Nevşin
Mengü, 15 Haziran 2025 tarihli tvitinde şunları söylüyor:
“İsrail
basını güvenlik kaynaklarına dayanarak, İsrail’in İran’ın nükleer silah üretmek
üzere olduğunun tespit edildiğini, İsrail’in bu nedenle saldırıya geçtiğini
yazıyor. İddialara göre, İsrail, 7 Ekim’in hemen ardından İran’ın nükleer silah
için çalışmaya başladığını tespit etti. Nükleer silah için önemli unsurlardan
bir tanesi, zenginleştirilmiş uranyum. İddialara göre İran, bir yandan uranyum
zenginleştirme üzerine çalışırken, nükleer silahlar için gerekli komponentleri
piyasadan toplamaya başladı. İsrail birkaç hafta içinde İran’ın nükleer
silahlarının operatif hale geleceğini tespit ettiklerini, operasyonu o nedenle
yaptıklarını söylüyor. İran bu iddiaları doğrulamıyor. Uranyum zenginleştirmeye
de bağımsız bir ülke olarak hakkı olduğunu, kimseye hesap vermek zorunda
olmadığını söylüyor.”[1]
Nevşin
Mengü:
Manipülasyon
yapan bir İsrail propagandacısısınız ve bu yüzünüze vurulduğunda, “Sadece
karşılıklı iddiaları aktarıyorum” sahtekarlığına başvuruyorsunuz. Ancak
aktardığınız iddiaları öyle seçiyorsunuz ki her zaman İsrail’in anlatısını
güçlendiriyor. Şimdi nedense unuttuklarınıza geçelim:
*
ABD istihbaratı, 25 Mart’ta Temsilciler Meclisi’nde düzenlenen oturumda, İran’ın
nükleer silah elde etmeye çalıştığı iddialarını yalanladı[2]: (Aaa unutmuşsunuz
hayret!)
*
İsrail, İran’ın “nükleer silah üretmek üzere olduğunu” 1985’ten beri ortaya atıyor.
Fotoda, İsrail Başbakanı Netanyahu, BM üyelerine “İran’ın nükleer silah
üretmesine ramak kaldı” diyor.[3] Yıl kaç? 2012! Haberde, nükleer üzerinden
yapılan saldırıların İsrail’in Ortadoğu’yu yeniden şekillendirme planının
parçası olduğu söyleniyor (Aaa Nevşin Hanım, nasıl oldu da İsrail’in 1980’lerden
beri aynı yalanı tekrarladığını “unutmuşsunuz”.)
*
İran, neredeyse 45 yıldır BM’nin “Nükleer Silahların Yayılmasını Engelleme”
anlaşmasının imzacısı. 500 nükleer başlığa sahip İsrail, bu hususta hiçbir
anlaşmanın tarafı değil.[4] (Aaa bunu da unutmuşsunuz.)
*
İran, 2015’te Almanya ve BM Güvenlik Kurulu’nun 5 daimi üyesiyle nükleer
programı konusunda anlaşmaya vardı. Ve tüm uluslararası taraflar, İran’ın
anlaşmaya uyduğunu belirtirken, 3 yıl sonra Trump anlaşmayı yırtıp attı.[5] (Aaa
unutmuşsunuz.)
*
Trump’ın 2018’de anlaşmayı yırtıp atmasına en çok kim destek verdi, İsrail.
Yani İran’ın nükleer programını uluslararası denetime açan anlaşmanın
yırtılması, en çok İsrail’i sevindirdi.[6] (E bunu da unutmuşsunuz.)
*
Ama İsrail’in nükleer reaktörlerini denetleyen tek bir kurum yok. İsrail’in 500
kadar nükleer silahı olduğunu herkes biliyor, buna rağmen hiçbir uluslararası anlaşmayı
da imzalamıyor ama “Kimseye de hesap vermem” diyen İran öyle mi, ahlaksızsınız.
Velev
ki İran, nükleer silah edinmek üzere…
Gazze’de
gaddarlığının ne boyutlara ulaşabildiğini cümle âlemin gördüğü İsrail’in
uluslararası hukuku hiçe sayarak 500 nükleer başlık sahibi olmasını dile
getirmiyorsunuz.
İsrail’e
hak olan, İran’a neden hak değil, anlatın da duyalım.
Mihail
15 Haziran 2025
Kaynak
Dipnotlar:
[1] Nevşin Mengü, “İsrail Basını…”, 15 Haziran 2025, X.
[2]
Office of the Director of National Intelligence, “DNI Gabbard Opening Statement
as Delivered to the HPSCI on the 2025 Annual Threat Assessment of the U.S.
Intelligence Community”, 26 Mart 2025, DNI.
[3]
Chris Brown, “Israel's strikes on Iran just the latest step in Netanyahu's plan
to reshape the Middle East”, 13 Haziran 2025, CBC.
[4]
Center for Arms Control and Non-Proliferation, “Israel”, ACC.
[5]
United States withdrawal from the Joint Comprehensive Plan of Action, Wikipedia.
[6] Marissa Newman, “Netanyahu: Israel ‘fully supports’ Trump’s ‘bold’ pullout from Iran deal”, 8 Mayıs 2018, ToI.
0 Yorum:
Yorum Gönder