Kısaca bir iki sözüm olacak.
Yenilgiyi sahiplenen “sosyalistler”, hızlıca CHP’ye
üye olarak yollarına devam etmeliler diye düşünüyorum. İşçi sınıfından ve
sosyalizmden uzak durarak, yerel seçimlere rıza üretmeye başlamak için gün
sayanlar, en azından kendilerine karşı dürüst olsunlar.
Kaybeden, her hâlükârda biz olacaktık. Bizim için
kazanımlar, sermayenin sandıklarıyla, adaylarıyla ortaya çıkmıyor. Bu kadar
basit bir sosyalizm anlayışını dahi terk etmiş olanların, hangi partiye-adaya
oy vermiş olursa olsun, yenilgiyi emekçilere fatura etme hakkı yok, hiç olmadı.
Yenilen, sermayenin sandıklarından Türkiye işçi sınıfı
için hayırlı bir şeyler bekleyen akıl tutulmasıdır.
Yenilen, Erdoğan’dan kurtulmak isteyen emekçilerin
iradesi değildir. O irade, sınıf kardeşleriyle buluşup yoksulluğa, zulme,
baskıya karşı mücadele potansiyeli barındırıyor.
Yenilen Bilal Atan, Turan Aktaş ve direnen sayısız
işçi değildir. Onlar, yenilen burjuva siyasetinin malum kanadına karşı
ekmekleri için mücadele ediyorlardı, fakat herkese mavi boncuk dağıtan CHP, göstermelik
dahi olsa onların taleplerini kabul etmedi bu süreçte.
Emekçilere, sınıf siyasetine yönelmek yerine,
kapitalizmin temsilcilerinde keramet aramaya devam edecek olanlarla yolları
ayırmak gerekiyor. Yoksa ilk seçimde çürümüş siyasetçiler, bize umut olarak
satılmaya devam edilecek. Bağımsız bir sınıf siyasetine çok acil ihtiyacımız
var.
Bugün kutlama yapan ya da evinde kahırla oturan iki
işçi de yarın karanlık bir ülkeye uyanacak. Sonuç ne olursa olsun, kazanan,
hayatımızı korkunç bir döngüde esir alan kapitalizm olacaktı. Kazanan
zenginlerdir, kaybeden açlığa ve sefalete mahkûm edilen tüm emekçiler.
Bu düzenden kendisine en ufak bir fayda, iyilik
geleceğini düşünenin karanlıktan çıkması da mümkün değil. Kapitalist karanlık,
temsilcisi kim olursa olsun, mücadele ile dağıtılır. Emekçilere karşı aynı
tahammülsüzlüğe sahip zengin partilerinden kurtulup, sosyalizme yüzümüzü
dönelim.
Seçime günler kala iş cinayetlerinde katledilen
işçilerin üzülmeye ya da sevinmeye fırsatı olmadı. Her kimlikten işçi, tüm
düzen partilerinin programında ortaklaştığı kapitalizm tarafından öldürüldü.
Hayatta kalmayı başarmış her işçinin anlaması gereken en önemli gerçek bu.
Bizim için ekmek gibi su gibi acil olan tek şey, sınıf
siyaseti ve sosyalizm. İçine hapsedildiğimiz emek cehenneminde bir damla umut
arıyorsak, umut sosyalizmdir. Bu kardeşiniz 25 yıldır seçim görüyor, “artık bu
gösteriden bize hayır gelmediğini anlayalım” derim naçizane.
Entfremdung
28 Mayıs 2023
Kaynak
0 Yorum:
Yorum Gönder