körleştiriyor. Burada Zuboff ve Lindgren’in tarif ettiği, toplumsal ilişkilere dair bilgilerin metalaştırılmasından da toplumsal ilişkiyi işlerinin merkezine koymuş diğer türden hizmetlerden farklı bir işleyiş söz konusu. Barlar, lokantalar, kulüpler, festivaller, dans sınıfları, hızlı flört siteleri, hatta Facebook ve Twitter gibi sitelerde insanlar, fiziki veya dijital, toplumsal ilişkinin gerçekleştiği bir mekâna sahipler. Sürecin kendisi ilişkinin taraflarının kontrolünde. Ama yapay zekâ tabanlı rehber robotlar üzerinden toplumsal ilişki, şirketin mülkü haline geliyor.

Bu sahip olma becerisi, yeni çitleme süreci için çok önemli. Marx, on sekizinci yüzyıl İngiltere’sinde, Çitleme Kanunu’nun tapularda değişiklik yaptığını, böylece eskiden köylüye ait toprakların elitlerin mülkiyetine geçtiğini söylüyordu. Bugün de bu rehber robotların toplumsal ilişkileri şirketlerin mülkiyetine geçirdiğini, dolayısıyla, bu ilişkilerin şirketlerce kontrol edildiğini söylememiz gerekiyor.

Tıpkı kent merkezlerindeki arazi spekülasyonları ve yoksul ülkelerdeki toprak gasplarında olduğu gibi toplumsal ilişkilerin mülk edinilmesi süreci de yeni bir mevzi. Bu, kapitalizmdeki yayılmacılık eğiliminin, yani Luxemburg ve Lenin’in emperyalizm olarak teorize ettiği, kâr için eskiden kapitalizm dışı olan uzamların araştırılmasını zorunlu kılan sürecin bir uzantısı (Krätke 2021).

Youtube yıldızı Bo Burnham, bu süreci daha yalın bir ifadeyle anlatıyor:

“Sosyal medya şirketleri hayatınızın her bir saniyesine el koymak için geliyorlar. Biz (yani zengin ülkelerin insanları) eskiden toprakları sömürgeleştirirdik […] bu şirketler, bugün hayatımızın her bir dakikasını sömürgeleştirmeye çalışıyorlar” (YouTube 2025).

Şirketlerin Toplumsal İlişkiyi Metalaştırma Stratejileri ve Toplumsal Yankıları

Peki bu süreç nasıl işliyor? Esasında sürece anbean tanıklık ediyoruz. İlk adım olarak rehber robotlar, sosyal medya platformlarına ekleniyor. Örneğin Whatsapp, kişilerle yürüyen sohbetlerde ve uygulamanın kendisinde bir tür asistan olarak işleyecek rehber robotu devreye sokuyor. Böylelikle robot, kullanıcının gündelik ilişkilerine yediriliyor. Hepimiz, yapay zekâ desteğine alıştırılıyoruz.

Aynı model, randevu aplikasyonlarında da devreye sokuluyor. Yapay zekâ destekli rehber robot üzerinden kullanıcılar, romantik ilişkiler kuruyorlar. Algoritmanın belirlediği ideale göre gönül ilişkilerimiz cilâlanıyor. Böylelikle insanlar, kendi şahsiyetleri ve kırılganlıkları üzerinden insanlarla bağ kurmak için gerekli özgüveni geliştirme ihtiyacından kurtuluyorlar.

İnsanların kendilerini giderek yalnız, kaygılı ve depresif hissettikleri bir toplumda yapay zekâ çözüm olarak görülüyor. Bugünlerde insanlar, meslektaşlarıyla, arkadaşlarıyla ve sevgilileriyle sorunlarını çözmek için yapay zekâya başvuruyorlar. Bu, aslında iki ucu boklu bir değnek: sosyal medya platformlarının geliştirdiği işletme modeli, bir yandan yalnızlığı ve kaygıyı derinleştiriyor (Andrew P. Smith ve Hasah Alheneidi 2023) bir yandan da meslektaşlar yerine işyerlerinde yapay zekâdan yardım alma hali, insanları daha da yalnız, kaygılı ve bezgin kılıyor (Roulet 2025). Sosyal medya platformları, önce salgın halini almış yalnızlık için gerekli koşulları yaratıyor, ardından da kullanıcılarını diğer insanlarla yeniden bağ kurmanın yollarını bulma çabası dâhilinde yapay zekâ temelli modellerine bağımlı yapıyor.

Sosyal medya şirketleri, yeni mevziler elde ediyorlar. Ayrıksı bir şahsiyete sahip rehber robotlar programlıyorlar. Eğlence için kullanılan bu robotların platform üzerinden insanların dikkatini arkadaşlarından daha iyi çekeceğine inanılıyor. İnsanlar arasında kurulan toplumsal ilişkiler, giderek azalıyor. Dikkat ve empati azalıyor. Bunların yerini şirketlerin sahibi olduğu rehber robotlarla sanal âlemde kurulan toplumsal ilişkiler alıyor. (Wiehn 2023)

Tam da bu sebeple, bir yapay zekâ girişimcisi, bu türden rehber robotları kullanmayı reddediyor. Financial Times, bu noktada gayet distopik bir örnek sunuyor:

“Çin’de kullanılan Xiaoice isimli dişi rehber robotun 500 milyon erkek arkadaşı var. Erkekler, kızlarla buluşmak istemiyorlar çünkü erkekler, bugün kendilerine tam da duymak istediklerini söyleyen sanal kız arkadaşlara sahipler.”

Tam da bu sebeple Meta, bugün bu türden dijital arkadaşlar geliştirme, böylelikle finans kapitalin dindirilmesi imkânsız açlığını giderme konusunda öncü olmak istiyor. Wall Street Journal gazetesinin haberine göre Zuckerberg, çalışanlarından her türden güvenlik tedbirini asgari düzeye çekmelerini istemiş (Horwitz 2025). Aynı haberde Meta’nın hep küçük yaşta kalacak, okula giden ve kullanıcısıyla seks yapmak isteyecek bir rehber robot geliştirdiğinden bahsediliyor.

Toplumsal İlişkilerin Metalaştırılması Sürecinin Politik Ekonomisi

Rehber robotun yaşı, kolayca çözülecek bir mesele. Bu modeller alabildiğine baskıcı olan politik ekonomi bağlamında varoluyorlar. İlk günden beri bu yapay zekâ modelleri her daim tarafgir olageldi. Çünkü verilerle ve eksik olan korkuluklar, bunun yanında, ilgili programlama kararları hep belirli değerlerle yüklüydü. Ayrıca verilerin işlenmesinde kadın düşmanı ve ırkçı kapitalizm söz sahibiydi (Zajko 2023, s. 362–363).

Yapay zekâ modelleri birilerinin mülkü. Dolayısıyla bu modeller, teknoloji ve finans kapitali elinde bulunduran gerici sınıfın parçası olan sahiplerinin kullandıkları birer araç (Heikkilä 2025): Elon Musk, pratikte saldırgan içerikler üreten bir rehber robotun imal edilmesi talimatı verdi. Ama aynı Musk, Silikon Vadisi’nde politik açıdan ilerici yapay zekâ modellerinin üretilmesine mani olunması gerektiğini söyledi (Murphy ve Criddle 2025).

Verilere erişim ve fiziki hesaplama yeteneği yanında teknoloji şirketlerinin halihazırda ellerinde tuttukları piyasa hâkimiyeti açısından yapay zekâ modellerinin ihtiyaç duydukları ölçek etkileri dikkate alındığında, bu kapitalistlerin yaratıcı yıkım sürecini tek başına piyasa mekanizmaları üzerinden işletemeyecekleri görülmeli.

Bu kasvetli dönemde yapay zekâ tabanlı rehber robotların sosyal medya uygulamalarına dâhil edilmesiyle birlikte tanık olduğumuz niteliksel sıçramayı idrak etmemiz gerekiyor. Toplumsal ilişkiler metalaştırılıyor. Bu gelişme, yapay zekâya bağımlı olmamıza, bu bağımlılığın derinleşmesine ve kapsamının genişlemesine sebep olacak bir tehdit.

Kapitalistlerin kontrolüne giren toplumsal ilişkilerin metalaştığını ve birilerine tabi kılındığını görmezsek, bu gerçekle mücadele edemeyiz. Bu mücadele, toplumsal ilişkilerin herkese ait olgular olarak kalmasını talep ediyor. Öncelikle bizi yapay zekâya tabi kılacak kaygıyı ve toplumsal izolasyonu meydana getiren politik ve ekonomik sistem olarak kapitalizme karşı konulmalı.

Kaynakça:
Andrew P. Smith; Hasah Alheneidi (2023): “The Internet and Loneliness”, AMA Journal of Ethics 25 (11), Ethics.

Heikkilä, Melissa (2025): “What do AI chatbots say about their own bosses — and their rivals?” Financial Times, 18 Mayıs 2025, FT.

Horwitz, Jeff (2025): “Meta’s ‘Digital Companions’ Will Talk Sex With Users—Even Children”, The Wall Street Journal, 27 Nisan 2025, WSJ.

Krätke, Michael (2021): “Rosa Luxemburg’s Heterodox View of the Global South”, Rosalux, 5 Haziran 2025.

Lindgren, Simon (2024): Critical Theory of AI. Cambridge, Hoboken, NJ: Polity Press.

Murphy, Hannah; Criddle, Cristina (2025): “Meta accelerates voice-powered AI push”, Financial Times, 3 Temmuz 2025, FT.

Roulet, Thomas (2025): “Overreliance on AI tools at work risks harming mental health”, Financial Times, 16 Mart 2025, FT.

Wiehn, Tanja (2023): “Algorithms and emerging forms of intimacy”, Simon Lindgren (Yayına Hz.), Handbook of Critical Studies of Artificial Intelligence içinde, Northampton: Edward Elgar Publishing.

YouTube (2025): Bo Burnham, 2019 yılında büyük teknoloji şirketlerinin her şeye el koyacağı öngörüsünde bulunmuştu. Youtube, 5 Haziran 2025.

Zajko, Mike (2023): “AI as Automated Inequality: Statistics, Surveillance and Discrimination”, Simon Lindgren (Yayına Hz.), Handbook of Critical Studies of Artificial Intelligence içinde, Northampton: Edward Elgar Publishing.

Zuboff, Shoshana (2015): “Big Other: Surveillance Capitalism and the Prospects of an Information Civilization”, Journal of Information Technology 30 (1), s. 75–89. Sage.

0 Yorum: