16 Haziran 2025

, ,

Hasbara Elemanı Olarak Nevşin



Nevşin Mengü, 15 Haziran 2025 tarihli tvitinde şunları söylüyor:

“İsrail basını güvenlik kaynaklarına dayanarak, İsrail’in İran’ın nükleer silah üretmek üzere olduğunun tespit edildiğini, İsrail’in bu nedenle saldırıya geçtiğini yazıyor. İddialara göre, İsrail, 7 Ekim’in hemen ardından İran’ın nükleer silah için çalışmaya başladığını tespit etti. Nükleer silah için önemli unsurlardan bir tanesi, zenginleştirilmiş uranyum. İddialara göre İran, bir yandan uranyum zenginleştirme üzerine çalışırken, nükleer silahlar için gerekli komponentleri piyasadan toplamaya başladı. İsrail birkaç hafta içinde İran’ın nükleer silahlarının operatif hale geleceğini tespit ettiklerini, operasyonu o nedenle yaptıklarını söylüyor. İran bu iddiaları doğrulamıyor. Uranyum zenginleştirmeye de bağımsız bir ülke olarak hakkı olduğunu, kimseye hesap vermek zorunda olmadığını söylüyor.”[1]

Nevşin Mengü:

Manipülasyon yapan bir İsrail propagandacısısınız ve bu yüzünüze vurulduğunda, “Sadece karşılıklı iddiaları aktarıyorum” sahtekarlığına başvuruyorsunuz. Ancak aktardığınız iddiaları öyle seçiyorsunuz ki her zaman İsrail’in anlatısını güçlendiriyor. Şimdi nedense unuttuklarınıza geçelim:

* ABD istihbaratı, 25 Mart’ta Temsilciler Meclisi’nde düzenlenen oturumda, İran’ın nükleer silah elde etmeye çalıştığı iddialarını yalanladı[2]: (Aaa unutmuşsunuz hayret!)

* İsrail, İran’ın “nükleer silah üretmek üzere olduğunu” 1985’ten beri ortaya atıyor. Fotoda, İsrail Başbakanı Netanyahu, BM üyelerine “İran’ın nükleer silah üretmesine ramak kaldı” diyor.[3] Yıl kaç? 2012! Haberde, nükleer üzerinden yapılan saldırıların İsrail’in Ortadoğu’yu yeniden şekillendirme planının parçası olduğu söyleniyor (Aaa Nevşin Hanım, nasıl oldu da İsrail’in 1980’lerden beri aynı yalanı tekrarladığını “unutmuşsunuz”.)

* İran, neredeyse 45 yıldır BM’nin “Nükleer Silahların Yayılmasını Engelleme” anlaşmasının imzacısı. 500 nükleer başlığa sahip İsrail, bu hususta hiçbir anlaşmanın tarafı değil.[4] (Aaa bunu da unutmuşsunuz.)

* İran, 2015’te Almanya ve BM Güvenlik Kurulu’nun 5 daimi üyesiyle nükleer programı konusunda anlaşmaya vardı. Ve tüm uluslararası taraflar, İran’ın anlaşmaya uyduğunu belirtirken, 3 yıl sonra Trump anlaşmayı yırtıp attı.[5] (Aaa unutmuşsunuz.)

* Trump’ın 2018’de anlaşmayı yırtıp atmasına en çok kim destek verdi, İsrail. Yani İran’ın nükleer programını uluslararası denetime açan anlaşmanın yırtılması, en çok İsrail’i sevindirdi.[6] (E bunu da unutmuşsunuz.)

* Ama İsrail’in nükleer reaktörlerini denetleyen tek bir kurum yok. İsrail’in 500 kadar nükleer silahı olduğunu herkes biliyor, buna rağmen hiçbir uluslararası anlaşmayı da imzalamıyor ama “Kimseye de hesap vermem” diyen İran öyle mi, ahlaksızsınız.

Velev ki İran, nükleer silah edinmek üzere…

Gazze’de gaddarlığının ne boyutlara ulaşabildiğini cümle âlemin gördüğü İsrail’in uluslararası hukuku hiçe sayarak 500 nükleer başlık sahibi olmasını dile getirmiyorsunuz.

İsrail’e hak olan, İran’a neden hak değil, anlatın da duyalım.

Mihail
15 Haziran 2025
Kaynak

Dipnotlar:
[1] Nevşin Mengü, “İsrail Basını…”, 15 Haziran 2025, X.

[2] Office of the Director of National Intelligence, “DNI Gabbard Opening Statement as Delivered to the HPSCI on the 2025 Annual Threat Assessment of the U.S. Intelligence Community”, 26 Mart 2025, DNI.

[3] Chris Brown, “Israel's strikes on Iran just the latest step in Netanyahu's plan to reshape the Middle East”, 13 Haziran 2025, CBC.

[4] Center for Arms Control and Non-Proliferation, “Israel”, ACC.

[5] United States withdrawal from the Joint Comprehensive Plan of Action, Wikipedia.

[6] Marissa Newman, “Netanyahu: Israel ‘fully supports’ Trump’s ‘bold’ pullout from Iran deal”, 8 Mayıs 2018, ToI.

0 Yorum: