Tüm zamanların en önemli Siyah Güç sanatçısı, öncü
isim Emory Douglas’la konuşuyoruz. Eski yoldaşımıza ve dostumuza son süreci
soruyoruz.
Yoldaş Emory, Siyah Sanat Hareketi’nin önemli
ismi. Kara Panter Partisi’nin önde gelen liderlerinden. Sanatı, partinin aldığı
konumların devrimci bir yoldan aktarılmasında epey bir ağırlığa sahip. En fazla
bilinen eseri ise polise "domuz" dediği çalışması.
Sömürgeci devletin silâhlı faşistleri olarak polislere “domuz” denmesi eski mevzu, ama KPP’nin gazetesinde ve afişlerinde kendisine yer bulan sanatı, bu kavramı ülke ve dünya genelinde daha da popüler hâle getirdi: Evet, polisler domuzdur!
Kara Panter Partisi gazetesi, partinin savunduğu
görüşleri, amaçlarını ve analizlerini kitlelere aktardığı en önemli araçtı. Gazete,
yüz binin üzerinde dağıtılıyordu.
Bugün siyahlar arasında militanlık düzeyi yeniden
yükseliyor, hareket tüm artı ve eksileriyle ilerleme kaydediyor, ama öte yandan elimizde
sosyal medya olmasına karşın, eğitim, örgütlenme ve liderlik konusunda KPP
gazetesi kadar işlevli olabilecek organlara hâlen daha sahip değiliz.
İnternetten önce Kara Panter gazetesine kapsamlı “halka hizmet” programları eşlik
ediyordu ve programlar, sosyalist, devrimci siyah güç isyanı için kitle
tabanının oluşturulmasına katkıda bulunuyordu.
KPP gazetesinin ön yüzünde, ABD’de panterlerin
verdikleri mücadeleyle ilişkili hususlara yer veriliyor, kapağa her daim
anti-emperyalizm, sosyalizm üzerine kurulu yazılar taşınıyordu. Örneğin bu
kapakta karşımıza Kore, Vietnam, Çin, Kim, Ho ve Mao çıkıyor.
Emory’yle yaptığımız sohbete dönelim:
Emory, Mao’nun sözünü anımsatıyor ve George Floyd’un
öldürülmesinin “bozkırı tutuşturacak kıvılcım” olduğunu söylüyor.
“Polis
daha önce de insanlarımızı katletti, militan toplumumuz, Freddie Gray olayına
da, Baltimore, Ferguson gibi yerlerde yaşanan cinayetlere de, Eric Garner’ın
katline de tepki gösterdi. Bu hareketler, ayaklanmayı besleyen gelişmeler
üzerinden inşa edilmişti.
Bugün
isyanı meydana getiren koşullar arasında asıl öne çıkan husus, ırkçı polis
zulmü, ama bir yandan da salgınla birlikte açığa çıkan ve artan yoksulluğu da
anmak lazım. Salgın, yaşadığımız zulmü yoğunlaştırdı ve hepimiz, patlamaya hazır
bir bombaya dönüştük.”
Emory Douglas’ın şu izahatına katılmamak mümkün
değil: “İsyan, tüm dünyaya ayaklanmanın yolunu gösterdi.” Emory bu yaşananı “isyan”
olarak tanımlıyor, ama bizim “Siyah Ayaklanması” tabirine de olumlu yaklaşıyor
ve bu yaşananı “Siyah Devrim sürecinin başlangıcı” olarak tarif ediyor.
Emory Douglas, ayaklanma sürecinde yaşanan,
şiddetle alakalı tartışmalar konusunda ise şunu söylüyor:
“Şiddet,
ABD’nin başını çektiği emperyalist sistem bağlamında ele alınmalı, dünyada en
fazla şiddeti bu sistem üretiyor. Dolayısıyla ondan şiddet konusunda bir şeyler
öğrenilmiş olması gayet doğal!
Barışçıl
ve barışçıl olmayan mücadele araçları konusunda her zaman bir tartışma olmuştur. Gelgelelim
mücadele, kurtuluş yolunda eldeki tüm araçları devreye sokabilmelidir.”
Emory Douglas, en büyük devrimci sanatçılardan
biridir ve estetik, yani imgelem yoluyla temsil edildiği biçimiyle, tüm
kültürel, politik, kimliksel ortam konusunda muazzam bir anlayışa sahiptir. Devrimci
kültür yoksa halkın devrimci hareketi de olamaz.
Bu bağlamda Douglas şunu söylüyor:
“Hiphop
kuşağı, kendi devrimci estetiğini geliştirmeli. Biz KPP’de iken kendi
estetiğimizi geliştirdik, bu yönde kendi mücadelemizi verdik. Bugünün gençleri
de kendi devrimci kültürünü oluşturabilmeli.”
Kültürümüzde sömürgeci fikirlerin yayılması konusunda
ise şunu söylüyor:
“Aynı
gençliğin kendi müzikleri üzerinden kapitalist materyalizme maruz kalmaları
gerçekten utanç verici, gençlerin kendi kurtuluş kültürünü tarif etmeleri
gerek.
Siyah
Kurtuluş Hareketi gibi devrimci halk teşkilâtlarıyla çalıştım, gençlerle parti
faaliyetleri üzerinden ilişki kurdum, sanat çalışmalarıma gençler her zaman
yakından ilgi gösterdiler.”
Sohbetin sonunda Emory Douglas şunu söylüyor:
“Bizim
deneyimimizden bir şeyler öğrensinler ve bu deneyimleri kendi kurtuluş
mücadelelerine tatbik etsinler diye Kara Panter Partisi’ndeki deneyimimizi genç
kuşaklarla paylaşıyorum.”
Ta 2008’de Malcolm X Hareketi Emory Douglas’ı bir
etkinlikte ağırlamış, Kara Panter Partisi’nin liderlerinden biri, ilk kez Londra’da
halk önüne çıkmıştır.
Şiddet Dışı Öğrenci
Koordinasyon Komitesi ve Kara Panter Partisi’nin eski liderleriyle birlikte
çalışan bir hareket olarak Malcolm X Hareketi’nin amacı, bu liderlerin mirasını
ve verdiği dersleri aktarmak ve mücadelemizi keskinleştirmektir. Biz, bu
köprüleri kurmayı amaçlıyoruz. Ayaklanma yolunda halkımızı bilgilendirmenin en
önemli yolu bu.
Malcolm
X Hareketi
8 Haziran 2020
Kaynak
0 Yorum:
Yorum Gönder